Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP), 30 Eylül Pazar günü saat 14.00’te İstanbul Taksim meydanı, İzmir Konak meydanı, Antalya Kent meydanı, Bursa Kent meydanı, Bodrum Belediye önü, 07 Ekim Pazar saat 14:00’te Ankara Sakarya caddesinde eylem düzenliyor.
HAYTAP’tan yapılan açıklamada "2004 yılında hayatımıza giren ve tüm uyarılarımıza rağmen geçen sekiz yılda beklenen hiçbir sonucu vermeyeceği belli olan hayvanları koruma yasası yine ’ben yaptım, oldu’ anlayışıyla Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından hazırlanmış, sivil toplum örgütlerinin nerdeyse hiçbir önerisi dikkate alınmadan Başbakanlık vasıtasıyla parlamentoya sunulmuştur. HAYTAP, bu yasa tasarısına karşı olan tüm hayvanseverleri bir araya gelmek ve daha yüksek bir ses ile ’hayır!’ demek için 30 Eylül Pazar günü İstanbul, İzmir, Antalya, Bursa ve Bodrum’da eş zamanlı yürüyüşe davet ediyor." denildi.
HAYTAP’tan yapılan açıklamaya göre yeni yasa tasarıyla:
Hayvanat bahçelerinin açılmasının daha çok teşvik ediliyor
Petshoplarda hayvan satımı ticaretine üstü kapalı onay veriliyor
Hayvanların ancak işkence ile öldürüldüğünde sanığın adli para cezası ile cezalandırılıyor
"Doğal hayat ortamı" adı altında büyük bahçeler yaratılarak hayvanların açlığa ve parçalanmaya teşvik ediliyor
Hayvanların Türk geleneklerine uygun olarak ödül ve ikramiye olarak verilmesine olanak sağlanıyor
Kat mülkiyeti yasası bile aşılarak evlerde beslenen hayvan sayısının zarar verip vermediğine bakılmaksızın müdahale edilmesinin önü açılıyor
Yunus parklarının sonlandırılmasıyla ilgili tasarıda hiçbir madde bulunmuyor
Televizyonlarda ve radyolarda bu konularda ayrılan eğitim sürelerine hiç değinilmiyor
’Tehlikeli hayvan ırkı’ diye bir kavramın peşinden gidilerek sahibi yerine suçsuz hayvana ceza veriliyor ve sahibinin yine es geçilmesi, hayvan dövüşlerine gözlerin kapatılması anlamına geliyor
Bu konudaki internet yayınları görmezden geliniyor
Savcılara hayvanlara tecavüz halinde resmen kovuşturma yetkisi verilmiyor
Kariyer elde etmek için akademisyenlerin deney adı altında aynı araştırmayı onlarca kere yapması olan koşullu etik körlük gibi kavramlar göz ardı ediliyor
Hayvanlara işkence edip ama öldürmeyip ve taksitle verilecek olası cüzi cezayı ödeyerek kurtulma seçeneği ise adeta ’aferin oğlum yasası’ olarak sunuluyor.