OECD tarafından açıklanan yıllık sağlık raporunda, üye ülkelerdeki sağlık hizmetinin kalitesinin düştüğü belirtildi.

 


Dünya Gazetesi’ nin haberine göre; Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütünün (OECD) yayınladığı yıllı sağlık raporunda, üye ülkelerde sağlık hizmetlerinin yaşlanan nüfusun ve birden fazla kronik hastalığa sahip olanların sayısının giderek artmasıyla başa çıkılamadığı uyarısında bulundu.  

OECD tarafından açıklanan yıllık sağlık raporunda, üye ülkelerde sağlık hizmeti harcamalarının, Gayri Safi Mili Hasıla (GSMH) ile aynı çizgide hızlı artmadığı tespitinde bulunuldu.

Raporda, mali kriz içindeki İtalya, Portekiz ve Yunanistan’da sağlık hizmeti harcamalarının düştüğü belirtildi.   

Aşırı şişmanlık, sigara ve alkol tüketiminin düşürülmesi konusunda üye ülkelerdeki yoğun kampanyalarının sağlıklı yaşam için önemli sonuçlar doğurduğuna işaret edilen raporda, hastalıkların erken teşhisi konusunda bütün ülkelerin atması gereken önemli adımları bulunduğu vurgulandı.

Raporda, kalp krizi ile hastaneye başvuranların kurtarılmasında ABD en başarılı ülke olarak gösterilirken, aynı ülkenin şeker ile astım hastalarını hastaneye kabulünde yeterli ve etkili davranamadığı eleştirisi yapıldı. 

Portekiz, İspanya ve İsviçre’de ise bu konuda ABD’nin tersi bir durumun yaşandığı ifade edildi.

Raporda, Finlandiya ve İsveç, rahim, göğüs ve kalın bağırsak kanserine yakalananların hayatının kurtarılması açısından başarılı bulunurken, Şili, Polonya, Çek Cumhuriyeti, İngiltere ile İrlanda bu hastalıklara yakalananların yaşama oranlarının en düşük olduğu ülkeler arasında gösterildi.

800 milyar dolar ilaç harcaması

OECD raporuna göre, 2013 yılı rakamları temel alındığında üye ülkelerin ilaç harcamaları 800 milyar dolar civarında ve bu miktar, sağlık harcamalarının yüzde 20’sini oluşturuyor.

Üye ülkelerin eşdeğer ilaç üretimine son yıllarda oldukça ağırlık verdiği kaydedilen raporda, İsviçre, İtalya, Yunanistan ve Japonya’daki eşdeğer ilaç üretimi payının kısmen düşük olduğu belirtildi.

Raporda, yaşlı nüfusun artması, kanser ve hepatit gibi hastalıkların tedavisinin pahalı olmasının, üye ülkelerde sağlık harcamalarının artmasına yol açacağı uyarısında da bulundu.

Sakinleştirici (anti-depresant) ilaçların tüketiminin de 2000 yılından bu yana iki iki misli arttığı ifade edilen raporda, bu tür ilaçları en fazla kullanan ülkelerin başında Avustralya ve İngiltere’nin geldiği, iki ülkede de doktorların bu ilaçları içeren reçeteleri hastalarına daha kolay verebildiği tespitinde bulunuldu.

Raporda, Kore ve Estonya’da ise sakinleştirici ilaçlardan daha az tüketildiği belirtildi.

OECD ülkelerinin ilaca kişi başına yılda 510 dolar harcadığına işaret edilen raporda, ilaca 1.026 dolar veren ABD’liler birinci sırada, 752 dolarla da Japonlar ikinci sırada yer aldı.

Türkiye ile ilgili bu alanda rakamlara yer verilmeyen raporda, Danimarkalılar ise 240 dolar ile son sırada yer aldı.  

OECD’de ortalama yaşam

Üye ülkelerde 2013 rakamlarına göre ortalama yaşam süresinin 80,5 yıl olduğu  kaydedildi.

Erkek ve kadınların ortalama yaşam süresi birlikte ele alındığında Japonya 83,4 yıl ile  ilk iki sırayı aldı. Son sıralarda 76,6  yıl ile Türkiye, 75,7 yıl ile Macaristan, 74,6 yıl ile ile Meksika bulunuyor.

Dünya
 


Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat