Türkiye’de çevre sorunları giderek artıyor. Gelecek kuşaklara temiz bir çevre bırakabilmek için mücadele veren çevreciler, “Biz doğanın sahibi değil, doğanın parçasıyız” diyorlar.
Bugün Birleşmiş Milletler tarafından her yıl 5 Haziran’da kutlanan Dünya Çevre Günü ama Türkiye 175 ülke ile Paris İklim Anlaşması’nı imzalamasına karşı doğa katliamına devam ediyor. Türkiye bir yandan termik santral cennetine dönüşürken diğer yandan nükleer santral inadı bitmiyor. Bir kaza anında felakete neden olabilecek nükleer santrallar 3’e çıkarılmak isteniyor. AKP iktidarının rant odaklı mega projeleri de çevre tahribatına neden oluyor.
Türkiye’de planlanan ve süren mega projeler ile devam eden doğa tahribatı şöyle:
Nükleer santral inadı
Türkiye’ye 3 tane nükler santral yapılması planlanıyor. Türkiye’de yer tahsisi 39 yıl önce yapılan ve tartışması yıllardır süren ilk nükleer santralın temeli Akkuyu’da atıldı. Santralın 2023’te Türkiye’nin elektrik ihtiyacının sadece yüzde 5’ini karşılayacağı söyleniyor. Santrali Rus Devlet Nükleer Şirketi Rosatom inşa ediyor. İkinci santralın da Sinop, İnceburun kurulması planlanıyor. AKP’nin hedefleri arasına koyduğu üçüncü nükleer santralın ise dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Ali Rıza Alaboyun İğneada’ya yapılmasının planlandığını söyledi. Bu açıklamasının ardından bölge halkından gelen sert tepki hâlâ sürüyor.
Türkiye ilkim değişikliğinden en çok etkilenecek bölgelerden biri olan Akdeniz çanağında yer alıyor.
Termik santrale hayır
Türkiye Paris İklim Anlaşması’nı imzalayıp küresel sıcaklık artışının yüzyılın sonuna kadar 2 derecenin altında tutulması için çabalayacağına söz vermesine karşın önümüzdeki yıllarda onlarca termik santral yapımı planlanıyor. Konya, Karaman, Dinar ve Ergene gibi pek çok tarım havzası kömür ocağına dönüşebilir. Kömür yakıldıktan sonra ortaya çıkan gazlar iklim değişikliğini tetikliyor. Ayrıca tarımsal üretim ve verimi olumsuz etkiliyor. Bu durum gıda güvenliğini tehdit ediyor. Gıda fiyatlarının artmasına da yol açıyor. Çanakkale’nin cennet koyları, termik santrallarla yok olma tehlikesi altında. Yöre halkı termik santral istemiyor. Termik santrallardan ötürü ciddi tahribata uğrayan Zonguldak’a da yeni termik santral yapılması planlanıyor. Demir Madencilik Zonguldak Çatalağzı’ndaki 7. termik santral için düğmeyi bastı.
Cerattepe tepkisi
Türkiye’nin üstü altından daha değerli. Bununla birlikte Artvin’den İzmir’e kadar pek çok noktada doğal değerler korunmadan madencilik faaliyetleri planlanıyor. Doğa harikası Artvin Cerattepe’de maden ısrarı son bulmuyor. Bölge halkı 20 yılı aşkın bir süredir direniyor.
Karadeniz’i tehdit eden HES’lere karşı mücadele sürerken bir de Karadeniz Bölgesi’nde 8 ilin yaylalarını birbirine bağlayacak 2 bin 600 kilometre uzunluğundaki Yeşil Yol projesi ısrarı var. Yöre halkı projeye karşı direniyor.
Yeşil Yol direnişi
Kuzey Ormanları’nın kalbine yapılan 3. köprü ve Karadeniz kıyısına yapılan 3. havalimanının inşaatı sürüyor. 3. köprü ve havalimanı projesi bağlantı yolları için de çok sayıda ağaç kesiliyor. Kuzey Ormanları Savunması aktivistleri ve çok sayıda yurttaş doğa tahribatına karşı eylemlerini devam ediyor.