Amaç; Tasarruf Değil İlacın Reklamı Ve Serbestçe Marketlerde Satışıdır

 

ECZACININ SESİ / www.eczacininsesi.com

 

Basında yer alan haberler diyor ki: “İstanbul Ekonomi Danışmanlık'ın, Doktoruz.com sitesiyle birlikte hazırladığı 'ABD, AB ve Türkiye'de Reçetesiz İlaç Politikaları ve Pazar Yapıları' başlıklı raporda, etkin reçetesiz ilaç politikasının sağlık sektöründe kaynakların verimli kullanılmasına katkı sağlayacağı belirtildi.”

 

Eczacının Sesi olarak biz diyoruz ki: Adı geçen haberde konu tamamı ile saptırılarak, reçetesiz ürünler olarak vitaminler, mineraller, kozmetikler,beslenme, sağlıklı yaşam adı ile şu anda marketlerde satışı gerçekleşmektedir. Bu marketlerde ilaç satışını gerçekleştirecek bölümlerde daha farklı ürünler olan ağrı kesiciler ve diğer Sağlık Bakanlığı ruhsatı ile üretilmiş ilaçlarada kapı açılmak istenmektedir.

 

Basında yer alan haberler diyor ki: “HASTA ÖDEMELİ !

Türkiye'de reçetesiz ilaç ücretlerinin kamu kurumları yerine hastalar tarafından karşılanması halinde kamu bütçesinde sağlanacak tasarrufun 4 farklı senaryo temelinde incelendiğini belirten İstanbul Ekonomi Danışmanlık Yönetici Ortağı Can Buharalı, en kapsamlı senaryoya göre, reçetesiz ilaç sayesinde kamu fonlarından 1.8 milyar YTL tasarruf sağlanabileceğini söyledi. Ekonomik nedenlerle hükümetlerin ilaç alımında kısıtlamaya gittiği belirtilen raporda nüfus artışıyla kamu maliyesinin yükünün artacağı ifade edildi.”

 

Eczacının Sesi olarak biz diyoruz ki: Eğer reçetesiz ürünler kamunun geri ödeme listesinden çıkarılırsa, kamu fonlarından 1,8 milyar YTL tasarruf sağlanabileceği söyleniyor. Bu fonları yaratan kamuyu ele alırsak, kamuda çalışanların ücretlerinin yoksulluk bir diğer yorum ile açlık sınırının altında yer aldığını yaptıkları araştırmanın bir elemanı olarak göz önüne alıyorlar mı? Ayrıca amaçladıkları gibi reçetesiz ilaçlar marketlerde yer aldıktan sonra bu ilaçları piyasaya sürenler tarafından fiyatları istedikleri gibi artıramayacaklar mı? Bu araştırmanın ürettiği rapor kamu maliyesinin yükünü azaltabilir, ancak Sosyal Güvenlik çatısı altında yaşamı anayasa tarafından güvence alınan insanların sağlıklı yaşam haklarını tamamı ile elinden alacaktır. Kamu fonlarından yapılacak tasarrufla elde edilecek değer sonuçta bu ülkenin kamusunu oluşturan insanların cebinden çıkmayacak mı?

Basında yer alan haberler diyor ki: “Buradan tasarruf edilen kaynakla 90 bin akciğer kanserinin, 300 bin meme kanserinin tedavisi ile 900 bin diyabetli hastanın masrafları karşılanabilir. Reçeteli reçetesiz ayrımının altında yatan faktörler eksik. Reçetesiz ilaçların tanıtımın yapılıp yapılmayacağına dair bir yasal boşluk var” deniliyor.

Eczacının Sesi olarak biz diyoruz ki: Burada iki farklı konumda sorunu ele almak gerekiyor. Şu anda yaşamsal önemi olan hastalıklarla ilgili ilaçlara ulaşabilmek için kamu maliyesi yeteri kadar önlem almıştır. Gerek kanser ilaçları, gerekse diyabet ilaçları ve kalp, dolaşım sistemi hastalıkları ilaçları heyet kurulu raporu ile ve uzman hekimlerce reçete edilebilmektedir. Bu hastalıklar ile ilgili ilaçlar gün ve doz ayarlamaları tamamı ile elektronik ortamda kontrol edilerek hastalara verilmektedir. Eğer piyasada daha ucuza üretilen eşdeğerleri varsa arada oluşan fark hasta tarafından ödenmektedir. Konu kamu kurumlarınca o kadar ileri vardırılmıştır ki, kolesterol düşürücü ilaçlar için özel tetkikler istenmektedir. Hasta tetkike göre ilaç almakta, ilacın etkisiyle kolesterolü düşünce ilacını alamamakta, kolesterolünün tekrar yükseldiğini tetkikle kanıtladığı zaman ilacına ulaşabilmektedir. Haberde asıl amaç, reçetesiz ürünlerin tanıtımının serbestçe yapmak ve serbestçe marketlerde satılmak istenmesidir.  Her konumda amaç tasarruf değil ilacın reklamı ve serbestçe marketlerde satışıdır.

 

 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat