Meslektaşlarımıza,

 

Siyasi iktidar, ülkemizde ki 22 Temmuz genel seçimlerinde güçlenerek, iktidara devam yetkisini aldı, bunun anlamı mevcut politikaların devam edeceğidir.İlaç, eczacılık ve toplum sağlığı yönünde ki uygulamalar,tasarlananlar genel politikalara uyumlu bir biçimde hayata geçirilmeye çalışılacaktır. Hepimiz bu politikaların ne olduğunu çok iyi biliyoruz. Yerlisiyle, yabancısıyla sermaye yararına bu politikalar ne ülke insanına ne de bizlere hiçbir kazanım sağlamayacaktır.Sermaye çevreleri daha da palazlanırken, bizleri bekleyen yeni hak kayıpları olacaktır.

Sosyal Devlet anlayışının tümüyle eritileceği bir süreci hep beraberce yaşayacağız.

Siyasi iktidar bir yandan sağlık alanını özel ellere emanet ederken aynı anda sağlıkta tasarruf politikalarını yürürlüğe koyuyor.

Yeşil Kartlıların ve SSK'lıların serbest eczanelerden ilaç alımının sağlanması da böyle olmadı mı? Bir yandan insanlarımıza, gidin ilaçlarınızı dilediğiniz eczaneden alın, dendi, diğer yandan ilaçta tasarruf politikası ve olabildiğince az ve geç ilaç geri ödemesi uygulamaları yürürlüğe kondu. Sektörün sermaye sahiplerine dokunamayan devlet, her geçen gün eczacının payından biraz daha aldı ve yükü eczacının üzerine bıraktı.

 

İlaç ve eczacılık alanında ki bürokratik kaos eczacıyı canından bezdirme noktasına getirmiştir. Ancak temel sorunumuz ekonomiktir. Giderek düşürülen eczacı meslek hakkının yanında, eczane işletme giderlerimiz sürekli bir biçimde artmaktadır. Bir de üzerine bedelsiz kamulaştırma eklenmiştir. Eczacının sürekli indirilen ilaç fiyatları karşısında korunamaması, geri ödemelerin geciktirilmesi sonucu neredeyse tüm eczanelerimiz bir kredi-faiz-borç batağına saplamış, iflas noktasına getirilmiştir.Tüm bu olumsuz süreçte, üzülerek söylemeliyiz ki, eczacı odalarımız ve Türk Eczacıları Birliği, sonuç olarak hiçbir şey yapamamış ya da yapmamışlardır.

 

Sorunlardan tek başına, bireysel çabalarıyla kurtulacağını sanan meslektaşlarımız yanılıyorlar.

 

Tarihin bize öğrettiği bir şey var ki; bu sıkıntılardan çıkışın tek yolu birlikte, omuz omuza vereceğimiz etkin bir mücadeledir. Meslek haklarımızı dirençli bir örgütlülükle savunmayı başaramazsak, çok kısa bir zamanda elimizde savunacağımız hiçbir şey kalmayacaktır.

 

Sorunlarımız çok ağır ve kapsamlıdır. Önümüzde ki tehlike de büyüktür. İlaçta Reklam Uygulaması, OTC ve Zincir Sermaye Eczaneleri artık kapıyı açıp içeri girecek kadar bize yakındır.

 

Bilinmelidir ki; önümüzde ki görev, yalnızca mesleğimize yapılan saldırıları durdurmak değil, geleceğe de ışık tutmaktır. Değişen tüm koşulları nesnel bir biimde değerlendirerek eczaneleri yeniden düzenlemek görevi ve iradesini hiç kimseye bırakmayacak şekilde mesleğimize sahip çıkmak zorunluluğu açıktır.

 

Bu ağır dönemde, önce Eczacı Odası Genel Kurulları, ardından da Türk Eczacıları Birliği Genel Kurulu bizleri bekliyor.

 

Şimdi, meslek örgütlerimize sahip çıkmanın, onları en etkin çalışabilecek bir yapılanmaya kavuşturmanın tam da zamanıdır.Örgütlerimizde tek tek her bir üyeden etkileşebilecek, dinamizmini içeri alabilecek demokratik bir yapılanmaya kavuşturabilmek için çaba göstermenin zamanıdır.

 

Yalnızca direnecek değil, geleceğin eczacılığını da gösterebilecek, akıntıya göre kürek çeken değil, eczacının yararına bir programın ve uygulanmasını sağlayacak iradeye sahip örgütlere ihtiyacımız var.

 

Eczacıların bu birikime sahip olduğunu biliyoruz. İhtiyacımız olan şey, bu birikimin harekete geçmesidir.

 

Geçmişte tüm topluma örnek olabilecek eylem ve etkinliklere imza atmış olan eczacılar, bunu başaracak güçtedir.

 

Gün, hepimizi, tek tek sorunlara boğarak amacına ulaşmak isteyenlerin oyununa gelmek günü değildir

 

Gün, yılgınlık, bıkkınlık, duyarsızlık gösterme günü değildir.

 

Gün, mesleğimizi, ekmeğimizi aslanın ağzından alma günüdür.

 

Gün, etkin bir güç yaratmak ve o gücü kullanmak günüdür.

 

O güçte Eczacı Odalarımız ve Türk Eczacıları Birliği olacaktır.

 

Meslektaşlarımızı örgütlerimize sahip çıkmaya, etkin olmaya çağırıyoruz.

 

Sevgi ve saygılarımızla.

 

ECZACININ SESİ

www.eczacininsesi.com



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat