“2/B Arazileri Satılmasın” İmza Kampanyası
 
 
Web Sitesi ve İmza Standları Katılım Toplamı

 

TEMA Vakfı “2/B Arazileri Satılmasın”
İmza Kampanyası Başlattı

“2/B Arazilerinin Satılmaması ve 2/B’lerin Tekrar Yaşanmaması İçin
Yasal Önlem Alınsın !”

AKP, 2003 yılında 25 milyar dolar gelir elde edileceğini ileri sürerek kamuoyunda kısaca 2/B orman arazilerinin satışı olarak bilinen konuyu gündeme getirmiş, bu girişim TEMA Vakfı’nın da içinde bulunduğu Ormanlarımıza Sahip Çıkalım Birliği’nin önderliğinde yapılan çalışmalar, kamuoyunun tepkisi ve 10’ncu Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in veto kararı ile engellenmişti. Ancak, AKP seçim bildirgesinde de yer verdiği 2/B orman arazilerinin satışını, kapsamını daha da genişleterek yeniden gündeme getiriyor. Çevre ve Orman Bakanlığı ile Maliye Bakanlığı bu konudaki teknik çalışmaları başlattı.

Hepimizin geleceğini etkileyen orman doğal varlığımızın tehlikede olduğunu görüyor ve bunun önlenmesinde bizlerin kararına da ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle TEMA Vakfı olarak, Türkiye genelinde görev yapan 555 Temsilcimiz ile Gönüllü Sorumlumuz ve 326 bini aşkın gönüllümüz ile http://www.tema.org.tr/2B adresli web sitemizde “2/B Arazileri Satılmasın” İmza Kampanyası başlattığımızı duyuruyoruz.

TEMA Vakfı, 2/B arazilerinin satışı ile ilgili uygulamanın kesinlikle karşısındadır. Giderek ekolojik, ekonomik ve toplumsal bir soruna dönüşen konunun çözülmesi zorunludur, ancak “satış” doğru yöntem değildir.

2/B arazilerinde satış kesinlikle düşünülmemelidir. Ecrimisil (Kamu mallarını herhangi bir izin almaksızın veya arada sözleşmesel bir ilişki olmaksızın kullanan kişilere Türk Hukukunda fuzuli şagil (haksız kullanıcı); bu kullanıcılardan alınan ücrete de “ecrimisil” denilmektedir.) uygulamasına derhal başlanmalıdır. Toplu yerleşim alanı haline gelmiş/kentleşmiş yerlerdeki insanlar sokağa atılamaz, fakat orman içinde tek veya siteler halinde yapılaşmalar, mevcut yasalar gereği kesinlikle yıkılarak orman haline dönüştürülmelidir. Kentleşen alanlarda ise medeni hukukumuzdaki mülkiyet kavramında yeni düzenlemelere gidilerek satış dışı çözüm oluşturulmalıdır.

Siyasal iktidarlar dört yıl vadelidir, iktidara gelmek için yakılmasına, talan edilmesine göz yumulan doğal ormanlarımızın yerine gelmesi ise mümkün değildir. TEMA Vakfı, Sayın TBMM Başkanı, Sayın Başbakan ve Milletvekillerini kamuoyunun sesine kulak vermeye ve ilişikte sunulan TEMA Vakfı’nın tespit ve çözüm önerilerini dikkate almaya davet etmektedir.

TEMA’nın Görüş ve Önerileri için Tıklayınız...


Cumhurbaşkanı Sezer'in Yasayı İade Gerekçeleri

 

 

Saygılarımızla;  

Toprağına Sahip Çık !
TEMA Vakfı

 

TEMA Vakfı’nın 2B Arazilerinin Değerlendirilmesi
İle İlgili Görüş ve Önerileri

1) Anayasamızın 169 ve 170. Maddeleri ile 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 2. Maddesinin “B” bendi uyarınca, “31.12.1981 tarihinden önce orman vasfını bilim ve fen bakımından kaybettiği”, “tarım ve hayvancılıkta kullanılmasında yarar bulunduğu”, “köy, kasaba ve şehir yapılarının toplu halde bulunduğu” saptanan yerler, ormancılık rejimi dışına çıkarılmaktadır. 1974 yılından bu yana yapıla gelen bu uygulamalarla artık orman sayılmayan 473 bin hektar alanın değerlendirilmesi gerekmektedir. Gündemdeki konu budur.

2) 31.12.1981 tarihi sınırlaması geçerli olmak üzere bugüne değin "2/B arazisi" olarak artık orman sayılmayan 473 bin hektar arazinin yalnızca % 9'unun kullanım kadastrosu yapılabilmiştir. Kullanım kadastrosu yapılan 43,9 bin hektar "2/B" arazisinin yalnızca 6,7 bin hektarı satılabilmiş ve 2003 yılı fiyatlarıyla da 49 trilyon TL elde edilebilmiştir. Başka bir söyleyişle; Türkiye'nin her yerinde yapılabilen "2/B arazisi" satışının birim fiyatı, 2003 yılı fiyatlarıyla, yalnızca; 731.343 TL/m2 olmuştur. Tüm "2/B arazileri" bu birim fiyat üzerinden satılabildiğinde, 2003 yılı fiyatlarıyla elde edilebilecek gelir, toplam; en fazla 2,5 milyar USD dolayında olabilecektir. 25 Milyar USD beklentisi gerçekçi değildir.

3) Tüm ülkemizde "orman" sayılan alanların % 80’inin üzerinde bir bölümünün kadastrosu yapılabilmiştir. Bunların da büyük bir çoğunluğu sorunludur ve yargıdadır.Geriye kalan ve henüz kadastrosu yapılmamış orman alanlarının bir kısmı da mevcut yasal düzen içinde yeniden "2/B arazisi" olarak değerlendirilebilecektir. Halen de orman arazilerinde 2/B sonucunu doğuracak faaliyetler devam etmektedir. Bu nedenle ve öncelikle 2/B uygulamalarına dayanak olan yasal düzenlemeler ortadan kaldırılmalıdır.

4) Neler Yapılmalıdır?

4.1) Öncelikle 2/B uygulamalarına dayanak olan yasal düzenlemeler ortadan kaldırılmalı ve bu beklenti yok edilmelidir.

4.2) Hali hazır 2/B uygulamalarında yasada gerekli değişiklik yapılarak, “bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetme” durumuna açıklık getiren ölçütler arasında;

• “orman bütünlüğünü bozmama”,
• “su ve toprak rejimine zarar vermeme”,
• “çevresindeki orman ekosistemlerinin tüm öğeleriyle kendisini yenileyebilme gücüne zarar vermeme”,
• “ormancılık çalışmalarının etkenlik, verimlilik ve kârlılık düzeylerini düşürmeme” vb koşulların da birlikte aranması sağlanmalıdır.

4.3) Mevcut anayasal sistemimiz, Anayasa Mahkememizin bu konudaki müteaddit kararları ve Cumhurbaşkanımızın 2 kez iadesindeki gerekçeler göz önüne alındığında 2/B Arazilerinin Satışı Mümkün Değildir, %93’ü Doğal Olan Ormanlarımızda Bu Yol Kesinlikle Tercih Edilmemelidir.

4.4) 2/B nedeniyle orman sınırları dışına çıkarılan yerlerde kullanım kadastrosu, henüz orman kadastrosu yapılmamış olan alanlarda da orman kadastrosu çalışmaları tamamlanmalıdır.

4.5) 2/B Arazilerinin işgalcilerinden sadece orman köylüsüne tahsis edilecek olanlar hariç (-ki bu 6831 sayılı Orman Kanununun 2. Maddesinin son fıkrasının amir hükmüdür) diğerlerinden hemen ECRİMİSİL (-ki bu geriye doğru 5 yıllık süreyi de içermektedir) alınmaya başlanmalı ve böylece işgalcilerin bedelsiz kullanımı önlenmelidir.

4.6) Sonuç olarak:
• 2/B arazilerinde satış kesinlikle düşünülmemelidir.
• Yukarıda açıklanan ecrimisil uygulamasına derhal başlanmalıdır.
• Toplu yerleşim alanı haline gelmiş/kentleşmiş yerlerdeki insanların sokağa atılması da düşünülmemelidir.
• Fakat orman içinde münferit veya siteler halinde yapılaşmalar, mevcut yasalar gereği kesinlikle yıkılarak orman haline dönüştürülmelidir.
• Kentleşen alanlarda ise medeni hukukumuzdaki mülkiyet kavramında yeni düzenlemelere gidilerek satış dışı çözüm oluşturulmalıdır.




Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat