İlaç fabrikası tarafından etrafı çevrilen alandan çıkarılan yaklaşık 72 varilin içindeki madde inceleniyor. FOTOĞRAF: SABAH KARDEŞ / DHA |
RADİKAL - İSTANBUL / TEKİRDAĞ - Türkiye'nin önde gelen ilaç firmalarından Deva, dün bahçesindeki 'gömülmüş varillerle' gündeme geldi. Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi'nde (ÇOSB) faaliyette bulunan Deva Holding Anonim Şirketi İlaç Aktif Maddeleri Çerkezköy Üretim Tesisleri'nin arazisine gömülmüş halde, içinde 'furfuril alkol' bulunduğu ileri sürülen 72 varil bulundu. Şirketin Üretim Müdürü Ersin Özkırımlı, bu maddeyi yakarak bertaraf etmekten daha zararsız olduğu ve çevreye etkisi bulunmadığı gerekçesiyle gömdüklerini açıklarken, bu savunmaya kimyacılardan itiraz geldi: "İlaç atıkları gelişigüzel gömülemez, kamu sağlığını tehdit eder."
Bir ihbarı değerlendiren Çerkezköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla önceki gün fabrikaya baskın yapıldı. İlçe Emniyeti, Sivil Savunma, Sağlık ve Çevre müdürlüklerine bağlı ekipler bahçede kepçelerle arama yaptı. Özel kıyafetlerle dün de süren çalışmalarda toprağa gömülmüş halde 72 varil bulundu. Variller fabrikadaki depoya konuldu.
Fabrika alanı karantina altına alınırken, varillerdeki kimyasal atıkları incelemek için bölgeye Çevre ve Orman Bakanlığı ve TÜBİTAK ekipleri gönderildi. Tekirdağ Valisi Aydın Nezih Doğan da fabrikaya gitti. Vali Doğan daha sonra yaptığı açıklamada, "Ankara'dan teknik destek istedik. Numuneler labarotuvarda incelenecek" diye bilgi verdi.
'Yakılarak yok edilemezdi'
Deva İlaç Sanayi A.Ş. Üretim Müdürü Ersin Özkırımlı ise varillerde, 1992-1993'te üretilen mide ilacı 'Ranitidin'in hammaddesi 'furfuril alkol' bulunduğunu duyurdu. Bu maddenin bulunduğu varillerde yaşanan sızma sorunu nedeniyle ortadan kaldırılmaları gerektiğini belirten Özkırımlı şunları söyledi:
"Furfuril alkol yakılarak yok edilebilecek bir kimyasal değil. Yakılırsa solunuma bağlı 'korozyona' neden olabilir. Fakat çevre ve insan sağlığı üzerinde de olumsuz bir etkisi tespit edilmedi."
'Suya karışıp sağlığı etkiler'
Furfuril alkolün mısır koçanı ve pirinç kabuğundan elde edildiğini kaydeden Özkırımlı, "Gömülerek ortadan kaldırılması o günkü şartlarda en mantıklısıydı. Kazı esnasında biz zaten varillerin çıkacağını bekliyorduk. Beklemediğimiz, böyle bir iftiraya maruz kalmak" dedi.
Savcılığın açtığı soruşturma sürerken kimya mühendisleri, üretimden çıkan maddenin gömülmemesi, o tarihte İl Çevre Müdürlüğü nezdinde bertaraf edilmesi ya da en azından stoklanması gerektiğini belirterek, şöyle dedi:
"Belki o tarihte İZAYDAŞ yoktu ama Çevre Bakanlığı da mı yoktu? Şirketin bu maddeleri gömmek yerine resmi kurumları haberdar etmesi, resmi prosedürü izlemesi gerekliydi. Şirketin resmi otoriteleri muhatap almadan kendi dilediğince hareket etmesi uygun bir davranış değil. Sonuçta bunlar, sac varillerle gömülüyor. Bu ambalaj malzemesi büyük olasılıkla çürüyüp yeraltı su havzasına karışacak. Karıştığı su, miktara bağlı olarak kamu sağlığına zarar verir."
'İzinsiz gömülemez'
Kimya mühendisi Serkan Küçük de ilkesel olarak hiçbir şirketin izinsiz şekilde bahçesine atık gömemeyeceğini belirtti:
"Demir varil içinde su da gömseniz, çevreye zarar verir. Maddenin etkilerini bilmek için araştırma lazım. Ancak teknik olarak, gömerek yok etme dünyanın her yerinde sınırlı ve izinlidir."