Kanserli hücrenin yayılmasını önleyen ilacın kullanımının sınırlandırılması bazı hastaları mağdur etti. Bunlardan Hıfsiye Dalyan "Rabbim nedense bize 'Cleveland' demiyor" sözleriyle tepki gösterdi.

 

Kanserli hücrelerin yayılmasını (metastaz) önleyen "trastuzumab" etken maddeli ilacın bedelinin devlet tarafından karşılanma süresinin 5 Ocak'tan itibaren tekrar 9 haftayla sınırlandırılması, bu ilacı daha uzun süre kullanmak zorunda olan hastaları zor durumda bıraktı. Yeni karar yüzünden mağdur olan göğüs kanserli 51 yaşındaki Hıfsiye Dalyan, uygulamaya isyan etti. Nazilli'de oturan ve 23 yıl Devlet Hastanesinde hemşire olarak görev yaptıktan sonra 2003'te emekli olan Hıfsiye Dalyan, göğüs kanserine yakalanmasından çok, tedavisine izin verilmemesine üzülüyor, kahroluyor. Temmuz 2009'da fark ettiği ve yapılan tetkikler sonunda göğüs kanseri teşhisi konulduğunu, agresif tümör nedeniyle sağ göğsünün alındığını belirten Hıfsiye Dalyan, şöyle konuştu:

 

'5 Ocak, 6 Ocak sınırı'


"6 kür kemoterapi gördüm. Hayatımın en kötü günlerini yaşadım. Saçlarım, tırnaklarım döküldü. Aşırı kilo verdim, ayağa kalkamaz hale geldim. Kemoterapi sonrasında doktorum metastaz (yayılma) yapmaması için bir yıl süreyle 'trastuzumab' etken maddeli ilacı kullanmamı istedi. Bu ilacı alabilmem için kardiyoloji tetkiki yapılması gerekiyordu. Günlerce yataktan kalkamadım. Daha sonra kalbimin ilacı kullanmaya uygun olduğu belirlendi, ilacı kullanmaya başladım ama benim de karşıma diğer göğüs kanserliler gibi kullanım süresini kısıtlayan genelge çıktı. Devletin karşıladığı süre sona erdi. 5 Ocak'tan önce raporu yazılanlar bu ilacı bir yıl süreyle alabilecek. 6 Ocak'tan sonra, yani benim gibiler ya ceplerinden ödeyecek ya da parası yoksa tedaviyi yarıda kesip metastaz korkusuyla yaşayacak. İçim kan ağlıyor."

 

İnternette kampanya başlattılar

 

Emekli hemşire Hıfsiye Dalyan'ın oto yıkamacılığı ve fotoğrafçılık yapan eşi Osman Dalyan, 9 haftadan sonrasında da ilacın bedelinin ödenmesi için Sosyal Güvenlik Kurumu'na (SGK) başvurduklarını söyledi. Osman Dalyan, facebook'ta da "Kanser bizim suçumuz değil. Niye cezalandırılıyoruz" forumu açtıklarını da belirtti.

 

'Vekile mutluluk çubuğu bile var'

 

"Bir sağlıkçı olarak devletin vatandaşlarının sağlığını koruması için destek olacağına, tedavisini engellemesini kabullenemiyorum" diyen Hıfsiye Dalyan, bir ayrıcalık değil, adalet beklediğini söyledi. Dalyan, eski Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın eşinin sözlerini anımsatarak, şöyle devam etti: "Rabbim bize neden 'Cleveland' demiyor? Devlet, milletvekillerinin mutluluk çubuğunu bile karşılıyor, vatandaşını kansere karşı korumuyor. Kanser olduk diye suçlu muyuz? Sadece hastalık değil bu yaşananlar da beni çok üzüyor. Genelgenin yürütmesinin durdurulması için 22 Mart'ta Danıştay'da dava açtım. Lehimize sonuç alamazsak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne kadar gideceğim. Çünkü 5 Ocak öncesi ve sonrası diye ayrımcılık yaratan bir durum söz konusu."

NESRİN COŞKUN İzmir DHA



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat