İş Kanunu’nda işverene, belirli durumlarda işçinin davranışlarından kaynaklanan nedenlerle iş sözleşmesini feshetme yetkisi verilmiştir.
İşçinin davranışları nedeniyle iş sözleşmesinin feshedilebilmesi için, işçinin iş sözleşmesine aykırı, sözleşmeyi ihlal eden bir davranışının varlığı gerekir.
İşçinin kusurlu davranışı ile sözleşmeye aykırı davranmış ve bunun sonucunda iş ilişkisi olumsuz bir şekilde etkilenmişse işçinin davranışından kaynaklanan geçerli bir fesih söz konusu olur. Buna karşılık, işçinin kusur ve ihmaline dayanmayan sözleşmeye aykırı davranışlarından dolayı işçiye bir sorumluluk yüklenemeyeceğinden işçinin davranışlarından kaynaklanan geçerli fesih nedeninden de bahsedilemeyecektir.
İşçinin tazminatsız işten çıkarılmasına yol açan sebepler
İşçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenler İş Kanunda; İş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri için gerekli vasıflar veya şartlar kendisinde bulunmadığı hâlde bunların kendisinde bulunduğunu ileri sürerek, yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler veya sözler söyleyerek işçinin işvereni yanıltması ile
şeklinde sayılmıştır.
Bu nedenler yanında, bu nitelikte olmamakla birlikte, iş yerlerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen nedenler iş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği durumlarda, yapılan fesihler Yargıtay’ın birçok kararında geçerli nedenlere dayandığını kabul edilmektedir.
Dedikodu nedeniyle tazminatsız fesih
Mahkemeye yansıyan bir olayda işçi, iş arkadaşı kadın işçi hakkında “amirin yalakası, dost hayatı yaşıyor..” ve benzeri dedikodular yapması nedeniyle işveren söz konusu işçiyi tazminatsız ve ihbarsız işten atmıştır.
Konuyla ilgili yerel mahkeme kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı ödenmesi gerektiği yönünde karar vermiştir.
Olayın Yargıtay’a temyize intikali sonrasında Yargıtay vermiş olduğu kararında ise;
İşten atılan dedikoducu işçinin bu davranışını, İş Kanunu gereği iş yerinde başka bir işçiye sataşma olarak işverene haklı fesih imkânı verdiğini, dolayışıyla dedikodunun işveren açısından iş sözleşmesinin haklı olarak fesih etmesi hakkını verdiğinden dedikoducu işçiye kıdem ve ihbar tazminatı talebinin reddi yönünde karar vermiştir.
Bahse konu kararda işçinin işverene veya ailesine karşı şeref ve namusuna dokunacak sözler söylemesi veya davranışlarda bulunması ya da işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnatlarda bulunması veya işçinin işverene veya aile üyelerinden birine sataşmasının İş Kanunu’nda haklı fesih nedeni olarak sayıldığı, böyle durumlarda işçinin bu tür dedikodusunun, Anayasa ile güvence altına alınmış düşünceyi açıklama özgürlüğüne dayanmadığı da vurgulanmıştır.
İsa Karakaş, Türkiye Gazetesi