YENİ İLAÇ TEBLİĞİ YENİ BİR KAOS OLUŞTURDU
KAPATMA EYLEMİ ECZACILARIN GÜNDEMİNDE!
25 Mayıs 2007 tarihli 26532 sayılı Mükerrer Resmî Gazete' de yayınlanan ve 15 Haziran 2007 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan SAĞLIK UYGULAMA TEBLİĞİ ile eczanelerde yeni bir kaos dönemi başladığını söyleyen Tüm Eczacı İşverenler Sendikası (TEİS) Genel Başkanı Ecz. Nurten SAYDAN konuya ilişkin bir yazılı açıklama yaptı.
Ecz. Saydan açıklamasında aşağıdaki ifadelere yer verdi:
“Her yıl Konsolide bütçeye tabi kurumların ve sosyal güvenlik kurumlarının sağlık hizmetlerinin temini ve ilaç alım koşullarını belirleyen Sağlık Uygulama Tebliği, 25 Mayıs 2007 tarihli resmi gazetede yayınlanarak 15 Haziran tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir.
Yürürlüğe giren yeni uygulama tebliği de eski yıllarda yayınlananlar gibi mesleki kuruluşların hiçbiriyle ortaklaşa hazırlanmamış ve bu yıl, tarihinde ilk defa mevzuata aykırı bir şekilde eczacılarla protokol imzalanmadan yürürlüğe sokulmuştur. Uyulması istenen kuralları, geri ödeme şeklini, süresini ve tarafların haklarını düzenleyen, eczacılarla Sosyal Güvenlik Kurumu arasında mutabakat sağlandığına dair imzalanmış bir protokol olmadan yeni tebliğ 15 Haziran tarihinden itibaren yürürlüğe sokulmuş ve eczanelerde yeni bir kaos dönemi başlamasına sebep olmuştur.
Sendikamızı kurduğumuz günden beri; eczacılara danışılmadan, görüş alınmadan yapılan düzenlemelerin uygulamada hekim hasta ve eczacı açısından ciddi sıkıntılar yaşanmasına neden olduğunu, bu tip düzenlemelerde mutlaka mesleki kuruluşların görüşlerine başvurulması gerektiğini, görüş ve öneriler dikkate alınmayarak yapılan düzenlemelerin uygulamada çoğu zaman kaosa neden olduğunu sık sık tekrarlamış ve açıklamalarımızın doğruluğunu bu sıkıntıları sektörün tüm kesimleri ve halkımız hep beraber yaşayarak görmüştük.
“DAYATMALARA BOYUN EĞMEYECEĞİZ”
Yeni tebliğ ile eczacıların kabul edemeyeceği uygulamalar, imzalanmış bir protokol olmaksızın hukuka aykırı bir şekilde hayata geçirilmiştir. 4735 sayılı KAMU İHALE SÖZLEŞMELERİ KANUNU'nun 5.maddesine göre ;
“ Bu Kanunun uygulanmasında uygulama birliğini sağlamak üzere mal veya hizmet alımları ile yapım işlerine ilişkin Tip Sözleşmeler Resmi Gazetede yayımlanır. İdarelerce yapılacak sözleşmeler Tip Sözleşme hükümleri esas alınarak düzenlenir.”
Amir hükmüne istinaden her yıl tip sözleşme hazırlanmakta ve taraflar arasında imzalandıktan sonra Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girmesi gerekmektedir.
Aynı Kanunun 4.maddesine göre de ;
“...Bu Kanunda belirtilen haller dışında sözleşme hükümlerinde değişiklik yapılamaz ve ek sözleşme düzenlenemez Bu Kanun kapsamında yapılan kamu sözleşmelerinin tarafları, sözleşme hükümlerinin uygulanmasında eşit hak ve yükümlülüklere sahiptir. İhale dokümanı ve sözleşme hükümlerinde bu prensibe aykırı maddelere yer verilemez. Kanunun yorum ve uygulanmasında bu prensip göz önünde bulundurulur.”
amir hükmüne göre de eczacıların da imzalanacak protokolde eşit hak ve yükümlülükleri bulunması ve ortaklaşa belirlenen yükümlülükleri kabul etmiş olması gerekirken yeni tebliğ bu hükme aykırı, eczacıların aleyhine bir çok düzenleme içermektedir:
Reçete kontrolünde hangi hata ve yanlışların kesinti sebebi olarak kabul edileceği belirtilmeden, eczane reçetelerini örnekleme yönteminin kapsamına sokmayı ve eczacıları bu yöntemi kabule zorlayan,
Ayaktan tedavi kapsamında olan pahalı ilaçlara ait reçeteleri yatan hasta kapsamına sokarak özel hastanelerce karşılanmasını sağlayan ve bu sayede dağıtım kanalı ve eczacı karının özel hastanelere bırakılmasını, bu tedavilerde kullanılan ilaçların tüketiminde patlama yaşanmasını ve kamunun zarara uğramasına sebep olacak olan,
Reçetelere ilaç yazım ilkelerinde yapılan anlaşılması zor düzenlemelerle reçete kontrol birimlerinde aynı masada karşılıklı oturan kontrol elemanlarınca bile farklı yorumlanan düzenlemeleri sil baştan yeni bir bulmaca haline getiren,
Özel hastanelerin ilaç ödemelerinde 15 günlük ödeme süresi ve önceliği tanınmasıyla sağlıkta tasarruf yapılacağını söyleyenlerin aksine; Hastanın tetkik ve tahlillerini yapan, buna bağlı olarak tedavi planını belirleyip rapor çıkaran ve reçete eden yer ile ilaçları temin edip uygulayan yer aynı hastane olacağı için bu reçetelerin içerikleri, miktarları, hastalıkların gerçekliği ile tedavinin gerekli olup olmadığının kontrolü mümkün olmaktan çıkacak, bu tip tedavilerin sayısında ve maliyetinde kamunun karşılayamayacağı oranda büyük artış yaşanacak ve serbest eczanelerin geri ödeme sürelerinin ucunu açık bırakacak,
Bu düzenlemeler, eczacıların kabul edemeyeceği hukuka aykırı dayatmalardır. Eczacılar sağlık harcamalarında tasarruf adı altında hukuka aykırı düzenlemelere uymaya mecbur bırakılmaktadır. Bu yaklaşım yanlıştır ve bu yanlıştan vazgeçilmesi gerekmektedir. TEİS olarak bu dayatmalara boyun eğmeyeceğiz.
“MESLEK ÖRGÜTÜ YÖNETICILERI KOLTUK KAVGASINI BIRAKIP,
KAPATMA EYLEMİNİ GÜNDEMİNE TAŞIMALI!”
Bu sebeple, kendi gelecek planları uğruna eczacıların geleceğini tehdit eden düzenlemeleri sessiz sedasız kabul edip gidenlerin ardından, kalan tüm meslek örgütü yöneticilerinin aralarındaki koltuk hırs ve kavgalarını bir kenara bırakarak; görevlerini yapmaya çağırıyor, mesleğin geleceğine yönelik tehditlere karşı acilen el ele ortak bir mücadele platformu oluşturarak, tabandan gelen “kapatma eylemi” dahil tüm eylemlilik çağrılarını gündeme taşımalarını istiyoruz.
Aksi halde bu dayatmalara eczacıların daha fazla dayanma gücü kalmayacak, kapatma eylemine gerek kalmadan eczacılar birer birer kepenk kapatacaklardır.”
TEİS BASIN BÜROSU/22.06.2007