www.eczacininsesi.com

TEB’in “Protokol Sürecine ilişkin Bilgilendirme” yazısının son satırında şöyle yazmışsınız:

Meslek örgütümüzün kulağı eczacısındadır.

O zaman konulara vakıf bir eczacı olarak söyleyeceklerime lütfen kulak verin…

Eczacılığın tüm ekonomik boyutu, yani eczacının mesleğini sürdürürken elde edeceği karlılığın belirlenmesi, Beşeri İlaçların Fiyatlandırılması Hakkındaki Tebliğ ile düzenlenir.

İlaç fiyat düşüşlerinde, ilaç fiyat artışlarında, kamu kurum iskontosunun değişimlerinde, eczacının Bedelsiz Kamulaştırma dediğimiz erozyondan kurtuluşu, ancak önlemlerin bu tebliğe girmesiyle mümkün olur.

Eczacıyı ekonomik olarak rahatlatacak en önemli kırmızı çizgilerimizden Meslek Hakkı yine bu kararnameye girerse hayat bulur.

Eczanelerin batışının önüne geçebileceğiniz, karlılığını artırabileceğiniz, bedelsiz kamulaştırmalara dur diyebileceğiniz, yani acil ilk önlemleri uygulamaya sokabileceğiniz yer burası, bu tebliğdir.

Sağlık Bakanlığı 14 ocak 2009 da yazı yazıyor, yine aynı gün 14 ocak 2009 da Bakanlar Kurulu imzalıyor. 17 ocak 2009 da da tebliğde ki yeni değişiklikler Resmi Gazetede yayınlanıyor. Bu ne hızdır.

Eğer anlayabilirseniz; bu arkanızdaki 25 bin eczacının size verdiği gücün hızıdır, eczanelerin vazgeçilemezliğinin hızıdır.

Eczacının yok oluşunun acil önlemlerinin alınabileceği bu tebliğde ne gibi yeni değişiklikler olmuş. Eczacı kar oranlarının hesaplanmasında;

10-50 TL arasındaki karlılığı       %24 den %25 e çıkarılmış.

50-100 TL arasındaki karlılığı da %23 den %25 e çıkarılmış.

Sadece ve sadece bu kadar…

Peki bir önceki protokol görüşmeleri sonunda 01.07.2008 tarihin de eczacılara duyurusunu yaptığınız, Bakanlar Kurulu tarafından imzalanan, Resmi Gazete’de yayınlandıktan sonra yürürlüğe girecek olan tebliğ’e ne oldu? 

Aradan altı ay gibi uzun bir süre geçmesine rağmen hala Resmi Gazete’de yayınlanmayan  maddeyi olsun tebliğe ekletmek hiç mi aklınıza gelmedi?

Eczacıya 01.07.2008 tarihinde, Bakanlar Kurulu’ nun imzaladığını duyurduğunuz, ama hala Resmi Gazetede yayınlanmayan, şimdi de Tebliğe ekletme fırsatınız varken unuttuğunuz ya da önemsemediğiniz madde eczacı lehine şunu içeriyordu:

“İlaç fiyatları indirildiğinde, listeler yayınlandıktan 45 gün sonra yürürlüğe girecek. Ama firmalar eczacının bu fiyat düşümlerindeki oluşacak stok zararını önlemek için, eczacıya 1. gün ile 45. gün arasındaki süre içerisinde fiyat indirim oranında ek iskonto verecek.”

Hani eczacı lehine olan bu madde nerede?

İlaç fiyat düşümlerinden kaynaklanan bedelsiz kamulaştırmaları önleyecek Tebliğe girmesi gereken bu madde nerede?

Üstelik Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürü Dr.Mahmut TOKAÇ’ın bile 05.05.2008 tarihli 30169 sayılı yazısıyla eczacı lehine olur verdiği bu madde, niye Tebliğe girmedi?

 

Sadece bu değil. İlaç firmalarının tamamen kendi ticari kaygıları ve rakip firmalarla rekabet etmek amacı ile ya da uzman hekim yazım şartından pratisyen hekim yazım şartına geçebilmek için sürekli artırdıkları kamu kurum iskontolarının, eczacının rafındaki ilacın Kamu kurum İskontosunu da artırdığı için sürekli zarar ettiğini, bedelsiz kamulaştırıldığını yazmaktan yorulduk.

Kamu Kurum İskontoları toplu olarak %4 den %11 e çıkarıldığında, açıklamalarınıza ve söz almanıza rağmen tek bir firma tek bir eczanenin zararını karşılamadı.

Hani eczacı lehine olan bu madde nerede?

Kamu Kurum İskontosu değişimlerinden kaynaklanan Bedelsiz Kamulaştırmaları önleyecek tebliğe girmesi gereken bu madde nerede?

Üstelik Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürü Dr. Mahmut TOKAÇ’ın bile  05.05.2008 tarihli 30169 sayılı yazısıyla ilaç firmaları Kamu Kurum İskontosu’ nu artırdıklarında eczane kayıplarını karşılamalılar konusunda eczacı lehine olur verdiği bu madde niye Tebliğe girmedi?

 

Sadece bu da değil. İlaç firmaları 45 günlük yasal süreyi beklemeden fiyatlarını hemen indirmek istediklerinde, tek şart olan eczacı stoklarındaki zararın firmalarca telafi edilmesi şartı Tebliğde sadece FİRMALARIN TAAHHÜT ETMESİ boyutunda yer almıştır.

Ama Tebliğde Taahhüt’ünü yerine getirmeyen firmalara bir yaptırımın bulunmaması,Tebliğdeki bu maddenin tek taraflı olarak ilaç firmalarınca kendi lehlerine kullanılmasına ve eczacının 45 günlük yasal hakkının da gasp edilmesine neden olmuştur.

Firmaların sadece taahhüt edip, taahhütlerini yerine getirmeme uygulamasından kaynaklanan bedelsiz kamulaştırmaları önleyecek tebliğe girmesi gereken bu yaptırımlar nerede? Niye Tebliğe girmedi?

Ya da firmalarca sadece kendi çıkarları için kullanılan ve yaptırımı olmadığından eczacı aleyhine işleyen bu madde niye tebliğden çıkarılmadı?

Üstelik Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürü Dr.Mahmut TOKAÇ’ın bile 05.05.2008 tarihli 30169 sayılı yazısıyla, ilaç firmaları 45 günlük yasal süreyi beklemeden fiyatlarını hemen indirmek istediklerinde eczanelerin stok zararlarını karşılaması gerektiğini bu telafinin de fiyatların geçerlilik tarihinden önce yapılması gerektiği konusunda eczacı lehine olur vermişken..

 

Masanın bir tarafında Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürü Dr.Mahmut TOKAÇ var. Masanın bir tarafında da TEB Merkez Heyeti.

TEB Merkez Heyetinin elinde 05.05.2008 tarihli 30169 sayılı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürü Dr. Mahmut TOKAÇ imzalı, eczanelerin bedelsiz kamulaştırmalarının önlenmesi ve yöntemleriyle ilgili tamamen eczacı lehine düzenlenmiş resmi yazı var.

Ama bu resmi yazı TEBLİĞ’in içersine girmeden, yazılmadan bir anlam ifade etmiyor. Bedelsiz kamulaştırmaları önlemiyor. Çünkü ilaç firmaları tebliğe açıkca girmeyen konuları, tebliğe açıkca girmeyen yaptırımları ciddiye almıyorlar, bir anlamda takmıyorlar.

Bedelsiz kamulaştırmaların eczacını sırtından alınmasının tek şartı detayları ile yaptırımları ile hiçbir açık bırakmadan tüm bunların tebliğe yazılması.

Bunların Tebliğe girmesini sağlayacak kişide yine aynı kişi. Yani İlaç ve Eczacılık Genel Müdürü Dr.Mahmut TOKAÇ.

Ama siz, 25 bin üyenizin kararlı ve sonuna kadar arkanızda durmasının verdiği güçle, tebliğ ile ilgili her isteğinizin şimdiye kadar hiç görülmemiş bir hızda kabul edilip, jet hızıyla bakanlarca imzalanıp ve jet hızıyla Resmi gazetede yayınlatabilecek kadar vazgeçilmez bir konumdayken,

Tebliğe sadece ve sadece %25 i ekletiyorsunuz…

Daha önce yine bu sayfalarda defalarca dillendirdiğimiz ya da sizin dile getirdiğiniz çözümlerin, tebliğin içersine girmesini ya unutuyorsunuz ya da ciddiye almıyorsunuz.

Eğer tüm bunları Tebliğe ekletmiş olsaydınız, eczaneleri yok oluşa sürükleyen Bedelsiz Kamulaştırmaları tamamen eczacının sırtından alırdınız.

 

Eczacıyı ekonomik olarak rahatlatacak en önemli kırmızı çizgilerimizden biri de Kamu Kurum İskontosu uygulamasının eczacının sırtından alınmasıdır. Ama ne hikmetse iki protokoldür bu %3 gibi zarara neden olan hamallık yükünü eczacının sırtından alamadınız.

Tv 8, de Çalışma Bakanı, TRT de Genel Müdür Sami Türkoğlu, İlaç ve Eczacılık genel müdürü Mahmut Tokaç, eczacının Kamu Kurum İskontosundan zarar etmediğini bas bas bağırdı.

Ne TEB saymanı, ne oda başkanları bunlara gereken cevabı veremedi.

Sizin bildiğiniz, eczacı  imalatçı fiyatından iskontoyu alıyor, perakende fiyatından iskontoyu veriyor onun için zarar ediyoruz savunmasını karşı taraf zaten biliyor. Onlar farklı bir yönüyle saldırıyorlar.

Diyorlar ki sizleri alış satış arasındaki bu iskonto farkı ilgilendirmez. Siz ilaç fiyat kararnamesine göre %25 karlılığınızı yapıyorsunuz. Sizi bu ilgilendirir. Onun içinde zararınız yok.

Mahmut Tokaç’da TRT de açıkça söyledi. Eğer bu iskonto eczacının istediği şekle getirilirse eczacı karlılığı % 25 in üzerine çıkar, Bu da tebliğe aykırıdır.

TEB, oda başkanları karşı tarafın bu savunmasına ne cevap verebildiniz?

 Koskocaman bir hiç!..

Cevap veremeyince de arkanızda kararlılıkla duran eczacının sırtından bu yükü almak için gerekli direnci gösteremediniz.

Çalışma Bakanına, Genel müdür Sami Türkoğlu’na, Genel müdür Mahmut TOKAÇ’ a yine kendilerinin hazırladığı ve yürütmesini yaptıkları tebliği önlerine koyarak itiraz edebilirdiniz.

Tabi sizde konuya vakıf olabilseydiniz ya da bizlerden yararlanabilseydiniz…

ÖRNEK:

Alfasid 375 mg 10 tb PSF:14,90TL       Kamu Fiyatı:13,26 TL

 

10,13  İSKONTOSUZ DEPOCUYA SATIŞ FİYATI

  1,11 %11 KAMU KURUM İSKONTOSU

  9,02  İSKONTOLU DEPOCUYA SATIŞ FİYATI

  0,81 %9 DEPOCU KARI

  9,83 DEPOCU SATIŞ FİYATI

  2,46 %25 ECZACI KARI

12,29 KDV’SİZ PSF

  0,98 %8 KDV

13,26 KDV DAHİL KAMUYA VERİŞ FİYATI

 

Karşı taraf savunmasını ve hesaplamasını tamamen bu tabloya dayandırıyor.

Yani eczacı Kamu fiyatı ile ilacını verdiğinde yasal olan %25 karlılığını yapıyor diyor. Diğer rakamların sanal olduğunu söylüyor.

Tebliğin 12. Maddesine göre ilaç fiyatını hesaplarken depocuya satış fiyatı olarak, 9,02 TL iskontolu depocuya satış fiyatını baz alıyor.

Burada da hata yapmaya başlıyor. Doğru cevap ise yine tebliğin içerisinde yazıyor.

Tebliğin 2.Maddesi

ff) Türkiye’de depocuya satış fiyatı: İmalatçı veya ithalatçılar tarafından ülkemizde pazara sunulan ürünün resmi, KDV ve iskonto hariç depocuya satış fiyatını,

ö) İskonto: İlaç firmalarının resmi satış fiyatlarının dışında yapılan her türlü indirimleri(geri ödeme kuruluşlarına yapılan indirimler),

Beşeri İlaçların Fiyatlandırılması Hakkındaki Tebliğ de açıkca yazdığı şekilde Eczacı Karlılığı hesaplanırken, masadaki karşı tarafın hatalı olarak yaptığı şekilde İskontolu Depocuya satış fiyatı olan 9,02 rakamı üzerinden değil,

Tebliğdeki şekliyle İskontosuz depocuya satış fiyatı olan 10,13 rakamına göre eczacı karlılığı olan %25 in hesaplanması gerekiyor.

Tebliğe uygun bu hesaba göre,

10,13  İSKONTOSUZ DEPOCUYA SATIŞ FİYATI

  0,91 %9 DEPOCU KARI

 11,04 DEPOCU SATIŞ FİYATI

  2,76 %25 ECZACI KARI

13,80 KDV’SİZ PSF

14,90 KDV DAHİL PSF

Yani bu örnekteki ilaçta Tebliğe göre %25 eczacı karı olan 2,76 TL kar etmesi gereken eczacı, 2,46 TL eczacı karı elde etmektedir.

Asıl bu eczacıya kanunla verilmiş %25 eczacı karı gasp edildiği için tebliğe ve kanunlara aykırıdır.

Eğer bu hesapları yetkililerin önüne koysaydınız ve gerekirse hukuki yollara başvuracağınızı söyleseydiniz, Kamu Kurum İskontosu zararını eczacının ajandasından çıkarırdınız.

 

Eczacının ekonomik olarak rahatlamasını sağlayacak,yok oluşunu durduracak diğer bir konuda eczacının kurumlara yaptığı Eczacı İskontolarının tamamen kaldırılması ya da en azından azaltılmasıdır.

Bununda öncelikli olarak en alt kademedeki eczacılardan başlanarak yapılması doğru bir uygulamadır.

1.kademedeki eczacıların %0,5 olan eczacı iskontolarının tamamen kaldırılması doğrudur.

Peki, 4.kademedeki eczacı iskontoları %2 den %2,5 çıkarıldığında kurumun ne kadar karlı çıktığı hesaplanmış mıdır?

Masada direnç ve kararlılık olarak güçlü olan biz olmamıza, ekonomik olarak yok oluşa sürüklenen yine biz olmamıza rağmen, her nedense protokoldeki maddelerin değişiminde ekonomik olarak kazanan masanın karşı tarafı olmaktadır.

Bu maddeyle SGK Milli Piyango İdaresi gibi hep kazanan taraftır. Sadece İstanbul ilinde SGK nın kazancı 4,5 MİLYON YTL dir

%2 yi %2,5 yaparak bir yılda 5 MİLYON YTL(eski parayla 5 trilyon) kazanmakta, %0,5 i 0 yaparak 0,5 MİLYON TL sini geri vermekte, masadan ise 4,5 MİLYON TL (eski parayla 4,5 trilyon) kazanarak kalkmaktadır.

Bunun adı da eczacı lehine düzenlenen madde olmaktadır.

4.kademe eczacı iskontosu artırılabilir ama bunun tamamını yine yok olmakta olan 1. Kademedeki eczacıya aktarırsanız doğru uygulamayı yapmış olursunuz.

 

Eczacının ekonomik olarak düzlüğe çıkabilmesi, Kurumdan parasını zamanında ve tam olarak alabilmesine de bağlıdır. Şu ana kadar eczacı fatura bedelini bir önceki protokolde yazdığı şekliyle yaklaşık 5-10 günlük  gecikmelerle de olsa düzenli olarak almıştır.

Protokole göre ayın 1-30 tarihleri arasında karşılanan reçeteler o ay sonu itibariyle faturalandırılır. Bir sonraki ayın 15.gününe kadar teslim edilir.

15.günden başlayarak 45 gün sonra %100 avans yada incelenmişse fatura bedeli olarak alır.

Bunun da mali hesabı 75 gündür.

 

Şimdi SGK’nın yeni protokole girmesini istediği ödeme şekli ise, faturanın teslim edildiği 15. günden başlayarak 60 gün sonra fatura bedelini%100 olarak ödemektir.

Bunun mali hesabı da 90 gündür.

Bu ekstradan artan 15 günlük sürenin eczacıya yansıması, her eczacı için farklı olacaktır.

En iyimser tahminle her eczacının kuruma kestiği fatura bedelinin yarısı kadar ekstra bir sermayeye ihtiyacı olacaktır.

Pratik uygulamayı düşünürsek eczacı 1-31 Ocak tarihleri arasında karşıladığı reçeteleri 31 Ocak itibariyle faturalandırmaktadır.15 Şubata kadar kuruma teslim edilen faturalar 15 Şubat dan başlayarak 45. Gün olan 1 Nisanda parasını alacaktır. Ama bu her zamanki gibi 5-10 Nisanı bulacaktır.

Kurum, niye 1 Nisan da ödeme yapamamaktadır. Çünkü 30 mart primlerin toplanma son tarihidir. SGK ancak toplanan bu primlerle ödeme yapabilmektedir.

Şimdi yeni ödeme şekliyle de pratik uygulama şöyle olacaktır.

Eczacı 1-28 Şubat arasında karşıladığı reçeteleri 28 Şubat olarak faturalandıracak,15 Mart tarihine kadar da kuruma teslim edecektir.15 Mart dan başlamak üzere 60. gün olan 15 Mayısta parasını alacaktır.

Tabi SGK sigortalılarından primleri 15 gün önce alabilirse…

Tabi bu mümkün olmayacağı için Şubat dönemi eczacı fatura ödemelerini ancak 1 Haziran tarihinde yapabilir.

Yani eczacı Ocak fatura bedellerini Nisanın ilk haftası içerisinde,

Şubat faturalarını da büyük olasılıkla Haziranın ilk haftası içerisinde alabilecektir.

Mayıs ayı içerisinde ödeme alamayacağı için her eczacı depolara olan borcunu kendisi finanse etmek zorunda kalacaktır.

Onun içinde ödeme zamanının değiştirilmesi zaten tüm kredilerini kullanmış eczacının yok oluş düğmesi olacaktır. Eczacının bitirilmesi için zincirlere gerek kalmayacaktır.

TRT de Genel müdür Sami TÜRKOĞLU nun 45.gün %90, 60.gün % 10 teklifi bile bundan daha iyi bir teklifdir.

SGK 60. Gün teklifinden geri adım atmayı kendine yediremiyorsa onunda çözümü vardır. Fatura tarihinden itibaren 60. Gün %100 dersiniz. Herkesin istediği olur. Saygılarımla.

                                                                         Ecz.Metin SEVAL

                                                                           ECZACININ SESİ

 

EKLER:

****TEB açıklaması****

GÖRÜŞMELER SONUÇLANDI!                                  01.07.2008

Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti ile İstanbul, Adana ve Konya Eczacı Odası Başkanlarından oluşan heyetin, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Sağlık Bakanı Recep Akdağ ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, ile yaptığı görüşmeler, akşam saatlerinde sonuçlandı.

Görüşme sonunda, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ve TEB Başkanı Erdoğan Çolak, eczacı ıskontosu konusunda uzlaşmaya varıldığını basına açıkladılar.

…………………..

Ayrıca, Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü tarafından, Beşeri İlaçların Fiyatlandırılması Hakkında Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğe açıklık getiren 05.05.2008 tarihli ve 30169 sayılı Genel Yazısının 1. maddesinde yer alan;

“Dönemsel ya da başka gerekçe ile fiyat indirimi yapıldığında, indirimli fiyatlar ilan edildiği tarihten 45 gün sonra geçerli olacak, ancak firmalar diğer iskontolar haricinde indirim oranında ilave iskonto şeklinde indirimi uygulamaya, indirimli fiyatların ilan edildiği tarihte derhal başlayacak, bu iskontolar depolar tarafından eczanelere derhal yansıtılacaktır.” Hükmü, Bakanlar Kurulu tarafından imzalanmış olup, Resmi Gazete’de yayımlandıktan sonra yürürlüğe girecektir.

Tüm Üyelerimize Duyurulur

TEB

SAĞLIK BAKANLIĞI

 

T.C.           
SAĞLIK BAKANLIĞI

İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü

05 Mayıs 2008

Sayı:

B10.0.IEG.0.13.00.16-
Konu:

İlaç Fiyat Değişimleri

DOSYA

Bakanlar Kurulu'nun 2007/12325 sayılı Beşeri İlaçların Fiyatlandırılmasına Dair Kararı'nın "Fiyat Değerlendirme Komisyonu" başlıklı 3 üncü maddesi'nin üçüncü bendinde, "Fiyat listesinde yapılacak değişiklikler, yayımlandığı tarihten 45 gün sonra uygulanmaya başlanır. Ancak, fiyat listesine ilave edilen yeni ürünler için bu süre beklenilmez. Firmaların kendi istekleriyle yapılan fiyat düşüşlerinde ise, eczane stoklarında oluşacak kayıpların telafi edileceğinin ilgili firma tarafından taahhüt edilmesi kaydıyla bu süre beklenilmeyebilir." denilmektedir.

Beşeri İlaçların Fiyatlandırılması Hakkında Tebliğ'in "İstisnalar" başlıklı 14 üncü maddesi (e) bendinde ise, "İlaç fiyatlarında geçerlilik için beklenilen 45 günlük süre Genel Müdürlük web sitesinde ilan edilir." denilmektedir.

Yukarıda bahsedilen Bakanlar Kurulu Kararı ve Tebliğ hükümlerinde, ilaç fiyatlarında yapılacak değişikliklerin 45 gün sonra uygulamaya gireceği, referans değişikliği veya fırmaların kendi istekleri ile yapacakları fiyat düşüşlerinde ise "eczane stoklarında oluşacak kayıpların telafi edilmesi koşulu ile" bu süre beklenilmeksizin yeni fiyatların geçerli olacağı hükme bağlanmıştır.

Söz konusu düzenlemelerde öngörülen hüküm ile hastaların ilaca zamanında ulaşabilmesi ve bulunabilir olması ile eczanelerde oluşacak kayıpların önlenmesi amaçlanmış olup uygulamada bazı farklı değerlendirme ve uygulamalar ile tereddüt oluştuğu görülmektedir. Bu nedenle Bakanlar Kurulu Karan ve buna istinaden çıkarılan tebliğlerde yapılan düzenlemeye açıklık getirilmesi ve uygulama birliğinin sağlanması zorunluluğu doğmuştur. Buna göre;

1- Dönemsel ya da başka gerekçe ile fiyat indirimi yapıldığında indirimli fiyatlar ilan edildiği tarihten 45 gün sonra geçerli olacak, ancak firmalar diğer iskontolar haricinde indirim oranında ilave iskonto şeklinde indirimi uygulamaya indirimli fiyatların ilan edildiği tarihte derhal başlayacak, bu iskontolar depolar tarafından eczanelere derhal yansıtılacaktır.

2- Referans değişiklikleri sonucu veya firmaların kendi istekleri ile yapmış oldukları fiyat düşüşlerinde, eczane stoklarında oluşacak kayıpların telafi edileceğinin taahhüt edilmesi kaydıyla 45 günlük süre beklenilmeden indirimli fiyat geçerli olacaktır. Telafi yöntemi TEB ile firmalar arasında sağlanacak mutabakatla belirlenecek ve firmanın telafi edeceği bilgisi TEB aracılığı ile eczacılara duyurulacaktır. Fiyatın geçerlilik tarihinden önce bu telafiler gerçekleştirilecektir. Yine aynı şekilde kamu iskonto oranlarında firmalar tarafından yapılacak artışlarda da eczane kayıpları telafi edilecektir.

3- Dönemsel olarak fiyat artış kararı alındığında yeni fiyatlar ilan edildiği tarihten 45 gün sonra geçerli olacaktır. Firmalar 45 günlük süre doluncaya kadar geçerli olan eski fiyattan ilacı piyasada bulundurmak ve o anda geçerli fiyattan depolar aracılığı ile eczanelere ulaştırmak zorundadırlar. İlaçların piyasada bulunmaması durumunda ilgili firma hakkında yasal işlem yapılacaktır.

Diğer bir husus ise içinde bulunduğumuz dönemde döviz kurlarında yaşanan istikrarsızlık nedeni ile ilaç fiyatlarının artırılacağı beklentisi sonucu piyasaya ilaç arzında gecikmeler olmasıdır. Bazı eczanelerin ilaç siparişlerine yanıt alamadıkları şeklinde şikayetler mevcuttur. İnsan sağlığının korunmasında doğrudan etkili olan ilacın ticari bir meta olması gerçeği ikinci derecede önemlidir. İlaç firmalarının bu güne kadar olduğu gibi bundan sonra da piyasaya ilaç arzında ilacın maddi değerini ikinci planda tutarak vatandaşlarımıza ürettikleri ilaçları kesintisiz bir biçimde ulaştırmaları bu ticari alanın doğası gereğidir. Kararname ve ilgili Tebliğ'de yer alan ilaç fiyatlarındaki değişimlere ait geçerlilik süresine ilişkin düzenlemelerin amacı piyasada o anda dolaşımda bulunan ürünlerdeki fiyat değişimini bir geçiş sürecine bağlayarak stok sorunlarını en aza indirmeyi sağlamaktır. Bu sürelerin ticari kaygılarla farklı bir şekilde istismarı söz konusu olamaz. Anılan nedenlerle ilaç fiyatlarındaki süre düzenlemelerine ait kuralların ve ilaçların piyasaya arzına ait uygulamaların yukarıda açıklanan şekilde ve herhangi bir aksaklığa mahal verilmeden yapılması hususunda bilginizi ve gereğini rica ederim.


Dr. Mahmut TOKAÇ
Bakan a.
Genel Müdür

DAĞITIM:

Gereği:

Araştırmacı ilaç Firmaları Derneği

İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası

Türkiye İlaç Sanayi Derneği

Türk Eczacıları Birliği

BEDELSİZ KAMULAŞTIRMALAR KONUSUNDA TEB İ UYARAN YAZILARIMIZ

http://www.eczacininsesi.com/index.php?yon=kamu_kurum&id=67

http://www.eczacininsesi.com/index.php?yon=kamu_kurum&id=55

http://www.eczacininsesi.com/index.php?yon=kamu_kurum&id=57

http://www.eczacininsesi.com/index.php?yon=kamu_kurum&id=65

http://www.eczacininsesi.com/index.php?yon=kamu_kurum&id=58

 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat