"ÇILGIN BİR OT GÖRDÜM ADINI ÖĞRENDİĞİMDE ONU DAHA GÜZEL BULDUM."
Doç.Dr.Yücel Çağlar, Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunları Araştırma Derneği Üyesi.
TÜBİTAK, biz zamanlar çok işlevsel etkinlikler de gerçekleştiriyordu ve "bilimsel bilginin" toplumsallaşmasına yaşamsal önemde katkılarda bulunuyordu bu etkinlikleriyle. "Popüler Bilim Kitapları" dizisi de bunlardan birisiydi. Değinin başlığında yer verilen dizeler Astrofizikçi Hubert Reeves'in, bu dizinin 150. kitabı olarak 2001 yılında "Boşluk Bakışımın biçimini alıyor" adıyla yayımlanan kitabında geçiyor ve Reeves ekliyor; "Görülünce güzelleşti, adlandırılınca daha da güzelleşti."
Gerçekten de, tanımak, kalıcı sevgilerin öncelikli koşulu ise eğer, Sayın Necati Güvenç Mamıkoğlu 'nun, NTV Yayınları arasında geçen yıl Türkiye'nin Ağaçları ve Çalıları adıyla yayımlanan kitabı karşısında, pek çok nedenle "şapka çıkarmak" gerekiyor. Bir kez, Mamıkoğlu da tıpkı Ağaçlar, Doğa Sevenler İçin Rehber kitabının yazarı "muhasebeci" Sayın Tuğrul Mataracı , otsu bitkilerimizi tanıtıcı iki ciltlik kitabın yazarı ODTÜ Metalurji Bölümü eski öğretim üyelerinden Sayın Erdoğan Tekin gibi meslekten botanikçi ya da ormanbilimci değil; elektrik mühendisi.
Bu yönüyle, Mamıkoğlu'nun yapıtı da ülkemizde sıkça görülemeyen bir cesaretin, özverinin ve emeğin örneği. Çünkü, ilgili bilim alanının "akademisyenleri" ve araştırmacıları dışında bu türden üretimlerle ülkemizde sıkça karşılaşamıyoruz ne yazık ki. Bu nedenle bu türden üretimleri çok sevindirici bir gelişme olarak değerlendiriyorum.
Öte yandan, Sayın Mamıkoğlu'nun yapıtı, "bilimsel bilginin" toplumsallaştırılmasına yönelik çabalara da önemli bir katkı: Son yıllarda ülkemizde de hızla yaygınlaşan doğa korumacı duyarlılığın bu türden üretimlerle beslenmesi de gerekiyordu. Çünkü, "sivil" sayılabilecek kişi ve kuruluşların çabaları bu gereğin yerine getirilmesini daha da kolaylaştırıyor; duyarlı yurttaşlarımızı böylesi çabalara ve üretimlere yüreklendiriyor.
YÜZELLİBİN FOTOĞRAF
Bu bağlamda son olarak, Sayın Mamıkoğlu'nun yapıtındaki emeğin ve özenin büyüklüğüne dikkat çekmek istiyorum: Dört yaşındaki bir kız çocuğunun elma ağacını çınar ağacından ayırabilmesine yardımcı olabilecek bir "albüm" hazırlamak için yol çıkan Mamıkoğlu, süreç içinde bir yandan ilgili yayınları inceler, konu uzmanlarına danışırken bir yandan da kilometrelerce yolculuklar yaparak sergilemek istediği ağaç ve ağaççık türlerinin her yönleriyle tanıtıcı resimlerini de çekmeye başlamış; yüzlerce ağaç ve ağaççığın yüzellibin, evet, yüzellibin dolayında fotoğrafını çekmiş ve yüzlerce sayfalık bilgi derlemiş.
Sonuçta, 350 ağaç ve ağaççığın çeşitli ayırtedici özelliklerinin (görünüm, yaprak, gövde, tohum, çiçek vb) hem görsel hem de sözel olarak ayrıntılı biçimde tanıtıldığı tam 727 sayfalık, büyük boy Türkiye'nin Ağaçları ve Çalıları kitabı çıkmış ortaya.
Türkiye'nin Ağaçları ve Çalıları'nda kapsama alınan ağaç ve ağaççık türleri, doğal olarak iki kümede toplanarak sergilenmiştir. Ancak, sergileme öncesinde, önce "Ağaç Nedir?" gibi son derece zorlu bir soru yanıtlanmış; daha sonra da ağaçların nasıl sınıflandırıldıkları ve adlandırıldıkları açıklanarak yaşamsal önemde bir gerek yerine getirilmiştir. "Yaşamsal önemde", çünkü, bu bilgilerden yoksun olmak, ilgilenenlerin canlılarla, özelde olarak da ağaç ve ağaççıklarla tanışma serüveninde kaybolmalara yol açıyor.
Öte yandan Kitapta, ağaç ve ağaççık türleri tanıtılırken hem Türkçe hem Latince hem de yerel adları verilmiş, ayrıca, ülkemizde doğal olarak yetişebildikleri yerlere de açıklık getirilmiş, her ağaç ve ağaççık türünün tanınabilmesi, birbirinden ayırt edilebilmesi için gerekli her türlü bilgi de ayrıntılı sayılabilecek biçimde aktarılmıştır. Bunlarla da yetinilmemiş, Kitaba "Özel Terimler Sözlüğü" ile kapsama aldığı ağaç ve ağaççık türlerinin Türkçe ve Latince dizinlerini de eklemiştir.
Ne güzel; ne yaparlarsa yapsınlar, ülkemizde de insanları tüketemiyorlar. Sayın Mamıkoğlu'nun kitabı, bence, bu gerçeğin sevindirici bir tanıtı. Ne yazık ki, Sayın Mamıkoğlu'nu içtenlikle kutlamak ve bu türden üretimlerde bulunabilen yurttaşlarımızın başka alanlarda da çıkmasını ve çoğalmasını dilemekten; NTV Yayınları'na da teşekkür etmekten başka elimden bir şey gelmiyor.
Ecz. Arif UZER