ÇAĞDAŞ ECZACILAR DERNEĞİNDE İSTİFALAR BAŞLADI...

www.eczacininsesi.com

Çağdaş Eczacılar Derneği Başkanı Ecz.Rafet Şahin'in yazı ve açıklamalarına tepkiler istifaya dönüştü. Önümüzde ki günlerde yeni yönetici istfaları ve üye istifaları bekleniyor.

Çağdaş Eczacılar Derneği’nde de Deprem

03 Eylül 2007, Pazartesi

Türkiye’de ulusal ilaç sanayi başta olmak üzere, ülkenin çıkarlarını savunan yolu Kemalizmden ve antiemperyalizmden geçen ve 1978 yılında kuruluşundan kısa bir süre sonra TEB yönetimine gelen “Çağdaş Eczacı Hareketi” son yıllarda “Çağdaş Eczacı Derneği” adı altında yapılansa da beklenen şube sayısına ulaşamadığı gibi üye sayısına da ulaşamayan kendinden menkul bir dernek kaldı.

Birkaç ay önce Çağdaş Eczacı Derneği’nin genel merkezine ait web sitesinin oldukça uzun süren “bakım çalışmasıDernek’te bazı sıkıntıların da habercisi gibi idi. Gerçekten de web sitesi tekrar yayına girdiğinde ilginç bir biçimde bazı yazılar arşivden kaldırılmıştı.

Geçtiğimiz günlerde yapılan genel seçimler sonrası Çağdaş Eczacılar Derneği Genel Başkanı Ecz. Rafet Şahin, “HAYATI VE DEĞİŞİMİ KAVRAYABİLMEK” başlığıyla 06.08.2007 tarihinde derneğin resmi web sitesinde bir yazı yayınladı.

Genel Başkan yazısında özetle;” 22 Temmuz seçimleri öncesi oligarşik asker-sivil bürokrasi eliyle pompalanan sanal rejim tehdidi, devletin bekası ve milliyetçilik üzerine oturan sığ siyaset anlayışı bu sonuçların oluşmasına yol açan bir diğer temel siyaset yanılgısıydı. “ diyordu.

Ecz. Şahin, yazısında ayrıca “22 Temmuz seçimlerinde öne çıkartılması gereken bir diğer önemli sonuç da bağımsız adayların sağladığı başarıdır. 12 Eylül rejimi ile Türkiye toplumunun önüne konan ve halkın özgür iradesinin parlamentoya yansımasını engelleyen %10 baraj sistemi bu seçimle yerle bir oldu. 12 Eylül hukuku üzerine inşa edilen siyaset anlayışı ve bunun en önemli ayaklarından biri olan baraj sistemi 22 Temmuz seçimleri ile iflas etmiştir.

Bağımsız adayların siyasetin ezberini bozmaya dönük söylemleri toplumda ciddi bir yankı bulmuştur. Önümüzdeki süreç, bu temel söylemler üzerinden geliştirilecek yeni bir siyaset anlayışını daha sıcak bir şekilde hissettirecektir.

ÇED Genel Başkanı Ecz. Rafet Şahin, yazısını “Değişim rüzgarı esmeye başladığında akıllı olmayanlar duvar örer, akıllı olanlar ise yel değirmeni inşa eder.” diyen Çin atasözüyle bitirirken “Siyaset, hayatı ve değişimi doğru algılamakla doğrulanır.” Şeklindeki kendi vecizesi ile tamamladı.

Ecz. Rafet Şahin’in yazısına yanıt ÇED Yönetim Kurulu üyesi Ecz. Enver Olgunsoy’dan yine derneğin resmi web sayfasında yayınlanan “Turanj Devrimi” başlıklı yazıyla geldi. 15. 08. 2007 günü yayınlanan Ecz. Olgunsoy’un yazısı ise özetle şöyle idi;

22 temmuz seçimlerinin bir “değişim” sonucu olduğu hele hele “ilerici bir değişim” olduğunu savunmak, amiyane tabiri ile “aklını peynir ekmekle yemek” le eş anlamlıdır.

Halk dalkavukluğu yapmak “gizli ajandanız” yoksa abesle iştigal’den başka bir şey değildir. Rüzgarın yönüne göre pozisyon almak, ilkesizlerin turnusol kağıdıdır. Yel değirmenliğine soyunmanız bile döne döne rüzgar gülü olmanızdan başka sonuç getirmez.

Her şeyin ilacı olan zamanın, güneşin balçıkla sıvanamayacağı gerçeğini, hiç şaşırmadan, her zaman ve mutlaka gösterdiği insanlığın yaşı kadar eskidir. 22 temmuz seçimlerinde turuncu rengi hangi parti kullandı dersiniz?

ÇED Genel Başkanı Ecz. Rafet Şahin’in ÇED Yönetim Kurulu üyesi Ecz. Enver Olgunsoy’a yanıtı gecikmedi. Olgunsoy’un yazısından bir gün sonra, 16.08.2007 günü yayınlanan” HAYATI VE DEĞİŞİMİ KAVRAYABİLMEK -2 “ başlıklı yazısında ise özetle şöyle diyordu;

Toplumdaki değişim niyetlerini okuyamayacak kadar ufukları dar, akıl ve siyaset fukarası olanların, siyasetin ezberini bozmak yerine bu ezberde ayak diretenlerin söylediklerimizi tarif etmek üzerine “siyaset üretme” becerileri devam edecektir. Yolları açık olsun!

………………………….

Toplumdaki değişim ve dönüşüm taleplerine yanıt verebilmek için önce adam gibi solda durmasını bilmek lazım. Solda iğreti duranların, yazdıkları her yazıyı, her “analiz”i küfür nameye dönüştürenlerin hiç işi değil bu.

22 Temmuz seçimleri ile siyasetin ezberini bozacak yeni bir sol siyaset anlayışının ışığı yakıldı. Şimdi bu eksende siyaset üretmenin zamanıdır. Meslek alanımızda da bu politikalara ihtiyaç var. “

İşte bu yazışmalar Çağdaş Eczacılar Derneği Genel Merkezi’ndeki aynı zamanda ayrışmanın da habercisi oldu.

Çağdaş Eczacılar Derneği Genel Merkezi Yönetim Kurulu üyesi Ecz. Enver Olgunsoy ve Denetleme Kurulu üyesi Ecz. H.Şenol Utku’nun istifasının satır aralarında ise Ecz. Rafet Şahin’in genel başkan olmak için ÇED’in başkanlık divanı seçimi sırasında dernek platformunun sadece eczacı ve eczacılık sorunları çerçevesinde çalışmalar yapmak üzere değerlendirileceği, başkaca amaçlar konusunda kullanılmayacağı konusunda söz verdiği” de ortaya çıktı;

20.08.2007 ÇAĞDAŞ ECZACI MESLEKTAŞLARIMIZIN BİLGİLERİNE;
AÇIK İSTİFA BEYANIMIZDIR.

Çağdaş Eczacılar Derneği Merkez Yönetim Kurulu üyeleri olarak, sizlerin de web sayfamızdan izlediğiniz üzere çağdaş eczacı hareketini ve derneği bizlerin yanlış bulduğu yönde kullanmak isteyen meslektaşlarımızın bu davranışlarına eczacı kamuoyunun dikkatini çekme adına istifa ediyoruz.

Oysa ÇED’in başkanlık divanı seçimi sırasında dernek platformunun sadece eczacı ve eczacılık sorunları çerçevesinde çalışmalar yapmak üzere değerlendirileceği, başkaca amaçlar konusunda kullanılmayacağı konusunda söz alınarak başkanlık divanı oluşturulmuştu.”

Ancak görülüyor ki artık gizli de olmayan kendi ajandaları doğrultusunda ÇED kullanılmak istenmektedir. Laik Atatürkçü Cumhuriyet kazanımları ile derdi olanlar, Türkiye Cumhuriyeti’nin yapı taşlarını “ezberi bozmak” söylemi ile oynatmak istemektedirler.

Laik demokratik Atatürkçü cumhuriyetin ezberini bozma çabalarının ÇED çatısı altında savunulması bırakın mesleğimize vereceği zararı, ülkemizde ayrımcılık çabalarının değirmenine su taşımaktan başka işe yaramayacaktır.

Ülkenin azgın emperyal dalgaların kabardığı vahşi faşizmin dişlerini gösterdiği şu günlerde bölünmeye değil birlikteliğe olağanüstü ihtiyacı varken, emperyalizmin ülkemizdeki kuyrukçularına, BOP işbirlikçilerine övgüler düzmek ne zamandan beri solun, sosyal demokrasinin söylemi oldu?

Özgürlükçü, demokrat yeni bir sol anlayışı emperyalizmden bahsetmeden, emperyalizmin yerli işbirlikçilerini mahkum etmeden acaba nasıl oluşturulacak? 22 temmuz seçim sonuçlarını övgüler düzülerek, ülkeyi ilerici ve çağdaş değişimlere götürecek bir sonuç olarak değerlendirmek acaba hangi sol görüşe sığar?

Emperyalizmin kucağından inmeden kimse, özgürlük ve demokrasiden bahsedemez. Zira emperyalizmle bu iki kavram asla yan yana gelmez. “Turanj devrim” isimli yazıda da belirttiğim gibi Soros’un birçok turuncu devriminde aldatılmış halklar rol almıştır.

Ayrıca akıl fukarası olmayan, solda iğreti durmayan, seçkinci olmayan, halkın belli bir bölümüne tepeden bakmayan, yansız, önyargılardan uzak, hele hele hiç küfürname meraklısı olmayan, baş ezber bozucu arkadaşım da çok iyi bilir ki Hitler gibi faşist diktatörler de Goethe’nin, Thomas Mannın, Kantın vatandaşları tarafından özgür oyları ile iktidarı ele geçirmişlerdir.

Olsa olsa halkımızın içine düşürüldüğü bu durumdan bizlerin de sorumlu olduğu bilinci ile daha da çok çalışarak doğruları anlatmaya çalışmalı, halk dalkavukluğunu bir kenara itmeliyiz.

22 temmuz seçimleri ile siyasetin ezberini bozacak yeni bir sol siyaset anlayışının ışığı yakıldığı söyleniyor. Sevgili meslektaşlar siz böyle bir 22 temmuz sonucu görebiliyormusunuz?

Değil yeni bir sol siyaset ışığı, ülke karanlıklara gömüldü siz ne diyorsunuz? Bu anlayışı kabullenmediğimiz için ÇED merkez yönetim kurulundan istifa ediyor, derneğimizi çağdaş eczacıların dikkatlerine sunuyoruz…. Saygılarımızla

Ecz.Enver OLGUNSOY Ecz.Şenol UTKU
Ç.E.D. yönetim kurulu üyesi Ç.E.D.denetleme kurulu üyesi

Kaynak-Farmamedya



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat