Köroğlu’nun 450 yıl önce Bolu Beyi’ne karşı çıktığı dağlarda, bu kez çevre mücadelesi başladı.

Bülent Sarıoğlu / Hürriyet - Köroğlu’nun 450 yıl önce Bolu Beyi’ne karşı “Alnımıza kara yazı yazıldı/ Tüfek icat oldu mertlik bozuldu” diyerek çıktığı dağlarda, bu kez çevre mücadelesi başladı. Bolu, Köroğlu Ormanları’nda 51 bin hektarın turizm yapılaşmasına açılması kararı, Danıştay’a taşındı. Mimarlar Odası, çevrecilerin tepkisine yol açan kararın Anayasa ve yasaların yanı sıra Türkiye’nin ‘doğal mirasın korunması’ sözü vererek imza attığı 6 uluslararası sözleşmeye de aykırı olduğunu savundu.

RESMİ Gazete’de 22 Ağustos’ta yayımlanan Bolu Köroğlu Dağı Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi kararıyla Kartalkaya Kayak Merkezi’nden Karacusu Termal Merkezi’ne kadar, Abant’ın 7 katı büyüklüğünde Seben Taşlıyayla Gölü, Aladağ göletini de kapsayan Bolu merkez, Dörtdivan, Kıbrıscık ve Seben ilçelerine yayılan 51 bin 450 hektarlık alan, doğa ve turizm yatırımları için teşvik kapsamına alınarak imara açıldı. ‘Koruma’ adı altında ormanın ranta açıldığını savunan Mimarlar Odası, kararın, BM Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşme, Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi-Rio, Avrupa Peyzaj Sözleşmesi, BM Çölleşmeyle Mücadele Sözleşmesi, Avrupa Mimari Mirasının Korunması Sözleşmesi, Avrupa’nın Yaban Hayatı ve Yaşama Ortamlarını Koruma Sözleşmesi’ne aykırı düştüğünü belirtti.

Danıştay’dan yürütmeyi durdurma ve iptal isteyen Mimarlar Odası’nın dava dilekçesinde şunlar kaydedildi:

TOHUM GEN BANKASI

“İlan edilen alan, peyzaj değeri yüksek, orman ve su ekosistemin birlikte çalıştığı havzalardır. Köroğlu Dağları’nın Karadeniz Bölgesi ‘tohum transfer zonu’ olarak görev yapmaktadır. Turizme açılan alan tohum gen bankası niteliğindedir. Ekolojik ve biyolojik yönden önemli diğer doğal yaşam alanları olan Gölcük, Seben sucul sistemleri, Köroğlu Dağları’nın ortak orman ekosisteminden beslenen havza üzerinde yapılaşma ve ulaşım yoğunluğu, telafisi imkansız bozulmalara neden olacaktır.

KAMU YARARINA AYKIRI

Ekosistemin sürekliliğinde orman varlığı, suyun sağlıklı gelişiminin ve oluşumunun altyapısıdır. Çok yönlü yararları unutulan ıslak alanlar, devlet eliyle projelendirilerek kurutulmakta, böylece birçok gen kaynakları ve sediment toplama havzaları yok edilmektedir. Üstün canlı varlığı birikimlerinin yaşadığı orman ve bağlı olduğu sucul ekosistemi içerisinde yer alacak yatırımlar ve bu yatırımların getireceği baskıların kamuoyunda tartışılmadan verilen karar kamu yararına aykırıdır.

ISI ADASI ETKİSİ

Küresel iklim değişikliğinin etkilerini en fazla hissedecek ülkelerden biri olan ülkemizin ormanlarını kısa vadeli ve sürdürülebilir olmayan ekonomik faaliyetler uğruna feda etmek kamu yararı ile bağdaşmamaktadır. Uluslararası araştırma ve tespitler, küresel iklim değişikliği ile tüm bölgelerde olduğu gibi Karadeniz ve Yukarı İç Anadolu Bölgelerinde turizmin geleceğini sorgulamaktadır. Orman Genel Müdürlüğü verilerine göre 2012 sonu itibariyle Türkiye ormanlarında tutulan karbon miktarı yaklaşık 1.6 milyar ton olarak hesaplanmıştır. Ülkemiz ormanları yıllık 38.7 milyon ton oksijen üretmektedir. Turizm tesisi ve bağlantı yollarının mikroklima üzerinde ‘ısı adası’ etkisi olacaktır. İmara açılan ormanlık alan, Bolu geneli toplam orman alanının binde 5’ini geçmektedir. Bolu Orman Bölge Müdürlüğü 628 bin 735 hektar orman varlığına sahiptir. Bu anlamda 51 bin 450 hektar alanın turizme açılmasının kanunu aykırılık teşkil ettiği açıktır.”



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat