Ecz. Neşe Köysüren

Heyecanlı spor müsabakalarıyla, ünlü yönetmenlerin yönettiği ihtişamlı açılış-kapanış törenleriyle, ünlü tasarımcıların yaptığı tasarımlarla tüm dünyada heyecan yaratan olimpiyat oyunları Paris’te başladı. Modern Olimpiyat Oyunları, 1896 yılından bu yana 4 senede bir tüm dünyada, spor ekseninde sosyal, kültürel, ekonomik bir etkileşim yaratıyor. Tarih, sanat, müzik spor ile iç içe geçiyor.

Modern Olimpiyat Oyunlarının başlangıcı 1896 olsa da aslında binlerce yıllık bir tarihe sahiptir. Tarihte olimpiyatların başlangıcı olarak kabul edilen organizasyon MÖ 776 yılında Antik Yunan’da düzenlenen oyunlardır.  Bu ilk oyunların kaynağının da mitolojik efsanelere dayandığını görürüz. Oyunların ilk olarak Antik Yunan’da Yunan tanrılarının yaşadığı olan Olimpiya Dağı'nda başladığı kabul edilir. Tanrı Zeus’u eğlendirmek için yapılan bu şenliklerde kazananlara zeytin ağacı dalından yapılan bir taç takılır. Bu maddi hediyelerden çok daha kıymetlidir. Mitolojide zeytin ağacı kutsaldır. Zeytin ağacından bir dal uzatıldığı zaman düşman onu geri çeviremez, barışın simgesidir.  “Zeytin dalı uzatmak” deyimi de buradan gelir.

İlk olimpiyat oyunları olarak kabul edilen, MÖ 776 yılında Yunanistan'ın Olimpia bölgesinde yapılan organizasyonlar kralın önerisi ile yapılmaya başlanmıştı. Bu organizasyon 1 gün süren ve koşu yarışlarının yapıkdığı şenlikler olarak başlamıştı. Zamanla cirit atma, uzun atlama, boks, güreş, atlı araba yarışları gibi yarışlar eklenerek 5 güne çıktı. Antik Yunan’da sanat etkinlikleri için yapılan amfi tiyatroların yanı sıra bu yarışlar için de ‘stadion’ adı verilen mekanlar tasarlandı. Bu kelime daha sonra pek çok dile stadyum olarak geçti. Halk olimpiyat oyunlarını çok sevdi. Zamanla bir bayram havasına, kimi zaman kutsal bir kutlamaya dönüştü. Oyunlar 1000 yıl boyunca devam etti. MS 391 yılında dönemin Roma İmparatoru Birinci Theodosius tarafından Pagan geleneği olduğu gerekçesiyle oyunlar yasaklandı.

Bugün bildiğimiz Modern Olimpiyat Oyunları’nın yeniden hayata geçmesi 1896 yılında oldu. Fransız Pierre de Coubertin olimpiyatların dünya barışının temeli olduğunu düşüncesi ile yola çıktı. Uğraşları neticesinde Olimpiyat Oyunları, ilk kez doğduğu topraklarda Atina’da tekrar düzenlenmeye başlandı. Antik Yunan'da olduğunun aksine, tüm dünya sporcularına açık olacak şekilde yapıldı. Hayallerine ulaşan Baron Pierre de Coubertin, 1925 yılına kadar Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) başkanlığını da yürüttü.

Her 4 yılda bir yapılmaya devam edilen olimpiyat oyunlarının değişmez simgeleri vardır. Bunlardan ilki iç içe geçmiş farklı renklerdeki olimpiyat halkalarıdır. Beş halka 5 kıtayı (Amerika, Afrika, Asya, Avustralya, Avrupa) temsil eder. Halkalardaki mavi, siyah, kırmızı, sarı ve yeşil renklerden en az birisi her ülkenin bayrağında bulunan renklerdir.

Modern Olimpiyat Oyunların en önemli sembollerinin birisi de olimpiyat ateşidir. Olimpiyat Ateşi Antik ve Modern Olimpiyatların her ikisinde de yakılmıştır. Günümüzde hala devam edilen bu gelenek oyunların en önemli açılış seremonilerinden birisi olmuştur. Olimpiyat ateşi Olimpos Dağı’nda bir törenle başlatılır.

 

Hera tapınağının önünde bulunan içbükey bir aynanın güneş enerjisini yansıtmasıyla meşale tutuşturulur.  Olimpiyatların düzenleneceği ülkeye kadar elden ele teslim edilerek geçtiği ülkelerin atletleri tarafından taşınır ve olimpiyat yapılacak stadyumdaki dev meşale bu meşaleyle tutuşturulur. Açılış töreninde yanan meşale kapanış töreni sonuna kadar sönmez. Bu törenin aynı zamanda Prometheus’un Zeus’ dan çaldığı ateşi insanlara ulaştırmaya çalışmasının bir temsili olduğu düşünülür.

 

Bu oyunlarda Paris 2024 Organizasyon Komitesi meşalenin tasarımı için ünlü Fransız tasarımcı Mathieu Lehanneur ile çalıştı. Tasarımcı meşaleyi üç temel sembol, Eşitlik, Su ve Barış temasını temel alarak hazırladı.

Olimpiyat Oyunlarının mottosu ise Modern Olimpiyat Oyunları’nın kurucusu Baron Pierre de Coubertin’in bir arkadaşından öğrendiği ve olimpiyat ruhuna çok uygun bulduğu 3 latin sözcükten oluşmaktadır. Bu üç latince sözcük, “Daha hızlı, daha yüksek, daha güçlü” anlamına gelen “CITIUS-ALTIUS-FORTIUS”tur.

Olimpiyatların açılış törenleri de sembollerden biri olarak kabul edilebilir. Ev sahibi ülkenin kendi kültüründen danslar, şarkılar ve gösterilerle yaptığı açılış törenleri de yarışlar kadar bekleniyor. Bazı açılış törenleri seneler geçse de hafızalardaki yerini koruyor.

 

2008 Pekin Olimpiyatları: 4 saat süren, 4000 bin kişilik görkemli açılış töreni

 

 

 

2000 Sydney Olimpiyatları: Aborjin kökenli sporcu Cathy Freeman’ın yaktığı olimpiyat ateşi

 

 

2016 Rio de Janeiro Olimpiyatları: Çok düşük bir bütçe ile ülkenin kültürü, müziği dansları eşliğinde sürdürülebilirlik, iklim değişikliği, dostluk, Amazon Yağmur Ormanlarında yaşamın doğuşu temaları

 

 

2024 Olimpiyat Oyunları, 26 Temmuz Cuma günü Paris’te Sen Nehri’nde gerçekleşen açılış seremonisi ile başladı. İlk kez bir açılış töreni stadyumun dışında gerçekleşti. Tüm sporcuları  taşıyan 85 tekne ile Sen Nehri boyunca Eyfel Kulesi'nin olduğu noktaya kadar 6 kilometreyi aşkın mesafede geçit yapıldı. Törende tekneler, Sen Nehri'ndeki yolculukları boyunca ülkenin önde gelen tarihi ve turistik mekanları Notre Dame Katedrali, Paris Belediye binası, Louvre Müzesi, Tuileries Bahçesi, Les Invalides Anıtı, Grand Palais ve Eyfel Kulesi'nden geçti.

Olimpiyat Oyunları 26 Temmuz - 11 Ağustos tarihleri arasında yaklaşık 11 bin atletin katılımıyla düzenlenecek. Olimpiyatlarda Türkiye'den 18 branşta 101 sporcu mücadele edecek. Gece gündüz çalışarak olimpiyatlara katılmaya hak kazanmış tüm Team Türkiye sporcularımıza başarılar dileriz.

Ecz. Neşe Köysüren

kutlunese@hotmail.com

 

 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat