Verdikleri krediler ve finansman sistemleri ile dünyadaki yatırım alanları konusunda önemli rol oynayan Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) bu hafta içerisinde yeni enerji stratejisini onayladı. Önümüzdeki beş yıl boyunca geçerli olacak yeni enerji stratejisinde, kömür yatırımlarının “uygulanabilir bir alternatif enerji kaynağı olmayan nadir ve çok özel koşullar” haricinde kesinlikle desteklenmeyeceğinin altı çizildi. Avrupa Birliği’nin düşük karbon politikaları ile uyumlu bir strateji geliştiren Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD), önümüzdeki beş yıl boyunca yenilenebilir enerji kaynaklarına verecekleri desteğin artacağını belirtti.

Sürdürülebilir, güvenli ve ekonomik enerjiyi destekleyen EBRD, bunu sağlamanın birinci ve en iyi yönteminin enerji verimliliği olduğuna dikkat çekti. Bu durum ise, önümüzdeki süreçte enerji verimliliği projelerine verilecek desteklerin de artabileceği sinyalini verdi.

Temmuz ayında enerji stratejilerini güncelleyerek kömür yatırımlarını desteklemeyeceklerini açıklayan Dünya Bankası ve Avrupa Yatırım Bankası’ndan sonra Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD)’nın da aynı kararı alması iklim değişikliği ile mücadele konusunda yatırım bankalarının kararlı olduğunu gösteriyor.

2005 yılı hesaplamalarına göre, fosil yakıt kaynaklı karbondioksit salımlarının %41’ini oluşturan kömürlü termik santrallerin, yenileri yapılırsa rakam %65’lere kadar yükselebilecek. Bankaların kömürlü termik santral projelerini finanse etmeme kararı, bu anlamda iklim değişikliği ile mücadele için büyük önem taşıyor. Aynı zamanda, bu karar Türkiye gibi kömür yatırımını arttıran ülkelerin enerji tercihlerini tekrar değerlendirmelerini gündeme getirebilecek.

Geçtiğimiz günlerde Karapınar bölgesinde bulunan linyit kömürü madeni ve linyit yakıtlı termik santral yapımının bölgenin ekosistemine etkileri hakkında rapor yayınlayan TEMA Vakfı da, bankaların doğaya zarar veren ve iklim değişikliğine sebep olan bu yatırımlarını ekolojik bir gözle değerlendirmelerinin ne kadar önemli olduğunun altını çiziyor.

TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD)’nın kararını değerlendirerek “İklim değişikliğinin etkilerini Filipinler’den Anadolu’ya kadar her yerde görmeye başladık. Mali sektörün doğaya zarar veren yatırımlardaki sorumluluğunun farkına vararak, yatırım kriterlerini tekrar değerlendirmeleri önemli bir adımdır. Dünya Bankası ve Avrupa Yatırım Bankası’ndan sonra Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD)’nın da iklim değişikliği ile mücadele için kömürlü termik santrallerden vazgeçmesi tüm ekonomi sektörü için verilmiş bir mesajdır ”diye konuştu.

Ataç; “TEMA Vakfı olarak, bu vesileyle doğaya zarar veren tüm yatırımların, özellikle de son zamanlarda gündeme gelen Konya Karapınar Kapalı Havzası linyit madeni ve termik santral projesinin, bu bilgiler ışığında tekrar değerlendirilmesini talep ediyoruz. Çünkü, Konya Karapınar’da linyit madeni ve termik santralin hayata geçmesi halinde Karaman-Ereğli-Karapınar Bölgesi’ne ait yeraltı suyu çekilecek ve bölgede tarımda istihdam edilen 60.000 kişinin tarımsal ve içme suyu ihtiyacı risk altına girecek. Bu durum, Türkiye’nin buğday ambarını ateşe atmak anlamına gelecektir”dedi.

EDİTÖRE NOT: TEMA Vakfı’nın Konya Karapınar Kapalı Havzası linyit madeni ve termik santral projesinin ekosistem üzerinde yaratacağı etkileri detaylı şekilde analiz eden basın bülteni ve raporuna şu bağlantıdan ulaşabilirsiniz:

http://www.tema.org.tr/web_14966-2_1/entitialfocus.aspx?primary_id=1148&target=categorial1&type=2&detail=single

 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat