Sayın Ecz. Erdoğan ÇOLAK

Türk Eczacıları Birliği Başkanı

 

Yayın Kurulu’ muza gönderdiğiniz ve yayınladığımız açıklamanızda, kendi örgütlerimize karşı eylem çağrısı yaptığımızı yazmışsınız.

Biz, ’SESLENİYORUZ!’ başlıklı, 22.11.2011 tarihli açıklamamızda;

"Bu suskunluk sürerse; meslektaşlarımızdan aldığımız güçle, meslektaşlarımızı Türk Eczacıları Birliği ve Eczacı Odalarımıza karşı kitlesel etkinliklere davet edeceğimizin bilinmesini istiyoruz." diyoruz.

Yani, henüz böyle bir çağrı yapmış değiliz.

Mesleki açıdan geldiğimiz aşamada, "var olmakla yok olmak" eşiğine geldiğimizi yalnızca biz söylemiyoruz.

Tüm ilgililer, örgüt yöneticilerimiz, eczacı kooperatifi yöneticilerimiz de söylüyor ve tespit ediyor.

O zaman, bu aşamada yapılması gereken şey; tüm muhataplarımıza karşı dik bir duruş sergilemek ve onlara her şekilde ilaç ve eczacılık hizmeti üretmekten gelen gücümüzün hatırlatılmasıdır. Topyekün bir mücadele vermektir. Bunu yaptığınızda tüm eczacıların ve eczane çalışanlarının tek bir yumruk olarak arkanızda duracağını biliyoruz.

Beklediğimiz; Merkez Heyeti’ mizin ve eczacı odalarımızın bu mücadeleye, bizlerden, geleneklerimizden ve birikimlerimizden alacağı büyük güçle önderlik etmesidir. Şimdi biz, sizden, yürekli, akılcı bir önderlik bekliyoruz. Eczacıların haklarını sonuna kadar savunmanızı istiyoruz.

Şimdiye dek olduğu gibi, bundan sonra da, Eczacının Sesi, yapılacak her eczacı etkinliğinde en önde yürüyecek, meslek örgütlerimize, eczacılık hareketine sıkı sıkıya sahip çıkacaktır. Sizden talep gelmesi halinde ise elimizden gelen her şeyi yapmaya hazırız. Bundan hiç kimsenin zerrece kuşkusu olmamalıdır.

Buradan bir defa daha altını kalınca çizerek ilan ediyoruz ki; bizim meslek örgütleriyle "aramızda" olan tartışmalardan kimse cesaret almamalıdır.

Eczacının Sesi’ nin yayın politikasını, yaptıklarını, ürettiklerini, "bizi", meslektaşlarımızın ve okurlarımızın taktirine ve değerlendirmesine bırakıyoruz.

Yaptığımız açıklamanın arkasında duruyoruz.

Meslektaşlarımızın bizi asla yalnız bırakmayacaklarına yürekten inanıyoruz. Çünkü, onlar bizi asla yalnız bırakmadılar.

İşlerinden atılan, aç bırakılan, kış günü tazyikli suyla ıslatılan, dövülen, coplanan, gözaltına alınan, kendi sendika yöneticileri tarafından yalnız bırakıldığında, haklı olarak demokratik protesto hakkını kullanan, kendi sendika binalarını, TÜRK- İŞ binasını işgal eden TEKEL işçilerini kim emek düşmanı ilan edebilir, işçi hareketine zarar vermekle suçlayabilir?

Selam, sevgi ve saygılarımızla...



 

Eczacının Sesi Yayın Kurulu

Adına

Ecz. Hakan Gençosmanoğlu



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat