SSK'lılar için sevk stresi bitti
SSK'lıların üniversite hastanelerine başvurmadan önce almaları gereken sevk işkencesi bitti. Böylelikle, SSK'lı hastalar da Emekli Sandığı ve Bağ-Kur'lularg ibi sevk almadan istedikleri üniversite hastanelerinde tedavi olma imkanına kavuştular.İlgili tebliğ, 15 Haziran'da yürürlüğe girecek. Kimi üniversite uygulamayı olumlu karşılarken, kimisi ise bu konudaki endişelerini dile getirmeyi ihmal etmedi. Üniversite hastaneleri yöneticileri, ödemelerin düzenli yapılması halinde pek sorun yaşanmayacağını söylediler.
ANKARA- Emekli Sandığı ve BAĞ-KUR'lular gibi SSK'lıların da üniversite hastanelerinden sevksiz yararlanmasına olanak tanıyan düzenleme Ankara'daki üniversite hastanelerinin yöneticileri tarafından ''genel anlamda olumlu'' karşılanırken, bazı kaygılar da dile getirildi.
Sosyal Güvenlik Kurulu'nun (SGK) 15 Haziran'da yürürlüğe girecek olan sağlık yardımıyla ilgili tebliği, bu kurumun çatısı altındaki kişilerin, kurumla sözleşme imzalayan tüm sağlık kuruluşlarına doğrudan müracaatına imkan tanıyor.
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Mustafa Şare, SSK'lılara üniversite hastanelerine sevksiz başvuru yolunun açılmasının ''olumlu bir gelişme olduğunu'' söyledi. Bunun için öncelikle SGK ile sözleşme imzalamaları gerektiğini hatırlatan Şare, ''Hastalarımızın yüzde 98'i bir sosyal güvenlik kurumuna bağlı kişilerden oluşuyor. Zaten bu sözleşmeyi imzalamaktan başka seçeneğimiz yok'' dedi. Üniversite hastanelerine daha çok kalp ya da diyabet gibi sağlık sorunları olan problemli hastalar geldiğini belirten Şare, bu hastaların ileri tetkiklere ihtiyaç duyduklarını belirtti. Şare, ''Bu durumda tedavi maliyeti de artıyor'' diye konuştu. Devlet hastanelerinin Hazine kesintisi yüzde 1'e indirilirken, üniversite hastaneleri için bu oranın hala yüzde 15 olduğunu belirten Şare, bu ''ayrımcılığın ortadan kaldırılması'' gerektiğini söyledi.
Şare, yeni düzenlemeyle hastalardan katkı payı alınamayacağını, sadece öğretim üyeleri için özel muayene farkı ödeneceğini belirtti. Yeni düzenlemenin yatarak tedavilerde ilaç ve malzeme alımını sağlık kuruluşlarına yüklediğini, buna hazırlık için de 120 günlük süre tanındığını anlatan Şare, bu sürenin mevcut ihale yasasına göre ''yeterli olmadığını'' dile getirdi. İhale sürecinde ''en azından fiyatların kurum tarafından belirlenmesi'' önerisi götürdüklerini, ancak bunun kabul edilmediğini anlatan Şare, ''Bu kadar kısa sürede bu hazırlıkların tamamlanması imkansız. Süre uzatılsa bile zor. Mevzuatta yok ama tedarikçi firma ihalesi yapılsa ve ihtiyaç doğduğunda bu ilaç ve malzemeler alınsa daha iyi olur'' diye konuştu.
''GERİ ÖDEMELER DÜZENLİ OLURSA SORUN YAŞANMAZ''
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbn-i Sina Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Murat Akal ise, daha önceki uygulamaya göre SSK'lıların üniversite hastanelerinden sevksiz yararlanamamasının ''çarpık ve eşitliğe aykırı bir sistem'' olduğunu belirtti. Akal, SSK'lılara üniversite hastanelerinin kapılarının açılmasının ise doğru bir karar olduğunu bildirdi. Sosyal güvenlik kurumlarından üniversite hastanelerine geri ödemelerde sorunlar yaşandığı için bazı sıkıntılar ortaya çıktığını kaydeden Akal, ''Ama artık ödemeler tek saymanlık altına alınacak. Düzenli bir geri ödeme politikası olursa, günü gününe yapılırsa mevcut sorunların yaşanmayacağını ümit ediyoruz'' dedi. Ödemelerin düzenli yapılmamasının altyapı eksikliklerine ve hizmet sunumunda aksamalara yol açtığını anlatan Akal, ''Bu olumsuzluklar da doğrudan hastalara yansıyor. Bize geri ödenen paralar altyapı ve hizmet olarak yine hastalarımıza dönüyor'' diye konuştu.
''SİSTEMİN BELİRLİ BİR KÜLFETİ VAR''
Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Genel Direktörü Prof. Dr. Uğur Erdener de, prensipte sosyal güvenlik şemsiyesi altındaki herkese hizmet verilmesi gerektiği düşüncesinde olduklarını söyledi. SSK'lıların üniversite hastanelerine sevksiz başvurusunun bu kişiler açısından iyi bir gelişme olduğunu kaydeden Erdener, ''Ancak sistemin üniversite hastanelerine belirli bir külfeti var. Bununla ilgili tedbirlerin SGK ve üniversite hastanelerince karşılıklı olarak alınması lazım'' diye konuştu. Devletin, hastanelerin tümüne aynı gözle bakmasının önemli olduğunu ifade eden Erdener, ''devlet, özel ve üniversite hastanelerinin farklı mevzuatlara tabi olmalarından kaynaklanan sıkıntılar olduğunu'' söyledi. Erdener, bu sıkıntıların bir çoğunun ancak yasal düzenlemelerle aşılabileceğini anlattı. Yeni tebliğin getirdiği düzenlemelerle ilgili değerlendirmelerinin sürdüğünü bildiren Erdener, ''Ancak genel yaklaşımımız olumlu'' dedi.
''DEVLET ÜNİVERSİTELERİYLE AYNI MUAMELEYİ GÖRÜYORUZ''
Başkent Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Gülnaz Arslan ise tedavi yardımına ilişkin tebliğin çıkmasının ardından artık hangi kurumdan olursa olsun hiç bir hastadan katkı payı almadıklarını belirtti. Ancak, vakıf üniversitesi oldukları için personel masraflarının devlet tarafından karşılanmadığını ifade eden Arslan, ''Buna karşılık biz de devlet üniversitelerinin hastaneleriyle aynı muameleye tabi tutuluyoruz'' dedi. Arslan, ''SGK ile sözleşme imzalayıp imzalamayacakları'' konusunda yetkili kurullarda görüşüldükten sonra bir karara varılacağını bildirdi.
YENİ DÜZENLEME NASIL İŞLEYECEK?
Sosyal Güvenlik Kurulu'nun (SGK) 15 Haziran'da yürürlüğe girecek olan sağlık yardımıyla ilgili tebliği, bu kurumun çatısı altındaki kişilerin, kurumla sözleşme imzalayan tüm sağlık kuruluşlarına doğrudan müracaatına imkan tanıyor. Tebliğe göre, bu kişiler, kurumla sözleşmesi bulunan birinci, ikinci ve üçüncü basamak sağlık kurum ve kuruluşlarına doğrudan veya sevk edilmek suretiyle başvurabilecek.
Kurumla sözleşmeli sağlık kurum ve kuruluşları, SGK'nın sağlık yardımlarından yararlandırılan kişilerin başvurularını ayırım yapmadan kabul etmek zorunda olacak. Müracaatlarda, ''kişilerin sağlık yardımlarından yararlanma haklarının olup olmadığına'' ilişkin ''müstahaklık sorgulaması'' yapılacak. SGK sağlık yardımlarından yararlandırılan kişiler, kurumla sözleşmesi bulunan birinci, ikinci ve üçüncü basamak sağlık kurum ve kuruluşlarına, doğrudan veya sevk edilmek suretiyle başvurabilecek. Kurumla sözleşmeli sağlık kurum ve kuruluşları, SGK sağlık yardımlarından yararlandırılan kişilerin başvurularını ayrım yapmadan kabul etmek zorunda olacak.
Müracaatlarda, ''kişilerin sağlık yardımlarından yararlanma haklarının olup olmadığına'' ilişkin ''müstahaklık sorgulaması'' yapılacak. Sağlık kurum ve kuruluşları, bu sorgulamayı yapacakları MEDULA sistemine entegrasyonlarını 15 Temmuz'a kadar tamamlayacak. Bunu gerçekleştiremeyen sağlık kurum ve kuruluşlarının bu tarihten sonraki tedavilere ilişkin fatura bedelleri ödenmeyecek. Sağlık kurum ve kuruluşlarına ''sevk ve reçete bildirimi'', ''ödeme sorgulama'', ''fatura sorgulama'' işlemlerini MEDULA üzerinden gerçekleştirebilmeleri için 1 Eylül 2007'ye kadar süre verildi. Bu kuruluşların 1 Eylül'den sonra sundukları sağlık hizmetlerine ilişkin fatura bedelleri, bu süreçleri tamamlamaları halinde ödenecek.
Sağlık kurum ve kuruluşlarına, ''sevk ve reçete bildirimi'', ''ödeme sorgulama'', ''fatura sorgulama'' işlemlerini MEDULA üzerinden gerçekleştirebilmeleri için 1 Eylül 2007'ye kadar süre verildi. Bu kuruluşların 1 Eylül'den sonra sundukları sağlık hizmetlerine ilişkin fatura bedelleri, bu süreçleri tamamlamaları halinde ödenecek.
YATARAK TEDAVİLERDE İLAÇ VE TIBBİ MALZEMELER HASTANEDEN
Tebliğin yürürlük tarihi olan 15 Haziran'dan itibaren 120 gün sonra, yatarak tedavilerde ilaç ve tıbbi malzemeler hastane tarafından temin edilmeye başlanacak. Hastaya zorunlu olarak temin ettirilen malzemelerin bedelleri fatura tutarı esas alınarak hastaya ödenecek. Tedavi ücretleriyle ilgili Başbakanlık genelgesine göre ise vakıf üniversiteleri de dahil tıp fakültelerinin hastaneleri, halka sundukları sağlık hizmeti bakımından kamu hastanesi niteliğinde olduklarından, verdikleri sağlık hizmetleri için, özel muayene olmak isteyen hastalardan talep edilebilecek özel muayene farkı dışında, tedavi yardımına ilişkin tebliğde belirlenen fiyat tarifesine uyacak.