İSTİFA ÇAĞRISI
ETİK NEREDE?

Son dönemde mesleğimizle ilgili sorunlar artarak üstümüze gelmektedir;

10 Mayısta yapılan başkanlar danışma toplantısında ucu açık ıskonto tehlikesi konu edildi ve tüm eczacı odalarının ortak tepkisi doğrultusunda bir eylem planı belirlendi. Bu plana göre eğer serbest ıskonto tehdidi ortadan kalkmaz ise TEB bir gazete ilanı ile durumu kamuoyu ile paylaşacak arkasından da 47 eczacı odasının katılımı ile Ankara’da büyük bir miting düzenlenecekti. Ucu açık ıskonto tehdidi ile ilgili gelişmelerin ne olduğu hakkında net bir bilgi hala tarafımıza ulaşmamıştır.

SSK Sözleşmelerinin süre uzatımı konusu tam da ortalığın karıştığı bir dönemde karşımıza geldi. 15 Mayıs itibarı ile sözleşme sürelerinin dolacağı ve 15 Mayıs sabahı ekrana KDV hariç hasılatın girilmesi gerektiği bilgisi tarafımıza ulaştı. Süre uzatımı ile ilgili Ortada yasal olmayan bir sürü süreç var aslında, geçen yılki sözleşmeye bu yılın hasılat rakamı üzerinden ıskonto yapılması istenmektedir. Iskonto oranları değişen eczacılarımız, SSK için girdikleri oranların, tüm kurumlara yansıması sürprizi ile karşılaştılar.

Kurumun süre uzatımını eczacıya imzalatma süreci ise tirajı komik taleplerle doluydu; eczacının kurum memurunun karşısında sıraya girerek tek tek süre uzatımı ile ilgili ifadeyi 2006 sözleşmesinin altına yazarak kaşeleyip imzalaması istenmekteydi, neyse ki yoğun çabalarla bu sorunda dallanıp budaklanmadan çözüme kavuştu.

Kurumların “prim borcu yoktur” yazılarını istemesi ile ortamın tuzu biberi de tamamlanmış oldu.

Bu arada 2007 BUT çıkmak üzere, protokol görüşmeleri iki koldan devam ediyor. Eczacı odalarının ve TEB’in daha pek çok konuda mevcut hükümet ile pazarlık masasına oturacağı, gerekirse eczacı lehine mücadele vereceği zamanlar olacağı mutlak bir gerçekliktir.

Bu süreç yaşanırken bir adım geri çekilip manzaraya geniş açıdan bakacak olursak;

Bir yanda bu olumsuz gelişmeler varken diğer yanda ise örgütün genel başkanının mevcut iktidar partisinden milletvekili aday adayı olduğunu görüyoruz.

Burada genel başkanın hangi partiden siyasete girdiğini tartışmak değildir amacımız. Kaldı ki eczacıların siyasi arenada daha yüksek sayıda ve etkin olarak temsil edilmeleri her zaman arzu ettiğimiz bir durumdur.

Mevcut durumda gözden kaçırılmaması gereken asıl konu ise; iktidar partisinden aday adayı olmuş bir kişinin aynı parti iktidarına karşı eczacıyı temsilen o kadroda görev yapmasının ne kadar doğru ve etik olduğudur.

TEB Merkez Heyetimizin bu günkü toplantısından bu hassasiyeti rahatlatacak bir açıklama veya görev değişimi haberi gelmesi genel beklentiyken, beklenen olmadı ve sayın genel başkanın görevinden istifa etmek istemediği bilgisi tarafımıza ulaştı. Bu durum bize bundan sonraki sürecin daha sorunlu geçeceğini gösteriyor. Yaklaşık 22 yıldır meslek örgütüne hizmet veren Sn.Domaç’ın örgütü yıpratıcı bu tutumunu yadırgıyoruz.

MERSİN ECZACI ODASI

ECZACININ SESİ

www.eczacininsesi.com



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat