Türkiye Büyük Millet Meclisi
Genel Kurul Tutanağı
22. Dönem 5. Yasama Yılı
121. Birleşim 03/Haziran/2007 Pazar
4'üncü sırada yer alan, Ağrı Milletvekili Mehmet Kerim Yıldız ve 11 Milletvekilinin; Sağlık Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu raporunun görüşmelerine başlıyoruz.
5 - Ağrı Milletvekili Mehmet Kerim Yıldız ve 11 Milletvekilinin; Sağlık Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Raporu (2/1013) (S. Sayısı: 1418) (x)
BAŞKAN - Komisyon?.. Yerinde.
Hükûmet?.. Yerinde.
Komisyon raporu 1418 sıra sayıyla bastırılıp, dağıtılmıştır.
Teklifin tümü üzerinde söz isteği vardır.
BAYRAM ALİ MERAL (Devamla) -
Değerli arkadaşlarım, ben 1418 sayılı Yasa'yla ilgili komisyonda da kısa bir konuşma yaptım. Elbette ki, sağlık sorunumuz önemli bir sorundur. İnsanın yaşayabilmesi için, rahatsızlıklarını telafi edebilmesi için gideceği kapı sağlık kapısıdır, doktordur, hastanelerdir. Ama, görebildiğim kadarıyla, değerli arkadaşlarım, çabaladınız, çalıştınız, birleştirdiniz; ama, beklediğiniz randımanı hastaneler vermedi ve vermiyor. "Acaba doktorlar ilaçları şöyle mi yazdı, böyle mi yazdı?" Şu anda eczanelerin büyük bir bölümü zan altında, doktorların büyük bir bölümü de zan altında, değerli arkadaşlarım. Bu şikâyetler size de geliyor, ama, düzeni pek değiştiremediniz. Sosyal Sigortalar Kurumu yine Sosyal Sigortalar Kurumu; Sağlık Bakanlığına bağlı hastaneler de Sağlık Bakanlığı havasında, karmakarışık bir düzen içinde gidiyor ve gittiğimiz birçok hastanede bize gelen şikâyet daha önce verimli bir mesai yürütürken, bu kargaşanın içerisinde, düzensiz, sistemsiz bu düzenin içerisinde yeteri derecede hastalarımızla ilgilenemiyoruz." diyen doktorlar var, değerli arkadaşlarım.
İkinci bir daire başkanlığı… Yani, burada, değerli arkadaşlarım, satın alması var, kamulaştırması var yani Sağlık Bakanlığının, sağlık hastanelerinin çalışması için, iaşesine kadar ne gerekiyorsa burada oluşturuyoruz. Kamu Özel Ortaklığı Daire Başkanlığı… İçinizde genel müdürlük yapanlar var, devlet müessesinde çalışanlar var değerli arkadaşlarım. Kamu Özel Daire Başkanlığı nedir biliyor musunuz? Birilerine, Sağlık Bakanlığının bütün imkânlarını parsellemektir değerli arkadaşlarım, dikkatinizi çekerim sayın milletvekilleri. Seksen bir ilde, Sağlık Bakanlığının hastaneleri var, birimleri var. Ben seksen bir ilde bu müesseseyi oluşturdum, hastanenin bakımı, tamiri, kamulaştırması, yeni hastanelerin yapılması, iaşesinin alınması… Cumhuriyet tarihinde, bundan daha akışı olan bir iş var mı, size soruyorum değerli arkadaşlarım. Bu, işte bu ve kusura bakmasın -yani ben, Sağlık Bakanıyla bir türlü irtibat kuramadım, kendisi de hemşehrimdir, bir şey söylemek istemiyorum, söylenecek çok söz var- onun, bu kadar ince işe aklının ereceğini zannetmiyorum. Bunu çok samimi söylüyorum.
Söylemek istediğim, kimseyi burada yargılamak, kimseyi burada eleştirmek istemiyorum. Ama, bunun detayına bir inin, oldu bittiye getirmeyin, oldu bittiye gelmesin. Ne demek kamu-özel sektör ortaklığı? İhaleye ver özel sektöre, denetimi yap. Nasıl kamu ile özel sektörü ortak ediyorsunuz? Var mı şu ana kadar böyle bir müessese? Devlet yönetenler var içinizde. Var mı böyle bir müessese? Nereden buluyorsunuz, kim düşünüyor? Onun için diyorum Sayın Sağlık Bakanlığı bunu düşünemez. Bir düşünen var burada. Demek istediğim o. Ne? Yani, burada bunu kafasına koyan, bunun projesini kafasında yapan, buradan ne getireceğini düşünen birisi bunu yapar. Bu farklı bir şey değerli
arkadaşlarım, ciddi bir şey, trilyonların akışının olduğu bir şey. Şu hastanelerin alınan iaşelerin ne olduğunu biliyor musunuz? Kimler alıyor biliyor musunuz? Cihazlar alınıyor, vesaire alınıyor, kimler alıyor biliyor musunuz? Bunların ne yaptığını biliyor musunuz? Dünya kadar dava açıldı bunların hakkında, sonucunun en olduğunu biliyor musunuz? Bunlar yok. Şimdi bir şey daha getiriyoruz. Söylemek istediğim bu değerli arkadaşlarım. Elinizi kaldıracaksınız gidecek. Ben konuşuyorum, ilk konuşan ne yaparsa yapsın, son konuşan ilk konuşanın konuşmasını mümkün olduğu kadar çürütür. Şimdi, gelirsiniz, birisi çıkar burada, yok bu şudur, bu değildir… Bu, yeni bir vurgun kapısının açılmasıdır. Yeni bir talanın açılmasıdır. Yoksa, sen hastane doktor alıyorsun, hastaneye sen yatak alıyorsun, hastaneye sen cihaz alıyorsun, hemşire alıyorsun, buna kimsenin diyeceği yok değerli arkadaşlarım.
MUZAFFER R. KURTULMUŞOĞLU (Devamla) - Geriye döndük gibi geliyor.
Şimdi, sevgili arkadaşlarım, sağlığın tek çatı altında olması kadar doğal bir şey yoktur, ama, o da olmadı. Bakınız, yeni bir Sosyal Güvenlik Kurumu kuruldu, Sayın Bakan, tabii ki, bu, Çalışma Bakanlığı emrinde ama, ne yaptığını bu kurumun bilemedim, hâlen öğrenemedim. Bir Çalışma Bakanlığına bağlı deniyor, doğru. Bir bakıyorsun diyorlar ki ona Emekli Sandığı bakıyor şu ödemeyi verirken veya bir şey yaparken bu Emekli Sandığının, bu Maliye Bakanlığının. Bağ-Kur ayrı, SSK ayrı, Emekli Sandığı ayrı, onun başındaki ve yönetimindeki insanlar da ne yapacağını bilmiyorlar, şaşırmış vaziyetteler. Ama kurulmuş, var. Bana orada daire başkanı lazım değil, oraya birini buluruz, bina da lazım değil, bana Türkiye'nin sağlığı lazım, Türkiye'nin insanlarına hizmeti götürebilecek, köyüne, mezrasına, mahallesine ulaşılabilecek bir sağlık sistemi istiyorum.
AK PARTİ GRUBU ADINA MEHMET KERİM YILDIZ (Ağrı) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; Sağlık Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifim üzerinde AK Parti Grubu adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Ancak, artan kaynak ihtiyacının bir sonucu olarak, kamu özel ortaklığı da bir yatırım aracı olarak kullanılacaktır. Kamu özel ortaklığıyla yapılmak istenen, özel teşebbüs finansmanıyla hastane binalarının yapılması ve yapılan bu binaların Sağlık Bakanlığınca uzun süreli olarak kiralanmasıdır. Bu, çağdaş bir yatırım aracının kullanılmasından ibarettir. Hastane yine kamunun hastanesi olacak, yine kamu adına orada hizmet verilecek, ama, binalar daha hızlı bir süreç içerisinde yenilenebilecektir, onarılabilecektir. Kamu özel ortaklığıyla ilgilenecek özel ihtisas sahibi bir dairenin kurulmasıyla bu husustaki uygulamalar hızlandırılmış olacaktır. Vatandaşımıza sağlık hizmeti vermesi konusunda bu kanunla hayırlı bir iş yapmış olacağız.
değerli milletvekilleri; insana hizmeti her şeyin üzerinde tutan bir iktidar olarak, sağlıkla ilgili ihtiyaçların ne kadar vazgeçilmez olduğunun farkındayız. Bu ihtiyaçları hakkıyla karşılayabilmek için, sağlık sistemimizi ve ülkemizin genel sağlık göstergelerini çağdaş seviyeye çıkartmak üzere Sağlıkta Dönüşüm Programını hayata geçirdik. Bu programla, sağlık hizmetlerine erişimin kolaylaştırılması, hizmet kalitesinin artırılması, Sağlık Bakanlığının planlama ve denetleme rolünün güçlendirilmesi, akılcı ilaç ve malzeme kullanımının sağlanması, genel sağlık sigortası sisteminin oluşturulması hedeflenmiştir. Bu kapsamda, kamuya ait hastaneler tek çatı altında toplanmıştır.
Sağlık Bakanlığı, daha verimli ve etkili sağlık hizmeti sunabilmek için personel ihtiyacını hızla gidermektedir. Son olarak, sözleşmeli personel statüsünde 32 bin 444 sağlık personeli alımı yapılacaktır. Bunlardan diş hekimi ve eczacı atamaları noter huzurunda, diğer personel atamaları ÖSYM tarafından yapılacaktır.
SAĞLIK, AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL İŞLER KOMİSYONU BAŞKANI CEVDET ERDÖL (Trabzon) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 22'nci dönemin son çalışma gününde hepinizi en kalbî duygularımla selamlıyorum.
Aynen "yap-işlet-devret" gibi "yap-kirala-devret" olacak, bunu anlamayacak kadar gerçekten zor olduğunu zannetmiyorum. Nasıl yap-işlet-devret varsa, yapıyor bir kişi… Ama, bunların hepsi şeffaf ihale metoduyla yapılıyor. İhaleyle, bir iş adamı alıyor, bir hastaneyi yapıyor, Sağlık Bakanlığı da o hastaneyi kiralıyor, belli bir dönemin sonunda da hastane, yine, Sağlık Bakanlığına kalıyor. Bu kadar basit bunu anlamak. Bunu hassaten bilgilerinize tekrar sunmak istiyorum ki…
Değerli arkadaşlar, kıymetli arkadaşlar, bakınız, eğer Sosyal Sigortalar Kurumu mensupları, Bağ-Kur'lular, üniversite hastaneleri dâhil her hastaneye, şu andan sonra, 15 Hazirandan sonra gidebilecekler. Sigortalılar gibi Bağ-Kur'lular, yeşil kartlılar bütün eczanelerden ilaç alabiliyorlar. Herkes her hastaneye gidebiliyor. Bu sistemi 22'nci Dönem Parlamentosu başardı. Eğer bunu bundan önceki iktidarlar ve Parlamento başarabilmiş olsaydı, gerçekten, cakasından, tafrasından geçilmezdi hiç kimsenin. Bu çok önemli başarıya hep birlikte imzalar attık.
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Bakan.
Sayın milletvekilleri, Teklifin tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır.
Maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
1'inci maddeyi okutuyorum:
SAĞLIK BAKANLIĞININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMEDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ
MADDE 1- 13/12/1983 tarihli ve 181 sayılı Sağlık Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 8 inci maddesine aşağıdaki (j) ve (k) bentleri eklenmiş ve aşağıdaki daireler aynı Kararnameye ekli 1 sayılı Cetvelin "Ana Hizmet Birimleri" bölümüne ilave edilmiştir.
"j) İnşaat ve Onarım Dairesi Başkanlığı,
k) Kamu Özel Ortaklığı Daire Başkanlığı,"
MUSTAFA GAZALCI (Denizli) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Bu yasal düzenleme, Kamu İhale Kurumunu devreden çıkararak kimi sağlık hizmetlerini ihale etmeye yol açıyor. Bu, yolsuzlukları arttırmaz mı? Ayrıca, sizin daha önce çıkardığınız, dışarıdan bilgi işlemle ilgili, hastanelerin hizmet alabilmesine ilişkin genelgeniz sonucunda, Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısının eşinin ortak olduğu Bilbest adlı bir şirkete, milyonlarca, trilyonlarca liralık bir iş verdiniz mi? Elimde birtakım rakamlar var, soruyu uzatmamak için bunları okumuyorum.
Sayın Bakanım, sizin Bakanlığınız döneminde, kaç hastane sağlık merkezi oldu, kaç sağlık merkezi sağlık ocağına dönüştürüldü? Yani, daha önceden daha iyi hizmet alırken sonra o hizmetler yoksullaştırıldı? Buradan, o kadar güzel ters bir şeyler anlattınız ki, toz pembe anlattınız ki, ben, kendi ilçemden biliyorum, Denizli'nin Güney ilçesinde, eskiden, orada sağlık hizmetleri daha çok verilirken şimdi, akşam, gece birisi rahatsız olduğu zaman, Denizli'ye, 70-80 kilometre öteye hasta yetişirken ölüm vakaları oluyor Sayın Bakanım. Siz, nereden söz ediyorsunuz?