Son üç yıldır eczacılık ve ilaç alanında yaşanan sorunlar ve bunların çözümü, tutarlı ve kararlı bir örgütsel bir mücadeleyi gerektirmektedir. Ancak 2005 yılında yapılan Türk Eczacıları Birliği Genel Kurulu’nda oluşan Merkez Heyeti geçen bir buçuk yılın ardından bu mücadeleyi omuzlayacak bir niteliğe sahip olmadığını göstermiştir.
Sosyal güvenlik kurumlarıyla geri ödeme sisteminde yaşanan sorunlar da daha geniş ve kapsamlı bir mücadeleyle sonuç alınabilecek niteliktedir. Asıl olan ise TEB Merkez Heyetinin eczacı odalarının gücünü de yanına alarak bu mücadeleyi vermesidir. Ancak Merkez Heyeti sorunlara yaklaşımında ve birçok hayati önem taşıyan mesleki konuda ne yazık ki bu misyonunu yerine getirmekten uzaktır.
İlaç ve eczacılık hakkındaki yasalarda yapılması planlanan değişiklikler ve yeni yasa taslakları ile ilgili olarak savunduğumuz ilkeleri, siyasi iktidar ve meclis düzeyinde de savunacak bir TEB Merkez Heyetine ihtiyacımız olduğu çok açıktır.
14 Ocak’ta kendilerini umutsuz hisseden binlerce eczacının Türkiye’nin her yerinden İstanbul’a gelip miting yaparak bu tepkilerini dile getirmeleri yukarıdaki tespitimizin kanıtıdır.
Bu sürecin gereği olarak, İstanbul Eczacı Odası Mayıs 2006’da yapılan genişletilmiş kurulunun toplantısından çıkan eğilim doğrultusunda, Türk Eczacıları Birliği’ni olağanüstü genel kurula çağırma kararı almıştı. 10 Haziran 2006’da Kuşadası’nda yapılan bölgelerarası toplantıda tüm odalara çağrıda bulunulmuştu. Daha sonra İstanbul Eczacı Odası bu konuyu birlikte hareket ettiği 10 eczacı odasının gündemine taşımıştı. Odalar arasında yapılan tartışmalar sonucunda, olağanüstü genel kurul çağrısının sorunlarımızın çözümünde çok fazla katkısı olmayacağı konusunda bir görüş ortaya çıkmış, bunun yerine iki gün sürecek olağanüstü başkanlar danışma kurulu toplantısı talep edilmişti.
Talep edilen Olağanüstü Başkanlar Danışma Kurulu Toplantısı, 10 Ağustos’ta yapıldı. O toplantıda alınan karar doğrultusunda da 15 Ağustos’ta Sağlık Bakanı ile 45 eczacı odası başkanı yüzyüze görüştü. Bu görüşmenin sonuçları da tüm Türkiye’deki eczacı kamuoyuna ilan edildi.
TEB Merkez Heyetini olağanüstü genel kurula çağırma kararı ancak bu gerekliliğe inanan ve aynı kaygıları taşıyan eczacı odalarının birlikte alacakları karar sonucu hayata geçebilir. Doğrusu budur ve İstanbul Eczacı Odası da bu yolu denemiştir. İstanbul Eczacı Odası’nın, kurullarının ve birlikte hareket ettiği odaların gündeminde bir “olağanüstü genel kurul çağrısı” bugün için yoktur. Gerekirse böyle bir çağrı, İstanbul Eczacı Odası’nın kendi kurullarında tartışılıp karar haline getirildikten sonra, diğer eczacı odalarıyla da paylaşılarak, onlarla birlikte gerçekleştirilecektir.
Kamuoyunun bilgisine saygılarımızla sunarız.
|