Sağlıkta "tam gün" yıkımı

   
Tam Gün Yasası ile ilgili Türk Tabipleri Birliği'nin Görüşleri için TIKLAYINIZ.
image

Meslek odaları ve sağlık emekçilerinin tüm itirazlarına karşın "tam gün yasası"nı geçirmekte ısrar eden hükümet, yasaya karşı çıkanları karalamayı da ihmal etmiyor.

soL (HABER MERKEZİ) Sağlık Bakanı Recep Akdağ, dün bir gazeteye verdiği röportajda "tam gün yasası"nın, parası olmayana da hekimini seçme olanağı sağlayacağını iddia etti. Bu yasaya dönük itirazların sorumlusunun "ısrarla para kazanmak isteyen 1200 öğretim üyesi" olduğunu öne süren Akdağ, "Yaptığımız araştırmalara göre doktorların yüzde 75'i, halkın ise yüzde 93'ü doktorların tam gün çalışmasını istiyor" dedi. Bu yasa değişikliğinin çok yararlı olacağını iddia eden Recep Akdağ, eğitimin kötüleşeceği ve sağlık sisteminin daha da içinden çıkılmaz bir hal alacağı iddialarını gerçekçi bulmadığını belirtti.

Yasa ne getirecek
Sağlık Bakanlığı ve hükümetin iddialarına göre bu yasal düzenleme, sağlık hizmetinin daha ulaşılabilir olmasını sağlayacak. Hastaların daha rahat hizmet alabileceği iddia edilirken doktorların da çalışma saatlerinin azalacağı ve ücretlerinin artacağı söyleniyor. Performans sistemi ile doktorların daha çok çalışacağı ve bunun da hastaların daha rahat hizmet alması anlamına geleceği iddia edilirken sağlık hizmetinin kalitesinin de artacağı öne sürülüyor.

"Tam gün yasası"nın kardeşi "Kamu hastane birlikleri yasası"
Tam gün yasası olarak bilinen yasal düzenlemenin getiri ve götürülerinin anlaşılabilmesi için diğer yasal düzenlemeler ile birlikte değerlendirilmesi gerekiyor. "Tam gün yasası", "Kamu hastane birlikleri yasası"nın tamamalayıcısı nieliğinde. "Kamu hastane birlikleri yasası" kamu hastanelerinin özerkleşmesi ve birer işletmeye dönüşmesini öngörüyor. Kamu hastanelerinin devletten kaynak almadan kendi ayakları üzerinde durmasını öngören bu yasa, kamu hastaneleri ile özel hastaneler arasındaki farkı tamamen ortadan kaldırıyor.
Döner sermayesi ile ayakta kalması mümkün olmayan devlet hastanelerinin temel harcamalarını kısması gerekiyor. Bu açıdan doktorların özlük haklarının törpülenmesi ve çalışma saatlerinin arttırılması, "Kamu hastane birlikleri yasası" ile tamamen örtüşüyor.
"Kamu hastane birlikleri yasası" yürürlüğe girdiğinde çalışanların sözleşmeli, güvencesiz ve düşük ücretle uzun süre çalıştırılması gerekecek. Bu nedenle de "Kamu hastane birlikleri yasası"nın yaşama geçebilmesi ve bu koşullarda çalışabilecek hekimler bulabilmesi “tam gün yasası” ile mümkün olabilecektir.

Tekellere gün doğdu
Tam gün uygulaması, SGK’nın anlaşma yapmadığı, başta muayenehaneler olmak üzere, büyük hastane zincirlerinin dışındaki sağlık kuruluşlarını kapanma durumuna getirecek ve özel kurumları kamunun önüne geçirecek. Sağlık sistemindeki tekelleşmenin önünü açacak olan bu yasa; hekimleri, düşük ücretle ve güvencesiz olarak, özel hastaneler ile “özerkleştirilmiş” kamu kurumlarından birini tercih etmeye zorlayacak. Ülkemizdeki özel hasane zincirlerinin AKP hükümeti ve Fethullah Gülen hareketi ile bağlantılı olduğu biliniyor.

Hizmet kalitesi de düşecek
Hekimlerin çalışma süresini haftada 45 saatten 40 saate indireceği söylenen "tam gün yasası" nöbetler de göz önüne alındığında iş yükünü arttırıyor. TTB konu ile ilgili yaptığı açıklamada durumu şu şekilde açıklıyor:
"Tasarı günlük 8 saatlik mesainin üzerine aylık 130 saat nöbet, 120 saat icap nöbeti tutturup parasını ödeyeceğini, aylık 160 saatlik normal çalışma süresinin üzerine 250 saat de fazla çalıştıktan sonra daha da fazla çalıştırabileceğini, ancak bunun parasını ödemeyeceğini söylemektedir! Uluslararası Çalışma Örgütü (İLO) sözleşmeleri herhangi bir meslek mensubunun fazla çalışmasının yılda 270 saati aşamayacağını söylüyor. Tasarı bir yıllık toplam fazla çalışma süresini sadece 1 ayda yaptırmayı öngörebiliyor."
Çalışma süreleri arttırılan ve "performans" kriterleri nedeniyle daha çok hasta bakmak zorunda olan hekimlerin hastalarına daha iyi hizmet sunmasu mümkün görünmüyor.

Peki ya eğitim
Yaklaşık iki üç yıldır ülkemizin gündeminde olan "tam gün yasası", tıp fakültelerindeki eğitimi de etkileyecek. "Hizmet başı ödeme" esası üzerine kurulu olan performans sistemi, "tam gün yasası"nın merkezinde yer alıyor. Performans sisteminin, öğretim görevlilerini eğitimden uzaklaştırabileceği söyleniyor.

"Bunun adı tam gün olamaz"
TTB, bu yasanın "tam gün yasası" olarak isimlendirilmesinin doğru olmadığını belirtiyor. TTB'ye göre bu yasanın adının “Hekim İşgücü Piyasası Düzenleme Yasası” olması daha uygun. TTB bu durumu şöyle açıklıyor:
İş gücü piyasası, “piyasa” koşullarında çalışanları tek başına ve güçsüzleştirerek daha düşük ücretle istihdam etmek için oluşturulan ortamdır. İşgücü piyasası ile ilgili düzenlemeler; emeğin karşılığını vermek ve böylece nitelikli hizmet sunumunu sağlamakla ilgilenmezler. Hekim İşgücü Piyasası Düzenleme Yasası, hekimleri piyasacı sağlık sisteminde piyasa dinamikleriyle çalışmaya zorlar ve bu başarılınca (piyasa gözüyle) önemli bir maliyet unsuru azaltılmış olur.
 


Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat