TEİS BAŞKANI ECZ. NURTEN SAYDAN’IN 10. YIL ETKİNLİĞİNDE DÜZENLENDİĞİ BASIN TOPLANTI METNİ

 

        

         Değerli Basın mensupları,

 

         TEİS’in kuruluşunun 10. yılını kutlama programına hepiniz hoş geldiniz, şeref verdiniz.

        

         Kuruluş yıldönümleri , kutlama günleri mutlu günlerdir ama yaşadığımız sıkıntılar ve sorunlar maalesef bu yılda mutluluğumuza gölge düşürmektedir.

         Ülkemizin içine düşürülmek istendiği terör ve kargaşa ortamı bizi üzer , hergün gelen şehit haberleri yüreğimizi dağlarken mesleki sorunlarımızı gündem etmekten bile maalesef çoğu zaman kaçınır hale geldik.

         Öncelikle ülkemizin birliği ve bütünlüğüne uzanan her türlü kirli eli lanetliyor, birlik ve beraberliğimizden asla taviz vermeyeceğimizi, bu cennet vatanımızı kimselere terk etmeyeceğimizi , tüm dünyaya buradan bir kez daha haykırmak istiyorum.

         Bu ülke sahipsiz değildir, asla da sahipsiz kalmayacaktır.

                 

         Değerli Basın mensupları,

 

         Son zamanlarda yapılan düzenlemelerle hayata geçen konular ile üyelerimizin ve meslektaşlarımızın yaşamsal sorunlarına kısaca değinmek istiyorum.

 

ISIN NEM TAKİP CİHAZI

 

         Bildiğiniz gibi eczacılıkla ilgili yasal mevzuatta bir takım değişiklikler yapıldı, yeni uygulamalar hayata geçirildi.

         6197 Sayılı Eczacılık Kanunumuzla getirilen bazı düzenlemelerin uygulamada ortaya çıkardığı zorluklar nedeniyle yeniden düzenleme yapılması yönündeki uğraşılarımız sonucu yönetmelik değişikliği yayımlanarak hayata geçirildi.

         Ancak bu değişiklikle de özellikle dünyanın hiçbir yerinde örneği olmayan eczanelere ısı nem takip cihazı konulması uygulamasından hala vezgeçilmemiş olması, eczanelere bu aygıtların alınması zorunluluğunun devam etmesi ekonomik açıdan artık nefes alamaz hale gelen eczanelerimiz için ekstra bir yük getirmekten, bu cihazları ithal eden firmaların satmasını sağlamaktan başka bir işe yaramayacaktır.

         Sayın TİTCK Başkanının sözü doğrultusunda Avrupa’daki eczacılık birliklerinden ve sendikalarından bu konuda uygulamanın nasıl olduğuna dair bilgiler aldık ve bu bilgileri kuruma ilettik. Kurumun bu bilgiler ışığında uygulamadan vazgeçmesini ivedilikle beklemekteyiz.

         Bizler ekonomik olarak bize gereksiz yük getirecek uygulamalar yerine; Bakanlığımızdan tüm dünyada var olan, hele hele bizdeki gibi kademeli oranlarda karlılık uygulayan ülkelerde bu uygulamanın ayrılmaz parçası olan eczacı meslek hakkı uygulaması konusunda artık somut bir adım atılmasını bekliyoruz.

 

ECZACILAR EKONOMİK DAR BOĞAZDA

 

         İlaç fiyatlarının belirlenmesinde kullanılan ve 2009 Yılından bu yana sabitlenen Avro kuruna göre belirlenen satış fiyatları ile tüm giderleri artmasına rağmen eczacıların mesleki faaliyetlerini devam ettirmeleri artık mümkün değildir.

         Eczacılar yaşadıkları ekonomik sorunları atlatmak için elde avuçta ne varsa sattı, aile büyüklerinden ve aile fertlerinden alabildikleri kadar borç alarak ayakta kalmaya devam etti. Şimdi büyük bir çoğunluğu banka kredisi ile ekonomik anlamda adeta yaşam savaşı veriyor.

         Eczacılar eczane açarken devletten bir kuruş yardım , teşvik veya destek almamakta, ülkenin en ücra köşesine kadar ilaç ve eczacılık hizmetini kendi sunmaktadır. Halkımız ilaçlarını konforlu ortamlarda, eczacılık hizmeti ile beraber güvenle almaktadır.

         Tüm dünyada konfor ve hizmet ücretsiz değildir, mutlaka bir bedeli vardır. Eczacılara hiçbir bedel ödemeden alınan bu hizmetin ve konforun devamının sağlanması için,

        

         -Eczacı meslek hakkının mutlaka verilmesi

         -Eczacı kar oranlarının arttırılması gerekmektedir.

         -İlaç fiyatlarındaki Avro kurunun güncellenmesi

         ve eczacılara ekonomik açıdan yeni yükler yüklenmemesi gerekir.

         Aksi taktirde eski SSK eczanelerinin olduğu düzene dönülmesi kaçınılmaz olacaktır. Ülke sağlığının geleceği için büyük bir tehdit oluşturacak bu gidişe dur demek için de yetkilileri bir an önce gerekli tedbirleri almaya bu anlamlı günde bir kez daha davet ediyoruz.

 

TAKVİYE EDİCİ GIDALAR     

 

         Ülkemiz sağlığı açısından adeta bir buzdağı gibi gizli bir diğer tehdit  takviye edici gıda adı altında kontrolsüz satılan ve bilinçsizce tüketilen ilaçlardır.

         Maalesef Tarım Bakanlığı denetiminde olan ve aslında ilaç formunda ve ilaç olan bu ürünler yüzünden ülkemizde bu güne kadar kaç kişinin sağlık sorunu yaşadığını, kaç kişinin bu ilaçlar yüzünden hayatını kaybettiğini dahi net olarak bilemiyoruz.

         Eczanelerimizdeki sıcaklığın 24 saat aynı seviyede kalması konusunda halk sağlığı için hassas davranan yetkililerimizin internet ortamında satılan, her türlü denetimden uzak olan bu ürünler için bir an önce yasal düzenleme yapmasını, günlük kullanım dozu olan ve ilaç formundaki ürünlerin Sağlık Bakanlığı’nın denetimine geçmesini sağlamasını istiyoruz.

         Tüm dünyadaki ilaç zehirlenmelerin yarıdan fazlasının internet üzerinden satılan bu tip sahte ilaçlar yüzünden olduğunu, kamuoyunun dikkatine bir kez daha sunmayı  borç biliyoruz.

          

         Değerli Basın Mensupları,

 

         On yılı söylemek dile kolay geliyor, ancak zorlu bir on yıl geçirdik. Sizlerin bizim yanımızda olmanız , bizler için en önemli güvenceydi. Kuruluş aşamasındaki sıkıntıları aşarak bu günlere sizlerle geldik.

HEPİNİZE TEKRAR TEKRAR TEŞEKKÜR EDERİZ. İYİ Kİ VARSINIZ.

                                                                                              27/04/2016

 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat