Değerli Eczacının Sesi Yayın Kurulu üyeleri, son zamanlarda birliğimizi ve eczacı odalarımızı hedef alan kimi yayınlarınız dolayısıyla hazırlamış olduğum yanıtı yayınlamanız için aşağıda size gönderiyorum. ayrıca ektedir.

Ecz. Erdoğan ÇOLAK

23.11.2011

ECZACININ SESİ YAYIN KURULU’NA

Sağlık Bakanlığı Hakkındaki 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile sağlık, ilaç ve eczacılık alanı yeniden yapılandırılırken; SUT ve İFK değişiklikleri nedeniyle ortaya çıkan kamu kurum ıskontoları taşıma zararımız, ilaç firmalarının yeni KKİ’leri ödemeye yanaşmaması, ilaç fiyat düşüşlerinden kaynaklı zararımız ve son olarak ticarî ıskontoların firmalarca sıfırlanmaya başlamış olması eczanelerimizi bir kez daha son derece kritik bir dönemece getirmiştir.

Ancak yıllardır eczacıların stok zararlarına dönük bir düzenlemenin İFK’da yer alması gerektiğine dair talebimiz 10 Kasım tarihli İlaç Fiyat Kararnamesi ile yerine getirilmiş; stok zararlarının ilaç sanayi tarafından karşılanacağını hükme bağlamıştır. Bütün bunlara rağmen ilaç sanayinin kendilerinin mutabakatı olmadığı gerekçesiyle stok zararlarını karşılamayacaklarına dair beyanları hukuku açıkça çiğnemek anlamına gelmektedir. Anayasasında hukuk devleti yazan bir ülkede kimsenin alenen yasal düzenlemeleri yok sayma ve onlara aykırı hareket etme hakkı yoktur.

Diğer yandan ilaç ve eczacılık alanına özgü temel teamüllerden biri olan ticarî ıskontoların tek taraflı olarak ilaç sanayi tarafından kaldırılması kabul edilemez bir tutumdur. Bu tutum ve davranışlara gereken cevaplar belli bir çerçevede ve belli bir plan dâhilinde Türk Eczacıları Birliği ve Eczacı Odalarımız tarafından verilecektir. Bu dönemeçte Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti’nin mazbatalarını dahi almadığı bir günde, sizin 22 Kasım tarihli "Sesleniyoruz" başlıklı yazınızla meslektaşlarımızı TEB’e ve Eczacı Odaları’na karşı eyleme çağırmış olmanızı son derece talihsiz bir açıklama olarak değerlendiriyoruz.

Eczacıların içinden geçilmekte olunan bu zor süreçte bütünsel bir perpektifle ve tek yürek olarak hareket etmeleri gerekirken, asıl sorumluları bir kenara bırakıp Eczacı Örgütlerini hedef alan bu tür açıklamalar bizleri güçten düşürmekten, muhataplarımız karşısında elimizi zayıflatmaktan ve eczacılık mesleğine yönelik daha kapsamlı saldırıların gündeme gelmesine hizmet etmekten başka bir işe yaramayacaktır. Yayın Kurulunu Eczacı Örgütlerinde yöneticilik yapmış kişilerin oluşturduğu bir yayın organında TEB’e ve Eczacı Odalarına cephe alınması ancak örgüt bilincinden nasibini almamakla izah edilebilir. "Eczacıların sesi" olma iddiasındaki bir yayın kuruluşunun asıl muhataplar yerine eczacıların sesini gür kılan meslek örgütlerini hedefe oturtmasını kamusal yayıncılık anlayışıyla bağdaştırmak kesinlikle mümkün değildir. Haklarımızı ve mesleğimizi korumak istiyorsak önümüzdeki tek çıkar yolun karşımızdaki her kim olursa olsun, başta TEB olmak üzere mesleki örgütlerimiz etrafında kenetlenmekten geçtiğinin altını bir kez daha çizer; Eczacının Sesi Yayın Kurulu’nu oluşturan sizleri emekle, özveriyle ve dayanışmayla oluşturduğumuz örgütsel bütünlüğümüzü bozmamak adına daha özenli ve sorumlu yayınlar yapmaya davet ederim.

Ecz. Erdoğan ÇOLAK



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat