RTÜK Başkanı Akman: ''2008 Yılı Geçmiş Dönemden Daha Fazla Televizyonla İlgili Reklam Payının, Reklam Gelirinin Arttığı Bir Dönem Olacaktır''

 

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanı Dr. A. Zahid Akman, 2008 yılı başından itibaren reklam yayın süreleri ve reklam yayın periyotları ile ilgili bazı yeni uygulamalara geçmeyi planladıklarını kaydederek, “2008 yılı geçmiş dönemden daha fazla televizyonla ilgili reklam payının, reklam gelirinin arttığı bir dönem olacaktır.” dedi.

Hilton Oteli'nde düzenlenen Türkiye Reklam Konseyi toplantısında konuşan Akman, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu olarak yayınlarla ilgili her konuda denetimlerini sürdürdüklerini belirtti.

Akman, ilgilendikleri alanların başında reklamın geldiğini bildirerek, bu konuda özellikle 2005 yılı öncesi birtakım uygulamalar nedeniyle kamuoyundan yoğun şikayetler geldiğini söyledi. Reklam uygulamaları ile ilgili 2005 yılından sonra denetimleri sürdürdüklerini kaydeden Akman, süreç içerisinde geçmiş dönemdeki uygulamalardan kaynaklanan birtakım alışkanlıkların yayın kuruluşları tarafından sürdürüldüğünü gördüklerini ifade etti.

Akman, reklamlarla ilgili alınacak her türlü kararın yayıncı ve reklam verenleri etkileyeceğini belirterek, şunları söyledi:

''Bu 2 yıllık dönem içerisinde reklamı hazırlayanlar, reklamı görenler, reklamı yayınlayanlar ve bu konuda düzenleme yetkisi olan Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, sık sık bir araya geldi ve yürürlükteki mevzuata uygun olarak yayınların gerçekleşmesi konusunda adım adım aşamalar kaydederek bir noktaya gelindi. 2008 yılı başından itibaren yürürlükteki kanunumuza uygun bir şekilde bunların gerçekleşmesi konusunda yayıncılarımızla bir mutabakatımız var.''

Sektörün tek gelirinin reklam olması nedeniyle alınan kararlar ve yapılan uygulamalar konusunda daha hassas davranmaya çalıştıklarını belirten Akman, ''Özellikle izleyicinin hakkını gözeterek, yayıncının da tek geliri olan reklam gelirini olumsuz etkilenmeyecek tarzda Türkiye ekonomisinin gerçeklerini de dikkate alarak bir çalışma yaptık'' dedi.

Akman, reklam pastasının daha fazla büyüyememesinin en büyük nedeni olarak yayıncı kuruluşların özellikle reklam verenlerle sağladıkları mutabakat çerçevesinde hayata geçirdikleri reklam uygulamaları olduğunu ileri sürerek, 3 milyar YTL olarak ifade edilen reklam pastası payının televizyon reklamları alanında büyümesini beklemenin yanlış olduğunu savundu.

''Siyasete yapılan müdahaleler ve siyasetin etkisiyle kanunumuz ve diğer çalışmalarımızla yayın kuruluşlarının olması gerekenin dışındaki taleplerinin gerçekleştirildiği bir dönem bundan sonra olmayacaktır'' diyen Akman, şunları kaydetti:

''Özellikle müzakereleri devam eden AB ilişkileri ve bu ilişkiler sonrasında ortaya çıkan taahhütler ve uyulması gereken mevzuatların getirdiği zorunluluklar nedeniyle reklam yayın süreleri, reklam yayın periyotları konusunda 2008 yılı başından itibaren bazı yeni uygulamalara geçmeyi planlıyoruz. Uygulama şu ana kadarki alışkanlıkları ortadan kaldıracak. Bu da bazı sıkıntılara neden olabilecek ama inanın 2008 yılı geçmiş dönemden daha fazla televizyonla ilgili reklam payının, reklam gelirinin arttığı bir dönem olacaktır.''

Akman, en büyük arzularının yabancı aktörlerin de sektöre ilgi duymasını sağlayacak, güçlü ve dünya ile rekabet edebilir bir yayıncılık hayatının Türkiye'de gerçekleşmesi olduğunu söyleyerek, TMSF tarafından satışa çıkarılan ATV'ye 5'in üzerinde yabancı yatırımcının talip olduğunu, bunun da Türkiye'deki reklam potansiyelinin ne kadar büyük olduğunun yabancılar tarafından fark edildiğinin bir göstergesi olduğunu bildirdi.

Daha fazla gelir, reklamlar konusunda daha az şikayet ve daha kaliteli yayınlar hedeflediklerini vurgulayan Akman, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu olarak eğitime katkı payı adı altında yayın kuruluşlarının gelirinden alınan yüzde 5'lik payın kaldırılmasını uygun bulduklarını belirtti.

Akman, reçetesiz ilaç ve reçetesiz tedavi reklamların yayınlanmasının doğru olacağını düşündüklerini, ayrıca seçim döneminde siyası parti reklamlarının yayınlanması ile ilgili bir düzenleme yapılması arzusunda olduklarını kaydetti.

Türkiye Reklam Konseyi Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ da Türkiye'de özel televizyon yayıncılığının yaklaşık 17 yıl önce kuralsız olarak nitelenebilecek şekilde başladığını belirterek, 1994 yılında kurulan Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun Türk televizyon yayıncılığının düzenlenmesi konusunda önemli çalışmalar yaptığını bildirdi.

Yalçındağ, RTÜK'ün bu düzenlemeleri gerçekleştirirken kullandığı yöntemlerin herkes tarafından eleştirildiğini hatırlatarak, yapılan Anayasa değişikliği sonrasında oluşturulan yeni kurulun son 2 yıldır yürüttüğü çalışmalarda ise sektörle yakın diyaloğun artarak devam ettiğini kaydetti.

Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun cezalandıran ve yasaklayan kurum imajının giderek azaldığını ifade eden getiren Yalçındağ, kurulun devam eden çalışmaları ile ilgili olarak RTÜK Başkanı Dr. A. Zahid Akman'dan bazı taleplerde bulundu.

Yalçındağ, 2007 yılı sonu itibarıyla sektörün cirosunun 3 milyar YTL'yi aşmasının beklendiğini ifade ederek, yeni dönemde uygulanacak reklam esaslarının sağlıklı bir zemine oturtulmasını istediklerini söyledi.

Reklam sektörünün karlılığı üzerinden değil, geliri üzerinden vergilendirilen az sayıdaki sektörlerden biri olduğunu hatırlatan Yalçındağ, ''Televizyon reklamcılığının sırtındaki 8 yıllık eğitime katkı payı gibi haksızlığın bu dönemde kaldırılmasını ve yüzde 5 gibi çok yüksek ve RTÜK'ün ihtiyaçlarının çok ötesinde RTÜK kesintisinin azaltılması için hep birlikte çaba harcayarak bu duruma son verebileceğimize dair umudumu dile getirmek istiyorum'' diye konuştu.

Televizyon Yayıncıları Derneği Başkanı Nuri Çolakoğlu da yeni yasa değişikliğinin RTÜK'ün hayata geçirmeyi planladığı son uygulamalarının daha taşınabilir hale getirmek için önemli bir adım olacağını belirtti.

Çolakoğlu, ürün yerleştirme, sanal reklam ve özellikle interaktif uygulamalara imkan verecek şekilde mobil telefonların kullanılmasının sektörü rahatlatacağını kaydetti.

Bazı alanların reklama kapalı olduğunu söyleyen getiren Çolakoğlu, bu alanların başında gelen siyasi parti reklamlarının derhal serbest bırakılması gerektiğini belirtti.

Çolakoğlu, ilaçsiz reçete ve ilaçsiz tedavi reklamlarının yayınlanması konusunda ise Sağlık Bakanlığı ile son noktaya geldiklerini bildirdi

Kaynak--RTÜK web sitesi

www.eczacininsesi.com



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat