Eczacılar Eyleme Devam Edecek
İstanbul’da 14 Ocak 2007 'de düzenlenen ve 8 bine yakın eczacının katıldığı Eczacı Mitingi ’nden sonra açıklama yapan İstanbul Eczacı Odası Başkanı Ecz. Zafer Kaplan, Trabzon Eczacı Odası Başkanı Ecz. Nevzat Akman ve Mersin Eczacı Odası Başkanı Ecz. Hüseyin Şimşek ‘ten oluşan miting tertip komitesi; ilaç, ezcacılık ve halk sağlığı konusunda yaşanan olumsuzlara "dur" demek için başlatılan eylemlilik süreceğinin devam edeceğini açıkladı.
Bu konudaki basın açıklamasında özetle şu konuların altı çizildi:
"14 Ocak Büyük Eczacı Mitingi Kadıköy Meydanında binlerce kişinin katılımıyla yapılmış ve halk sağlığı, ilaç ve eczacılık mesleğinin sorunları dile getirilmiştir. Bu miting sonucu Türkiye kamuoyu ilaç ve eczacılıkla ilgili sorunları yakından öğrenme fırsatı bulmuştur.
Mitingin muhatapları siyasi iktidar, ilaç sanayi kesimi gerekli mesajları almış ve bu taleplere yanıt üretme arayışına girmiştir. Diğer yandan Türkiye’deki 26 bin eczacı sahipsiz olmadıkları, sorunlarının kamuoyuna doğru bir şekilde ulaştırıldığını görmüş, meslektaşların birbirlerine ve kendilerine güvenleri artmıştır.
Sorunlarımızın çözülmesi anlamında sadece görüşmelerin yetmediği, sesimizin duyulması için eylemliliğin ne kadar doğru bir yöntem olduğu devlet tarafından eylem öncesi ve eylem sonrası yapılan toplantı çağrıları ile kanıtlanmıştır.
Öyle ki Sayın Başbakan’ın önünde yaklaşık bir yıldır bekleyen randevu talebinin mitingin hemen sonrasına rastlaması anlamlıdır.
TEB tarafından yapılan açıklamada; TEB Başkanı Ecz. Mehmet DOMAÇ’ın 18 Ocak 2007 tarihinde beraberinde dağıtım tekelleri temsilcisi ve ilaç firmaları temsilcisi olduğu halde Sayın Başbakan ile görüştüğü ve yapılan görüşmede eczacının hayati sorunları dururken sanki eczacının kurtuluş reçetesi gibi “Finans Kurumu Projesi”nin sunulduğu ve olumlu karşılandığı ifade edilmektedir.
Eczacı örgütünde tartışılmayan, oda başkanları tarafından bile detayları bilinmeyen bu projenin doğrudan Başbakan’a aktarılmasını doğru bulmuyoruz.
Sayın Başbakan ile yapılan görüşmede ne 2007 Protokolü, ne 6197 Sayılı Yasadaki taleplerimiz, ne İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Yasa Tasarısı ne de ödemelerin düzenli bir takvime bağlanması gibi eczacının hayati sorunları gündem bile edilmemiştir. Görünen o ki toplantının amacı daha çok dağıtım tekellerinin sorunlarının çözümüne yöneliktir. Sonuç olarak Sayın Başbakan ile yapılan görüşmeden de talep ve beklentilerimizi karşılayacak bir çözüm çıkmamıştır.
Finans Kurumu projesi eczacılar tarafından bilinmemektedir. Dağıtım tekellerinin alacağını garanti altına almak için eczacılara uygun faizli kredi sağlanması esasına dayalı olan bu projenin mevcut hali ile kabul edilmesi olanaksızdır.
İlaç firmalarının sisteme nasıl dahil olacağına dair bir bilgi yoktur ki bu yaklaşım kamu ıskontolarında olduğu gibi keyfiyet arz edecek ve yük yine eczacının sırtında kalacaktır. Sonuçta hiçbir ekonomik modelde görülmediği üzere eczacı günü geciken alacağını almaması yetmezmiş gibi bir de üzerine faiz ödeyecektir. Ne gariptir ki ödemeyi yapmayan kamu kesimi hiçbir yükümlülük altına girmemektedir. Korkulan odur ki bir süredir nispeten düzenli ödeme yapan Bağ-Kur, SSK ve Emekli Sandığı bu sistemin rehaveti ve yükümlülükleri olmadığından ödemeleri geciktirecek ve eczacının mağduriyeti daha da artacaktır.
6197 Sayılı Yasamız konusunda Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan çalışmaların Başbakanlıkta beklediğinin bilindiği dönemde bu konuda verilen cevabın da beklentileri karşılamadığı aşikârdır.
Böylesine önemli bir görüşmede bizleri alanlara taşıyan sorunlarımızın gündem edilmemesi ve çözüme yönelik herhangi bir adım atılmadığını öğrenmek bizleri hayrete düşürmüştür. "