Doğal afetlerin başında gelen orman yangınlarının çıkmasında ve yayılmasında en uygun koşullara sahip Akdeniz iklim kuşağının etkili olduğu Türkiye’de, 2013 yılında Temmuz ayının sonuna kadar 1.462 adet orman yangını çıktı ve 3.194 hektar alan zarar gördü

Türkiye’de her yıl ortalama 2.017 adet yangın çıkıyor, yanan alanların ağaçlandırılması için ise her yıl yaklaşık 50 milyon TL harcamak gerekiyor

Ülkemizde her yıl olduğu gibi ihmal ve dikkatsizliklerimiz sonucu ormanlarımız yanmaya devam ediyor. 2013 yılında Temmuz ayının sonuna kadar 1.462 adet orman yangını çıkarken 3.194 hektar alan zarar gördü. Çıkan yangınların 1.170 hektarını örtü yangını, 2.024 hektarını ise tepe yangını oluşturdu. Son günlerde hemen hemen hergün 15-25 adet orman yangını çıkıyor.

Türkiye’de son yıllarda İtalya, Fransa, Portekiz, Yunanistan ve İspanya gibi çoğu ülkeye kıyasla orman yangınlarını söndürme ve kontrol altına alma konusunda daha etkin ve başarılı çalışmalar yürütülüyor. Buna rağmen her yıl ortalama 2.017 adet yangın çıkarken ve ortalama 8.400 hektar orman alanı yangından zarar görüyor. Bu da yüz binlerce ağacın, ot ve çalının kül olması, milyonlarca böceğin, binlerce kuşun, memelinin, sürüngenin yanarak yaşamlarını yitirmesi, yaşam alanlarının bozulması, orman ekosistemlerinde yaralar açılması anlamına geliyor. Yanan alanların ağaçlandırılması ise her yıl yaklaşık 50 milyon TL’nin harcanması demek.

Genellikle göz ardı edilen önemli bir hasar da topraklarımızda oluşuyor. Toprakların yaşamsal gücü toprağın en üst katmanında çokça yaşayan mikrobiyel dünya ile ilgili. Bu canlı toplulukları gözle görülemez düzeyde olsalar bile toprakların verim ve yenilenme gücünü sağlayan eşsiz bir canlılar sistemini oluşturuyor. Yangınlar sırasında bu canlılar topluluğunun bileşimi değişirken, yararlı birçok organizma da yok oluyor, orman ekosistemi hasar görüyor. Yangınların toprağa olan diğer zararı ise toprak parçacıklarının birbirine bağlı kalmasını sağlayan doğal toprak organik maddesi olan humusun yanması olarak öne çıkıyor. Böylelikle toprak tanecikleri kırılgan ve duyarlı bir hal alarak, çok ufak zerreciklere ayrılıyor. Dikilen fidanlar toprağı örtene kadar erozyonla toprak kaybı oluşuyor.

Ülkemizde büyük zararlara neden olan orman yangınlarının hemen hemen tamamının sebebi insanlar. Küçük ihmal ve dikkatsizlikler yangınların en büyük nedenini oluşturuyor. Orman yangınları nedenlerinin yüzde 76’sı piknik ateşi, sigara, orman içi veya kenarında bulunan çöplükler, çoban ve avcı ateşi, anız yakılması gibi ihmal ve dikkatsizliklerden kaynaklanıyor. Bu orana faili meçhul olanlar da dahil edildiğinde oran yüzde 90’a ulaşıyor. Yangınların yüzde 8’inin ise kasten orman yakma fiili sonucu ortaya çıktığı görülüyor.

Orman yangınlarının önlenmesinde kamuoyunu aydınlatıcı ve uyarıcı eğitim çalışmalarının büyük önem taşıdığını ifade eden TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç “Her yıl kamuoyunun orman yangınlarına karşı uyarılmasına özel önem veriyoruz. Eğitim çalışmalarımızda orman yangınlarının neden olduğu çevresel sorunlar ile bunların orman ekosistemlerine ve iklim değişikliğine etkileri konularına ağırlık veriyoruz. Bunu önemsiyoruz çünkü ülkemizde orman yangınlarının %98’i insan kaynaklı” dedi.

Vatandaşların herhangi bir duman gördüklerinde de ücretsiz ALO 177 Orman Yangın İhbar Hattı’nı arayarak yangını yetkililere bildirmeleri erken müdahale için çok büyük önem taşıyor. Zira erken müdahale ile yangınlar daha kısa sürede daha küçük alanlarda kontrol altına alınabiliyor. Türkiye’de 2002 yılında yangına ortalama 40 dakikada ulaşılıyorken bu süre son yıllarda 18 dakikaya kadar düşürüldü. Bu sürenin düşürülmesinde erken haber alma sistemlerinin oluşturulması, helikopter dahil müdahale araçlarının yenilenmesi önemli bir rol oynadı.



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat