Sandıklar, bankaların elinde kaldı
AHMET KIVANÇ
ANKARA - Anayasa Mahkemesi, bankaların personeli için kurulmuş sandıkların Sosyal Güvenlik Kurumu'na (SGK) devrine ilişkin Bankacılık Kanunu'nun geçici 23. maddesini iptal ederek, yürürlüğünü durdurdu. Karar emekli bankacıları sevindirirken, sandıkların geleceği konusunda da belirsizlik yarattı.
İptal edilen madde, Koç-Unicredito'nun Yapı Kredi Bankası'nı satın almasında kilit rol oynamış; satın alma işleminde önkoşul olarak değerlendirilmişti. Anayasa Mahkemesi, Bankacılık Kanunun bazı maddelerinin iptali istemiyle Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile CHP'nin yaptığı başvuruları sonuçlandırdı. Cumhurbaşkanı Sezer'in veto etmesine karşın hükümet tarafından TBMM'den ikinci kez aynen geçirilen üç madde, Anayasa Mahkemesi'nce iptal edildi.
Anayasa Mahkemesi'nin iptal ettiği Bankacılık Kanunu'nun geçici 23. maddesi, bankaların personeli için kurulmuş malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası sandıklarının, Ekim 2008'e kadar eski adıyla Sosyal Sigortalar Kurumu'na, yeni adıyla Sosyal Güvenlik Kurumu'na devrini düzenliyor. İptal edilen madde, çeşitli bakanlık ve kuruluşların temsilcilerinden oluşturulacak komisyonun her bir sandığın varlık ve yükümlülüklerini hesaplayarak, varlıkları yükümlülüklerinden az olan bankaların 31 Aralık 2007 tarihine kadar karşılık ayırıp, 15 yıllık taksit halinde SGK'ya ödeme yapmasını öngörüyor.
Bankacılık Kanunu'nun 58. maddesi ise bankaların personel sandıklarına 31 Aralık 2007 tarihinden sonra kaynak aktarmasını yasaklıyor. Bu nedenle, sandıkların varlık ve yükümlülüklerine ilişkin hesabın bu yılın sonuna kadar tamamlanması hedefleniyordu. Anayasa Mahkemesi'nin kararı, yürürlüğü durdurmayı da içerdiğinden, bankaların personel sandıklarının SGK'ya devir işlemleri tümüyle durmuş oldu.
'400 bin kişiyi etkiliyor'
Sahip oldukları avantajları kaybetmek istemedikleri için bankaların personel sandıklarının SGK'ya devrine karşı çıkan emekli bankacılar, Anayasa Mahkemesi kararından memnun oldular. Akbank Personel Emeklileri Derneği Başkanı Yıldız Tengiz, bu düzenlemenin 400 bin kişiyi ilgilendirdiğini belirterek, "Hepimiz mutluluk içindeyiz" dedi.
Yıldız Tengiz, Bankacılık Kanununun bankaların 2007 sonundan itibaren personel sandıklarına kaynak aktarılmasını yasaklayan hükmünün anımsatılarak, personel sandıklarının bu iptal kararıyla zor durumda kalıp kalmayacağına ilişkin bir soruyu yanıtlarken, "Sandıklar kendilerini idare edebilecek, kendi yağlarıyla kavrulabilecek durumdalar. Biraz da harcamalarda kısıtlamaya giderlerse sorun olmaz diye düşünüyorum" diye konuştu.
Anayasa Mahkemesi'nin iptal ettiği maddeye ilk itirazda bulunan Cumhurbaşkanı Sezer, veto gerekçesinde, bu düzenlemeyle özel sosyal güvenlik sandıklarından aylık alanların elde ettikleri aylık ve diğer sosyal haklarının ellerinden alınmakta olduğu eleştirisinde bulunmuştu. Söz konusu maddeyle sosyal güvenlik sandıklarının SSK'ya borçlandırıldıklarını; mali güçleri kalmayacağı için, özel sandıkların sosyal sigorta yardımlarını sürdürmelerinin eylemli olarak olanaksız kılındığını belirten Sezer, şu görüşleri dile getirmişti:
"Sosyal güvenlik sandıkları ile bunlardan yararlananların genel sosyal sigortalar kapsamına alınmaları için, önemli ve haklı nedenlerin olması gerekir. Devir; ancak bu kuruluşların sosyal güvenliği sağlayamayacak duruma düştüğü, aktüeryal açıklarının giderilemeyecek düzeyde olduğu ortaya konulursa haklı olur."
Cumhurbaşkanı Sezer, oysa yapılan denetimlerde özel statülü sigorta örgütlerinin, mensuplarının haklarını karşılayamayacak biçimde kötü yönetildiği ve ilgililerin haklarını tehlikeye düşürdüğünün ortaya konulmadığını, tersine bunların mensuplarına, devletin kurduğu sosyal sigorta örgütünden daha üstün yararlar sağladığını dile getirmişti.