IMF: "Ekonomik patlamaları iflaslar izleyebilir"  

 

IMF'nin World Economic Outlook (yıllık) raporunun “Küresel Beklentiler ve Politikalar” bölümünde Türkiye'nin dış baskılar ve olası enflasyon nedeniyle sıkı para politikası uyguladığı belirtildi.
 
IMF'nin bugün açıkladığı yıllık raporunun “Küresel Beklentiler ve Politikalar” başlıklı birinci bölümünde, son dönemde mali tedirginlik yaşanmasına karşın küresel ekonominin, 2007 ve 2008 yıllarında, 2006'dan daha makul düzeyde olsa da güçlü büyüme çizgisini sürdürmeye devam edeceği bildirildi. Zarar etme risklerinin 2006 eylül ayındaki rapora oranla daha az tehdit edici göründüğü belirtilen raporda, son yaşanan ekonomik çalkantıların doğurduğu risklerin genel görünümü olumsuz etkilediği belirtildi. Raporda şöyle denildi:

ABD'DE MORTGAGE RİSKİ
 
“Endişeler özellikle, konut sektöründe olumsuzluğun devam etmesi halinde ABD'de olası bir hızlı yavaşlama, mali piyasalar çalkantılı olmayı sürdürürse riskli yatırımlardan daha sürekli ve büyük miktarlarda tasarruf edilmesi riski, hasıla boşluğu kapanma eğilimindeyken enflasyon baskısının boşluğu yenileme olasılığı, petrol fiyatlarında yeni bir dalgalanmada yaşanacaklar ve  büyük küresel dengesizliklerin verdiği karmaşanın yüksek maliyetli riskini içermektedir.
 
Uzun vadede nüfusun yaşlanması, artan küreselleşmeye karşı yükselen direnç, hızlı büyümenin çevresel sonuçları gibi bir dizi eğilim, son  dönemdeki olumlu hasılanın teşvik ettiği üretim canlılığını zayıflatabilir.”

POLİTİKACILARA ÇAĞRI
 
IMF raporunda, ülkelerin yöneticilerine de, "Politika üretenler, kısa vadeli makroekonomik risklere karşı ihtiyatlı kalırken, kökleri derinlere dayanan yapısal sorunların üstesinden gelmek için daha hırslı çabalar ortaya koyarken, küresel ekonominin süregelen güçlü performansının yarattığı avantajdan  yararlanmalıdır” çağrısında bulunuldu.

KÜRESEL EKONOMİK ORTAM
 
Raporun ilk bölümünde küresel ekonominin 2006 yılında yüzde 5.4 büyüdüğü, bu rakamın Eylül 2006'daki IMF Dünya Ekonomik Görünüm raporunda tahmin edilenden 0.25 daha hızlı olduğu belirtildi.
 
2007 ve 2008 için dünyada yüzde 4.9 büyüme beklentisi ifade edilen raporda, yükselen piyasalar ve gelişmekte olan ülkeler için 2007'de ortalama büyüme yüzde 7.5, 2008'de 7.1 olarak tahmin edildi. Orta Doğu ülkelerinde büyüme her iki yıl için yüzde 5.5 olarak tahmin edilirken şöyle denildi:
 
“Çin, Hindistan ve Türkiye gibi kimi yükselen piyasa ekonomileri aşırı hızlı büyüme, enflasyon tehlikesi taşıyan aşırı para tedavülü ve (Türkiye'nin durumunda) dış baskılar, fakat genel olarak enflasyon gelirinin hala tercih edilir olmayı sürdürmesi endişeleri karşısında parasal konumlarını sıkılaştırmışlardır.”

TÜRKİYE ÖRNEK
 
Raporda, Türkiye'nin de içinde sayıldığı yükselen piyasa ülkelerine şu uyarıda bulunuldu:
 
“Yükselen piyasaların taşıdıkları riskler, tarih bize ekonomik patlamaları izleyen yıkıcı iflaslar tarafından izlendiğine ilişkin ciddi örnekler gösterdiğinden bu yana, özel bir dikkatle ele alınmayı haketmektedir. Genelde, yükselen piyasaların, olumlu küresel ortamın avantajlarını almayı sürdürmeleri iyi bir haberdir. Borçlarının milli gelirlerine oranlarını daha da düşürerek, borç stoklarının dönüş ve vade kompozisyonlarını iyileştirerek ve uluslar arası rezervlerini artırarak bütçelerini güçlendirdiler. Artan endişelere yönelik olarak politika yönetimlerinin kredibilitesi de zaman içindeki uygulamalarla güçlenmiş bulunuyor; Çin'in yatırımlarda hızlı büyümeyi soğutması, Macaristan'ın büyük mali açığını azaltacak bir paket hazırlaması ve yükselen enflasyon baskısı karşısında Türkiye'de para politikasının sıkılaştırılması gibi. Sorumlu politika yönetimi, kredilendirme kuruluşları rakamlarında sürekli iyileşme ve faizlerin en düşük noktaya inmesiyle yankı bulmuştur.”



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat