Eczacı Kamuoyuna
Sağlıkta dönüşüm sürecinde önemli kayıplar yaşayan biz eczacılar mesleğimizle ilgili yeni yıkımlarla karşı karşıyayız. Son üç gün içerisinde yayımlanan Kanun Hükmünde Kararnameler, Sağlık Uygulama Tebliğinde yapılan değişiklikler ve yönetmelikler ile bir yandan ilaç ve eczacılık alanı yeniden yapılandırılırken diğer yandan da eczane ekonomilerimize büyük bir darbe vuracak yeni düzenlemeler bir kez daha hayata geçirilmiştir.
2 Kasım 2011 tarih ve 28103 sayılı mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanan "Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname" ile ilaç ve eczacılık otoritesini özerkleştirilerek Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu kurulmuş, Türkiye Kamu Hastaneleri kurumu kurularak sağlık hizmetleri alanında yeni bir yapılanmaya gidilmiş, Sağlık Meslekleri Kurulu oluşturularak da sağlık meslek birlikleri yetkisizleştirilmiştir.
RTÜK yasasında yapılan değişiklik sonrası 2 Kasım 2011 tarih ve 28103 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren "Yayın Hizmeti Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik" ile reçetesiz ilaç reklamında uygulama aşamasına gelmiştir. Yakında birçok ilacın ödeme kapsamından çıkartılması, reklam ve tanıtımının maliyeti nedeniyle çok daha yüksek fiyatla vatandaşa sunulması gündemdedir.
Son olarak da bugün yapılan Sağlık Uygulama Tebliği değişikliği ile birçok ilacın kamu kurum ıskontosu arttırılmış ve eşdeğer bandı daraltılmıştır. 5 iş günü sonra yürürlüğe girecek bu düzenlemelerin doğrultusunda ilaç fiyatlarında %8-9,5 arası bir fiyat düşüşü ve bir kez daha eczanelerde bedelsiz
kamulaştırma gerçekleşecektir.
Tüm bu gelişmeler karşısında ilaç fiyat düşüşlerine kesinlikle karşı çıkacaklarını ve bu türden talepleri kabul etmeyeceklerini her ortamda dile getiren ilaç firmaları bugün hayata geçirilen uygulamalar karşısında yine sessizliklerini korumuşlardır.
Her fırsatta siyasi otorite ile uyum içinde çalıştığını ifade eden Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti de son yıllarda sürdürdüğü politikalara uygun olarak suskun, etkisiz ve sessiz kalmayı tercih etmiş ve sadece uygulama başladıktan sonra eczacı kamuoyunu "ilaç alımlarını asgaride tutun" gibi uğranan kayıplara çözüm getirmeyecek günübirlik önlemlerle uyarma yolunu seçmiştir. Tüm bu gelişmeleri daha önce tüm eczacı kamuoyuyla paylaşmış olmamıza ve sorumluları defalarca uyarmış olmamıza rağmen hiçbir girişimde bulunulmamış , eczacılık mesleği yine bir bayram arifesinde telafisi çok zor olan ağır bir yara daha almıştır.
Son yıllarda önemli kayıplar yaşayan ve büyük özverilerle sağlık hizmetini sürdüren meslektaşlarımız yaşanan gelişmeleri duyurmakla yetinen değil, hak arama mücadelesinde doğru önderlik yapabilecek bir meslek örgütü görmek istiyorlar.
Yayımlanan KHK’lar, SUT’ta yapılan değişiklikler ve diğer yasal düzenlemelere karşı İstanbul, Ankara ve İzmir Eczacı Odaları her türlü mücadeleyi ve üzerine düşen katkıyı vermeye hazırdır. Bu gelişmeler karşısında örgütlü gücümüz ve ortak akıl ile tüm eczacı odalarımızla her türlü yolu denemeyi ve hukuksal mücadeleyi başlatmayı doğru buluyoruz.
Başta hukuksal mücadele olmak üzere bu konuda gerekli tüm yollara başvuracağımızı bir daha kamuoyuna hatırlatıyor, sorumluları ilaç ve eczacılık alanında yapılan yıkım niteliğindeki düzenlemelere müdahale etmeye davet ediyoruz.
Saygılarımızla...
1. Bölge İstanbul Eczacı Odası
2. Bölge Ankara Eczacı Odası
3. Bölge İzmir Eczacı Odası


Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat