Seçimler Ve Gerçekte "Bölen" Kim ?...

Ecz. Hakan Gençosmanoğlu

 

Kapı kapı gezip bizim çağdaş, ilerici, demokrat oyları böldüğümüzü söylüyorlar.

Doğru mu ?...

Gerçek bu mu?...

Adının önünde "çağdaş" yazıyor olması yetiyor mu?...

Geçtiğimiz iki yıl içinde ne yaptığının, bugün hangi noktada durduğunun bir önemi yok mu?...

***

Biz bu ülkede oldukça fazla sayıda çağdaş, ilerici, solcu olduğunu iddia eden, oysa gerçekte hiç de böyle bir dertlerinin olmadığını bildiğimiz, profesyonel politikacı, sarı sendikacı, meslek örgütü ağası görmedik mi, görmüyor muyuz ?...

Koltuğuna yapışmış, türlü yol ve yöntemlerle orada kalmayı başarabilenleri bilmiyor muyuz ?...

Devletin ve siyasi iktidarın temsilcilerinin karşısında el pençe divan duracaksın, çok sıkıştırıldığında kaçamak açıklamalarla idare edeceksin, eczacının dertleriyle uğraşacağına nedenini bir türlü anlayamadığımız bir biçimde kamu görevlilerine plaket dağıtacaksın sonra da "çağdaş" benim diyeceksin...

İstanbul Eczacı Odası'nı SGK'nın Mecidiyeköy şubesi haline getireceksin...

Sivil içeriğini boşaltıp, bir devlet dairesine dönüştüreceksin...

Tümüyle sistemle bütünleştireceksin...

Sözde muhalefet ettiğin Türk Eczacıları Birliği seni "protokol komisyonuna" kabul etmeyecek, kınayamayacaksın bile...

Tabanın ve kadrolarının baskısıyla bir miting yapacaksın, yaptırmak zorunda kaldığın mitingin büyüklüğü altında ezileceksin, üstüne üstlük bir de "ben yaptım, ben yaptım" diye onu da siyasi rant konusu yapacaksın...

Hiçbir şekilde üyelerini, komisyonlarını kadrolarını dinlemeyecek, istediğin gibi, keyfi 3-5 arkadaşınla meslek örgütü yöneteceksin, sıkışınca İÇEM hukuku aklına gelecek...

İki yıl önce kendi arkadaşını İÇEM de ön seçimle seçeceksin, sonra geri çekeceksin ve şunu diyebilecek kadar ileri gideceksin ;"- Bu arkadaşımızı etnik kimliği nedeniyle istemiyorsunuz", yani tüm çağdaş eczacıları ırkçılıkla suçlayacaksın... Üstelik bir de bunu İstanbul Eczacı Odası'nın resmi yayın organına yazacaksın...

O arkadaşınız İÇEM ' e bir açıklama yapmadan, yalnızca haber göndererek çekilecek kadar o platforma saygısızlık yapacak...

Ve yine o arkadaşınız "-Tandoğan'a gidelim" diyenlere yönelik İÇEM' de "-Hiç kimse gidemez,gidenden hesap sorarım" diyebilecek kadar haddini aşacak... Siz de bunu susarak onaylayacaksınız...Orada ki irade çok açıkken Tandoğan'a gelmeyeceksin...

Şimdi de çarşaf çarşaf yazılarında bizlere, bizim gibi ilerici,çağdaş,yurtsever düşünenlere "akıl fukaraları" gibi türlü hakaretlerle saldıracak...

Sonra da ortaya çıkıp, tasfiye etmek için elinden ne geliyorsa yaptığın insanları hedef gösterip "-Bunlar sol, demokrat, çağdaş oyları bölüyorlar" diyeceksin.

Şimdi adama sorarlar ; "-Senin neren çağdaş, neren demokrat, neren yurtsever, anlat bilelim, göster görelim"

Açık söyleyelim "-Sen çağdaşsan, evet biz değiliz"

Söz uçar yazı kalır demişler. Bugünün İEO Genel Sekreteri ve Başkan adayı Sn.Ecz.Semih Güngör'ün Çağdaş Eczacılara yaraşan, dik duran, meydan okuyan, altında imzası olan tek bir yazı gösterin... Tek bir resmi yazı... Herhangi bir makama... Bir tek yazı gösterin... Bir belge...

***

"ÇAĞDAŞ ECZACILIK" düşüncesinin de İstanbul Çağdaş Eczacılar Meclisinin'de içini boşalttılar. Anlamını katl ettiler.

Çağdaş Eczacı düşüncesi muhalif duran, baş kaldıran, isyan eden bir içeriktir.

Siz son iki yıldır İstanbul Eczacı Odası'nın politikalarında böyle bir emare gördünüz mü?..

Şimdi bakalım; ÇAĞDAŞ ADINI KULLANARAK GERÇEKTE BÖLEN KİM....

Değerli meslektaşlarım, bugün, Çağdaş Eczacı düşüncesinin MUHALİF RUHUNU, DÜŞÜNCESİNİ taşıyanlar, onu destekleyenler "ECZACININ SESİ" nde bir araya geldiler.

Gelmeye de devam ediyorlar.

Göreve talip olduğumuzu açıkladığımızdan beri meslektaşlarımızdan destek yağıyor...

Onurluyuz... Mutluyuz...

Onlar da bunu biliyorlar... Panikleri korkuları bu yüzden... Koltukları gitmek üzere... Bunu biliyorlar...

O kadar panikteler ki, artık yasaları da çiğniyorlar. İstanbul Eczacı Odası'nın resmi web sayfasını kendi çıkarları için kullanmaya başladılar.

***

Açıkça söylemek gerekirse, bu yazıları yazmak zorunda bırakılıyor, istemeye istemeye yazıyoruz.

Çekişme ve polemiğe ayıracak zamanımız yok...

Biz mesleğimizin derdindeyiz.

Eczanelerimizde yangın var...

Bu yangını el birliğiyle söndürmeli, geleceğimizi kurtarmalıyız.

El ele omuz omuza vermeliyiz. Tabi ki doğru meslek politikaları etrafında.

***

Her ne kadar etik dışı davrananlar olsa da, eleştirilerimizi esirgemeyeceğimizi bildirmek kaydıyla, seçime katılan tüm meslektaşlarımıza başarılar diliyoruz.

Eczacılara yaraşan bir seçim süreci yaşayacağımızı umuyoruz.

İstanbul Eczacı Odası yönetimine geldiğimizde, bu seçime katılan tüm meslektaşlarımızı rutin zaman aralıklarıyla toplayıp görüşlerine başvuracağız, katkılarını isteyeceğiz.

Çünkü; bu sıkıntılı süreçte herkesin bir şeyler yapması gerektiğini biliyoruz.

***

SAYIN MESLEKTAŞLARIM OYLARINIZI DOĞRU YERDE DURAN, ECZACIDAN YANA,ÜLKEDEN YANA POLİTİKALARI OLUŞTURUP SAVUNAN, ECZACININ EMEĞİNİN HAKKININ YANINDA, YÜREKLİCE HİÇBİR ŞEYDEN ÇEKİNMEDEN, YALNIZCA AKLIYLA, BİLGİSİYLE, BİRİKİMİYLE DEĞİL YÜREĞİNİ DE ORTAYA KOYARAK DURAN "ECZACININ SESİ" NDE, SİZİN SESİNİZDE, UMUTTA BİRLEŞTİRİN.

OY PUSULAMIZIN RENGİ "GELİNCİK KIRMIZISI"...



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat