Dünden bugüne...
Türk-İş, SSK hastanelerinin işçinin elinden alınması sürecinde 2004 yılının kasım ayında bir bildiri yayımlamıştı. Bildiride çalışanlar, çalışanlar, bşlarına gelecekler konusunda tek tek uyarılıyorlardı.Türk-İş Danışmanı Celal Tozan ile birlikte 2004’teki uyarıları bugünkü gerçekler ile karşılaştırdık. Şöyle bir tablo çıktı karşımıza:
2004 Bildirisi: Reform adı altındaki düzenlemenin ardından devlet sağlık hizmeti veremeyecek, sağlık hizmeti satın alınacaktır.
Bugünkü gerçek: SSK, AKP’nin sözde reformu öncesi sağlık hizmetlerinde açık değil fazlalık veriyordu. Söz de reform sonrası, sağlık hizmetlerini satın almaya başlayınca SSK iki yıl içinde yaklaşık 10 milyar YTL açık verdi. SSK, toplu ilaç alımında büyük ölçüde indirim sağlıyordu, bu haktan da yoksun kaldı. SSK’nin sağlık maliyeti giderek arttı. Maliyet arttıkça sigortalılaraverilmesi gereken sağlık hizmeti daraltıldı.
2004 Bildirisi: Kuyruklar sona ermeyecek, sağlık hizmetinin kalitesi artmayacaktır.
Bugünkü gerçek: Kuyruklar sona ermedi. Hastalar sabah erkenden sağlık tesislerine gitmelerine karşın sıra doluyor, ertesi güne kalıyorlar.
2004 Bildirisi: Kaliteli sağlık hizmeti cebinizden ödeyeceğiniz ilave para ile mümkün olacaktır.
Bügünkü gerçek: Devlet hastaneleri haline dönüştürülen SSK hastaneleri artan maliyetleri karşılayamayınca parasız kaldılar. Ameliyat olacak igortalılara “Seni ameliyat etmemiz lazım, ama ameliyat malzememiz yok. Malzemeleri sen cebinden ödediğin para ile edin, sonra sigorta kurumundan alırsın” önerisi götürülüyor. Laboratuvarlarda gerekli kit olmadığı için tetkikler erteleniyor ya da parayla dışarıda yapılıyor.
İşlet-devret ...
Sağlık Bakanlığı “sağlıkta dönüşüm” denen şeyin son perdesi anlamına gelecek bir yasa taslağı hazırlamış. Taslağa göre, devlet, eğitim ve araştırma hastaneleri ”işletmeye” dönüştürülecekmiş. Her hastane de bir yönetim kurulu olacakmış. O yönetim kurulu il genel meclislerinden, sanayi ve ticaret odalarından gelecek kişilerden oluşacakmış. Hastane işletmesinin bütçesini belirleyecek, araç gereç edinme, satma, kiralama, devir, takas, ihale işlemlerini yürütebilecekmiş. Döner sermaye saymanlıkları para basarken hastanelerde çalışan personelin her türlü ödemeleri işletme bütçesinden karşılanacakmış...
Taslağa “staretejik liderlik, verimlilik, kırtasiyecilikten sıyrılma” gibisinden alışıldık laf salatasıyla karışık bir de genel gerekçe eklenmiş.
Öyle gözüküyor ki, sağlıkta dönüşüme kuş konduracaklar. Çürütülmüş bulunan kamusal sağlık hizmeti tümüyle batağa sürüklenirken eşler, dostlar ve yandaşlar işletmelerde zengin edilecek, sonra denecek ki: “Sağlık sistemi battı, borcu kapatmak için hastaneleri satıyoruz. Hastalar başının çaresine baksın.”
İşlet-devret-gebert! Pek yakında sinemalarda...