MÜLKİYELİLER BİRLİĞİ AÇIKLAMASI ..
1990'larda hız kazanan neo-liberal dönüşüm, küresel kapitalizmle buluşturulan siyasal İslamcı hareket eliyle tamamlanma
noktasındadır. Bugün yapılması gereken cemaat-tarikat örgütlenmesi üzerine temellenmiş, kutsal din duygularını ekonomik ve siyasal
çıkarların aracı olarak kullananların,sosyal devleti tahrip eden liberal politikaları ile demokratik, laik cumhuriyeti tasfiye
amaçlarının birlikte deşifre edilmesidir. Bu amacın gerçekleşmesinde Cumhurbaşkanlığı seçimi bir dönüm noktasını oluşturmaktadır.
İktidarın erken seçime gitmekten kaçmasının tek nedeni cumhurbaşkanını seçmekteki ısrarcılığıdır. Cumhurbaşkanının siyasal
sistem ve rejim açısından üstlendiği işlev değerlendirildiğinde, oy kaybetmek pahasına sürdürülen bu ısrarın nedeninin rejime dönük
hesapları gerçekleştirmek olduğu açıktır. Bir siyasi parti grubunun çarpık bir seçim sisteminin ürünü olarak 4.5 yıl önceki seçimlerde
aldığı sonuçlara dayanarak cumhurbaşkanını seçmesi meşruiyet tartışmalarına ve yeni gerilimlere yol açacaktır.
Bu sürecin gerilimsiz ve rejim krizleri yaşanmadan aşılmasının yolunun, toplumsal uzlaşmayla belirlenmiş bir kişinin Cumhurbaşkanı
seçilmesi olduğu açıktır. Böyle bir toplumsal uzlaşma ise ancak, söylem ve uygulamaları ile Cumhuriyetin niteliklerine olan
bağlılığına kamuoyunun inandığı kişi/kişiler üzerinde gerçekleşebilir.
Son günlerde kimi güç odaklarının karşılıklı yürüttüğü psikolojik harekat çerçevesinde yoğun bir bilgi kirliliği ortaya çıkmıştır.
Mülkiyeliler Birliği "zinde güçleri" göreve çağıran darbe yandaşları ile siyasal İslamcılar arasında tercih yapmak durumunda değildir.
Ancak, bu yaklaşımı birlikte savuna geldiğimiz ve demokrasi güçleri arasında yer aldığına inandığımız kimi demokratik kitle örgütleri bu
süreçte özgün bir yaklaşım ve eylemlilik geliştirememiş ve adeta eylemsizliği önerir duruma düşmüşlerdir. Otoriter eğilimlere karşı
hep halktan, demokrasiden, evrensel hukuktan, insan hak ve özgürlüklerinden, barıştan, emekten, kamu yararından ve sosyal
adaletten yana olagelen Mülkiyeliler Birliği, bugün ülkenin rejimiyle ilgili bu tartışmada, demokratik, laik, sosyal-hukuk
devletinin tarafıdır ve bu noktada eylemsiz kalmayı doğru bulmamaktadır. Bu çerçevede Mülkiyeliler Birliği ve üyeleri
düzenleyici ve katılımcı kuruluşların nitelik ve taleplerinden bağımsız olarak, özgür, bağımsız, demokratik bir Türkiye ve
Anayasada nitelikleri demokratik, laik, sosyal-hukuk devleti olarak belirlenmiş Cumhuriyetin tarafı olmak dışında "tarafsız" olan bir
Cumhurbaşkanının toplumsal uzlaşmaya dayalı olarak seçilmesi taleplerini bir kez daha dile getirmek için 14 Nisan 2007 Cumartesi
günü saat 11.00'de Ankara, Tandoğan Meydanındaki "Cumhuriyet Mitingi"ne katılacaktır. Kamuoyuna bildiririz.
Saygılarımızla,
Mülkiyeliler Birliği Yönetim Kurulu