ECZACI KAMUOYUNA


Mesleğimizle ilgili son derece önemli bir süreci hep birlikte yaşıyoruz ;

- Yatan hasta reçetelerinin hastane eczanelerince karşılanmasını sağlama görüntüsü altında, sağlık sisteminin ve kamu eczanelerinin özelleştirilmesine olanak sağlayacak olan son yasal düzenlemeler,

- Kanser, kan ürünü, diyaliz vb. tedavilerde kullanılan ilaçların ayakta tedavi kapsamından çıkarılarak, günü birlik tedavi adı altında serbest eczanelerin ürettiği ilaç eczacılık hizmeti yerine hastanelerce karşılanmasına yönelik hazırlıklar,

- Henüz TEB ile uzlaşılarak bağıtlanmamış olan, 2007 sözleşmelerindeki en önemli müzakere konusu olan eczacı ıskonto oranlarının, SGK ve Maliye Bakanlığı İlaç Uygulama Talimatlarında yayınlanarak, oldu bittiye getirilme çabası,

- Hasta muayene ücretlerinin eczaneler tarafından tahsili uygulamasının sonlandırılması beklenirken bu uygulamaya yapılan yeni eklentiler,

- Bir türlü gerekli düzenlemeleri yapılmayan ve sürekli düşen ilaç fiyatlarıyla üyelerimizin mağduriyetine sebep olan, ilaç fiyat kararnamesi,

- Tarım Bakanlığı’ ndan ruhsat alan ilaçların, eczane dışı satışıyla tehdit altında kalan, halk sağlığı ve eczacılık mesleği , buna paralel olarak OTC ile ilgili kaygılı bekleyiş ,

- Yıllardır beklediğimiz, yapılan değişikliklerle özünden tamamen uzaklaştırılan, 6197 sayılı yasada değişiklik yapılmasına ilişkin kanun teklifi taslağı.

Tüm bunlar; çözüm bekleyen sorunlarımızın ilk anda akla gelenlerinden sadece bir kaçı. Mevcut durumun bir özeti ise, mesleğimizin ağır bir bombardıman altında olduğu şeklinde yapılabilir. Bu durumda 10 Mayıs 2007 tarihinde bir araya gelen Eczacı Odası Başkanları, tam bir uzlaşı içinde, bu kötü gidişe bir dur demek için, tek ses halinde bir dizi eylemlilik kararları almıştır. Kısaca 10 Mayıs süreci diyebileceğimiz bu süreç, örgütün her kesiminde ama en önemlisi de üyelerimizce son derece olumlu karşılanmıştır.

Ancak, 10 Mayıs sürecinin işletilmesi ve umulan faydanın ortaya çıkması bir başka süreç ile kesilmiş, adeta dondurulmuştur. Oysa sadece SGK gibi bir kurumla yapılacak ilk sözleşmenin, yıllar boyu sürdürülecek sözleşmelilik sürecinin temel dayanağı olacağı gerçeği bile, kaybedilmekte olan zamanın önemini kavramak için yeterlidir.



12 yıldır TEB Merkez Heyeti Başkanlığını sürdüren Sn. Mehmet DOMAÇ’ ın kişisel tercihlerini yargılama hakkını kimsede görmediğimiz gibi, kendimizde de görmüyoruz. Ancak, kişisel kararlara saygılı olduğumuz kadar, kişisel kararların örgütsel yansımalarına karşıda hassas ve duyarlıyız. Bu yansımaların doğuracağı olumsuz sonuçların en aza indirgenmesi, örgütün 12 yıllık Başkanı ile vedalaşması ve örgütün kalanının yeni bir enerji ile ivmelenmesi için fırsat olarak gördüğümüz Diyarbakır Bölgeler Arası Toplantısını geride bıraktık. Toplantıda örgütün çok önemli bir kısmı üzerine düşen tarihi sorumluluğu yerine getirmiştir.

13 Haziran 2007 günü Merkez Heyetimiz Diyarbakır sonrası ilk toplantısını gerçekleştirecektir. Bu ilk toplantıda Diyarbakır toplantısında dile getirilen beklentilerin yerine getirileceğini, bu yerine getirmenin tercihen bireysel olacağını , aksi durumda gücünü ve yetkisini örgütten ve dolayısıyla 24.000 eczacıdan alan Merkez Heyetinin, tıkanma noktasına gelinen bu durumda ve her geçen anın, mesleğimiz için öneminin farkında olarak, üzerine düşen sorumluluğu yerine getireceğini düşünüyoruz.

Merkez Heyeti’ni yıpratacak söylem ve eylemselliklerin, mesleğimize hiçbir fayda getirmeyeceğini, Çarşamba günü başlayacak yeni dönemde tüm odaların, tüm yönetici ve tüm meslektaşların, ellerinden gelenin üzerindeki katkıyı mesleğimizden esirgemeyeceklerini, hepimizin özlediği, bir takım ruhuyla mücadele etmek için sabırsızlandıklarını düşünüyoruz.

Örgütler güçlerini, ayrışmalardan değil birlikteliklerden, kişilerden değil kadrolardan, kavgalardan değil, ortak aklın ürünü projelerinden alırlar. Biz aşağıda imzaları bulunan Ege Eczacı Odaları Başkanları bu konudaki sorumluluğumuzun farkında olarak Mevlana’nın çok bilinen dizelerini bir kez daha tüm örgütümüzle paylaşmayı bir görev biliyoruz;

Her gün bir yerden bir yere göçmek ne iyi
Her gün bir yere konmak ne güzel
Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş
Dünle beraber gitti cancağızım
Ne kadar söz varsa düne ait
Şimdi yeni şeyler söylemek lazım…






Eskişehir Eczacı Odası A.Karahisar Eczacı Odası Uşak Eczacı Odası

Balıkesir Eczacı Odası Denizli Eczacı Odası Manisa Eczacı Odası

Kütahya Eczacı Odası İzmir Eczacı Odası Aydın Eczacı Odası

Muğla Eczacı Odası Çanakkale Eczacı Odası Isparta Eczacı Odası

ECZACININ SESİ /www.eczacininsesi.com



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat