Covit-19 vakaları Çin’in Vuhan kentinde ilk çıktığı zaman birçoğumuz yeni yüzyılın savaşları acaba böyle mi olacak, diye düşündük.
Modern yaşamdan bile kendilerini izole etmiş kabilelere kadar yayılan virüs, dünya düzenini alt üst ederek ülkelerin sınırlarını kapatmasına kadar süren bir korku filminin sahnelerini yaşattı.
Özel sektörün home- ofis çalıştığı, kamu kurumlarının vardiyalı sisteme geçtiği günlerde biz eczacılar sağlık ordumuzun askerleri olarak en önde bu pandemik salgınla mücadelede ülkemize hizmet ediyoruz.
Görev şehitleri vermemiz, özellikle Ecz. İsmail Durmuş gibi genç bir meslektaşımızın vefatı, bizleri psikolojik kırılma noktası olarak üzdüyse de teknisyen arkadaşlarımızla birlikte eczanelerimizin başından biran olsun ayrılmayı düşünmedik.
Eczaneler olarak halkımıza koruyucu sağlık hizmeti vermemizin yanı sıra bu dönem, raporlu olan kronik hastalara bir sağlık kurumuna gitmeden ilaçlarının temini konusundaki düzenlemeyle verdiğimiz hizmet, salgından en çok etkilenebilecek hasta kesimini korumak açısından çok önemliydi.
İşte tartışmaya açmak istediğim ilk konu bu; geçmişte devam reçetesi adı altında uygulanan ancak daha sonra suistimale açık diye vazgeçilen bu uygulamanın tekrar kalıcı hale gelmesi için meslek örgütlerimizin çaba göstermesi gerekiyor. Bu uygulamanın devamlılığı “Aile Eczacılığı”nın temellerini oluşturabilir.
İkinci konu internet satışları; ilaç dışı sayılan vitaminlerin ve gıda takviyelerinin eczane dışında satılmasına her ne kadar karşıysam da geldiğimiz nokta bu konuda geri dönülemeyecek bir yerdedir. Bu salgında bir kez daha göstermiştir ki internet satışları katlanarak artacaktır. Bu durumda halkımızın bu ürünlere en sağlıklı erişimi eczaneler olmalıdır ve bunun için eczanelerin ilaç dışı ürünlerde internet satış yasağı kaldırılmalıdır.
Üçüncü konu eczacıların emeklilik yaşı; devlette çalışma yaş haddi 65 olmasına rağmen eczaneler için böyle bir sınırlama yok.65 yaş üstü vatandaşlarımızın sokağa çıkma yasağı varken 65 yaş üstü eczacılar eczanelerinde çalıştılar. Bu yaşın üstündeki meslektaşlarımıza en azından ikinci eczacı çalıştırma zorunluluğu getirilebilir diye düşünüyorum.
Dördüncü konu eczane çalışma saatleri; mesleki riskimiz sebebiyle sağlıklı hizmet verebilmemiz için, bizlerin ve eczacı teknikerlerinin haftalık 45 saat çalışma süresine uygun, birinci basamak sağlık kuruluşlarının çalışma düzenine göre yeniden düzenlenebilir. Gene bu süreyi geçen eczanelerde ikinci eczacı çalıştırma zorunluluğu getirilebilir.
Son olarak da bu süreçte bizleri yalnız hissettiren, açıklamalarıyla destekten çok zora sokan bazı meslek örgütü yöneticilerimizi tartışmaya açmak istiyorum…
Ecz. Murat AKER