BASINA VE KAMUOYUNA DUYURU
Bazı ilaçların geri ödeme listelerinden çıkartılması yolu ile kamu ilaç harcamalarında tasarruf yapılmasının, basında reçetesiz(Raf Üstü) ilaç satışı ile birlikte yer almış olması ilginç bir paradoksu yansıtmıştır. Çünkü, raf üstü ilaç satışı ile ilaçta tasarruf kavramları taban tabana zıttır ve bu noktanın yurttaşlarımız tarafından çok iyi kavranması gerekmektedir.
Raf üstü ilaç satışı kavramı, market zincirlerinin reyonlarından satılan ilaçları tanımlar. Marketlerde bu yolla yapılan ilaç satışları çok kez reklamlarla zorlanır ve insanların en duyarlı oldukları sağlık alanı üzerinden bir tüketim sömürüsü ortaya çıkar. Bu durum serbest piyasa anlayışının gereği olmakla birlikte etik değildir. Bu nedenle ilacın serbest piyasa anlayışı dışına alınması gerekir.
Sağlık Bakanlığının yıllardır peynir ekmek gibi satılan ilaçları reçete denetimine alamamış olması, sektörün bakanlığı nasıl “içinden kavramış olduğunu” ortaya koymaktadır. İlaçların reçete ile satışının, raf üstü piyasa ile birlikte sunulmaya çalışılmasının altında da bu yakın ilişki yatmaktadır. Amaç kamunun taşıdığı yükün önemli bir kısmını, tasarruf ediyormuş gibi göstererek vatandaşın cebine yöneltmek ve bunu yaparken de ilacın piyasalandırılmasının önünü açmaktır. Bu noktada rahatı bozulmayacak olanlar ise sömürenler ile yerli işbirlikçileri olacaktır.
İlacın tanımı gereği reçete ile satılması bir zorunluluktur. Uzun yıllar denenmiş bazı ilaçlarla vücuda destek sağlayan bazı ürünlerin reçetesiz satılması da mümkündür. Ancak stratejik bir ürün olan ilaç serbest piyasa koşullarına terk edilemez. Raf üstü ya da reçeteyle satılsın ilaçlar eczacılar tarafından eczanelerde hastaya ulaştırılmalıdır. Reklamla ilaç satışı da etik değildir.
Düşüncelerimi kamu oyu ve basınımıza sunuyorum.
Prof.Dr.Mehmet NEŞŞAR
CUMHURİYET HALK PARTİSİ
Denizli Milletvekili
11 Nisan 2007