18/07/2007
ECZACI KAMUOYUNA
14 Haziran Pazar günü Hürriyet Gazetesi’nde on Eczacı Odasının ismi ile yayınlanan duyuru hakkında aynı gün İstanbul Eczacı Odası’nın web sayfasında ‘GAZETE İLANIMIZ ÇIKTI’ başlığı ile bir yazı yayınlanmıştır. Yayınlanan yazı ile Gazete ilanına imza koyan Eczacı Odaları mücadeleye güç katan Eczacı Odaları olarak isimlendirilirken; imzası olmayan eczacı odaları üstü örtülü biçimde mücadeleden uzak durmak ile suçlanmışlardır. Diğer Eczacı Odalarının imza koymama gerekçelerini bilmemiz olanaklı değildir, ancak Kocaeli Odası ilana imza koymama gerekçelerini eczacı kamuoyu ile paylaşmak zorunluluğunu hissetmiştir.
Kocaeli Eczacı Odası yayınlanan duyuru hakkında ilk bilgiyi Ankara Eczacı Odası tarafından odamıza gönderilen 11 Temmuz tarihli faks metni ile almıştır. Odamız organlarında yapılan değerlendirme sonucu söz konusu gazete ilanının içeriği tarafımızca uygun bulunmamıştır. Ayrıca ilanın oluşması sürecinin bu güne kadar örgüt içinde sürdürdüğümüz muhalif duruşa ilişkin paylaşım ve karar alma anlayışımız ile bağdaşmadığı izlenmiştir. Bu nedenler ile Kocaeli Eczacı Odası söz konusu gazete ilan metnine imza koymamıştır.
Gazete ilanında yer alan açıklamaların doğru olması ve ülkemiz eczacılarının yaşadığı sıkıntıları anlatması, tek başına ilanın haklılığını ortaya koymaya yetmeyecektir. Sonuçta yeterince ses getirmeyeceği gibi, istediğimiz sonuçlara da biz eczacıları ulaştırmayacaktır.
İlan metni halkımıza hitaben yazılmış olup SUT, günübirlik tedavi, ilaç fiyat düşüşleri, standart olmayan reçete kontrolleri, Örnekleme yöntemi gibi mesleki konular gündem edilerek çözüm talep edilmiştir. Bu sorunları halk mı çözecektir ?
İlan metninde tüm karşı çıkış ve uyarılarımıza rağmen ifadesi ile kim yada kimler kastedilmiştir ? Muhatabımız kimdir yada kimlerdir? Neden muhataplarımız açık biçimde ifade edilmemiştir yada ifade edilmekten kaçınılmıştır ?
Sağlık alanındaki şikayet edilen bürokratik anlayış sahipleri kimlerdir ? Akşamdan sabaha değişen kuralları kimler nasıl değiştirmektedir ? Neden açık biçimde yazılmamıştır yada yazmaktan kaçınılmıştır?
Yirmi üç bin eczacının ve eczacı örgütlerinin demokratik taleplerine kim yanıt verecektir? Bu güne kadar bu taleplere kulak tıkayanlar kimlerdir? Demokrasinin gereğini kim yada kimler yerine getirmemektedir?
İlan metni ile halkımıza bizim canımız yanıyor ama yakanları söyleyemeyiz, siz anlayın biz kaçınıyoruz, ancak sonuçta bizim sorunlarımızı çözecek olanlar bunu anlamak istemezler ise ilaç ve eczacılık hizmetinin kesintiye uğraması sonucun da sizin canınız acıyacak denmiştir.
İlan metninin oluşturulması sürecinde İstanbul, Ankara ve İzmir Odalarımızın Yönetim Kurullarının İzmir’de bir toplantı yaparak ilan metnini oluşturdukları anlaşılmaktadır.İlgili Odaların böyle bir toplantı yapacaklarından en azından Kocaeli Eczacı Odası’nın bilgisi yoktur. Bu odalarımıza tüm eczacı odaları adına gazete ilan metnini hazırlamak konusunda kim yetki vermiştir? Söz konusu Odalar elbette toplantı yapmak ve sonucunda aldıkları gazete ilanı hazırlamak ve yayınlamak konusundaki kararlarını uygulamak konusunda özgürdür. Ancak bu özgürlük bugün örgütümüzün içinde bulunduğu savrulmayı fırsat bilerek diğer Odaları vesayet altına almak noktasında gelişemez, gelişmemelidir. Her Odamızın hazırlanan metinlere şu yada bu nedenle itiraz etmek ve katılmamak özgürlüğü vardır. Bu özgürlük yok sayılarak imza koymayan odalarımızı üstü kapalı biçimde de olsa mücadele kaçkını ilan etmek en azından yakışık almamaktadır.
Söylenmeyenleri biz söyleyelim :
Biz eczacılar ve halkımızın yaşadığı sorunların baş sorumluları,
Ülkemiz insanlarına 12 Eylül faşizmi yolu ile dayatılan yeni dünya düzenine o günden bu güne boyun eğen tüm iktidarlar;
Yeni dünya düzeninin egemenleri;
Küresel sermayenin örgütleri olan Dünya Bankası ve IMF;
Küresel sermayenin işbirlikçisi olan ulusal sermayedir.
Eğer bu sorumluları tek tek açıklayarak, ülkemiz insanlarını nasıl sömürdüklerini halkımıza anlatacaksak;
Bu sömürüye siyasi iktidarların nasıl sessiz kaldığını, ilgililerin ve yetkililerin küresel sermayenin oyunlarını nasıl sessizce izlediklerini anlatacaksak;
Sağlık,eğitim ve sosyal güvenlik konularındaki hakların nasıl bir bir halkın elinden alındığını anlatacaksak;
Türk Eczacıları Birliğinin uzun süredir bu konularda tek söz söylemediğini anlatacaksak;
Sonuçta gerçekten mücadele edeceksek, bu mücadelenin ezilen halk yığınları ve eczacıların ortak çıkarlarının buluştuğu noktada; kimi zaman halkın kimi zaman biz eczacıların canını yakabileceğini de hem halka hem eczacılara anlatarak yola çıkmak gerekir.
Ama TEB Kongresi yakın, Oda Kongreleri ondan da yakın demeyerek ve tirübünlere oynamadan , her türlü gazete ilanına da tüm diğer mücadele yollarına da varız.
Saygılarımızla.
Kocaeli Eczacı Odası
Denetleme Kurulu,
Onur Kurulu,
Büyük Kongre Delegeleri,
Yönetim Kurulu Adına
Ecz. Sinan USTA