ECZACI KAMUOYUNA
Sağlıkta dönüşüm programının hayata geçirilmesi ile sonu olmayan bir sürece giren ve telafisi mümkün olmayan kayıplar yaşayan mesleğimiz, en son yayınlanan Kanun Hükmünde Kararnameler İlaç Fiyat Kararnamesi ve Sağlık Uygulama Tebliği değişiklikleri ile yok olma noktasına gelmiştir.
Son Yapılan düzenlemeler ile birlikte;
Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu oluşturulmuş, İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü devre dışı bırakılarak ve reçetesiz ilacın reklamının yapılmasının önü açılmıştır.
Eczane stoklarımızda yaşadığımız kayıplara bir yenisi daha eklenmiştir.
Kamu Kurum İskontoları bir kez daha artırılmış ve oluşan zarar her zaman olduğu gibi yine eczacıya ödettirilmiştir.
%30 olarak başlayan eşdeğer bandı daraltılarak %10 a indirilmiş ve bu uygulamanın faturası yine eczacıya kesilmiştir.
Sektörde bir kriz ortamı oluşmuş ve bu krizi bahane eden İlaç firmaları eczacıya uyguladıkları özel ıskontoların neredeyse tamamını kaldırmıştır.
Gelinen süreçte eczanelerimizin işletme giderleri hızla artarken, cirolarımız ve buna bağlı olarak da gelirlerimiz önemli oranda azalmıştır. Ülkenin dört bir yanında özveri ile ilaç eczacılık hizmetini sürdürmeye çalışan meslektaşlarımız, yaşanan gelir kayıpları sonrasında ciddi ekonomik sıkıntılar ile karşı karşıya kalmışlardır.
Mesleğimizde bu denli yıkıcı sorunlar yaşanırken, 1 Aralık 2011 tarihinde gerçekleştirilen Başkanlar Danışma Kurulu Toplantısında, yaşanan sürecin diyalog ile çözülebileceği, konu ile ilgili olarak Bakanlık ve Kurum düzeyinde görüşmelerin devam ettiği, dolayısıyla da toplantı sonrası hazırlanacak sonuç bildirgesinin devam eden görüşme sürecini olumsuz etkilememesi gerektiği, Merkez Heyeti tarafından oda başkanlarına iletilmiştir.
Ancak, bahsi geçen toplantının yapıldığı tarihten bu yana yaşanan gelişmeler, ortada, bahsedildiği gibi çözüme yönelik bir müzakere sürecinin var olmadığının açık bir göstergesidir.
Değerli meslektaşlarımız,
Siyasi otoritenin sağlık hizmetlerine ve ilaç eczacılığa bakışı ortada iken ilgili bakanlara rica minnet dilekçeler tasarlayan; eczanelerimizdeki yangın artarak sürerken, firma temsilcilerinin eczanelere girmemesini önceleyen, ve sağlık alanında yaşanan bütün olumsuzlukların sorumlusu olarak sadece ilaç firmalarını hedef gösteren eylem anlayışını kabul etmemiz mümkün değildir.
İçinde bulunduğumuz durumun, 15-16 Ocaklardan, 4 Aralıklardan çok daha vahim olduğu yadsınamaz bir gerçektir.
TEB Merkez Heyetinin, gelinen noktada, ortaya koyduğu önerilerin, bu süreçte izlediği politika ve yöntemlerin, meslektaşlarımızın beklentisinin çok uzağında olduğu açıkça ortadadır.
Bugün itibariyle, sözün bittiği yerde;
1)İlaç Fiyat Kararnamesinin gelir kaybımızı telafi edecek şekilde yeniden düzenlenerek eczacı karlılığının kalıcı olarak artırılması ve yaşanan süreçte ortaya çıkan zararımızın telafi edilmesi,
2)Eczacıların Sosyal Güvenlik Kurumu ile ilaç firmaları arasındaki Kamu Kurum İskontosu ilişkisinden arındırılması,
3)İlacın fiyatından bağımsız olarak kutu başına verilecek ve kaynağı ilaç firmaları tarafından karşılanacak meslek hakkının yasal güvence altına alınması,
4)6197 sayılı yasanın beklentilerimiz doğrultusunda revize edilmesi, mesleğimizin sürdürebilirliği açısından hayati önem taşıyan öncelikli talepler olarak ortaya çıkmaktadır.
Taleplerimizin kabul edilmemesi noktasında, eczanelerimizin yaşadıkları ekonomik sıkıntılar nedeniyle birer birer kapanmasını beklemeden, 01 Aralık 2011 tarihinde gerçekleştirilen Başkanlar Danışma Kurulu Toplantısında kabul gören Eylemlilik Sürecinin ve hak arama mücadelesinin ivedilikle başlatılması zorunluluk arz etmektedir.
Sonuç olarak;
*-“Mesleğimizin ve Çocuklarımızın Geleceğinin Kararmaması” için 3 (üç) gün süre ile eczane vitrinlerimizin karartılması,
*-Tüm Odalarda eşzamanlı yapılacak basın açıklamaları ile yaşadıklarımızın kamuoyuna aktarılması,
*-Ortaklaşa belirlenecek bir eylem haftasında tüm odaların farklı yöntemlerle sesimizin duyurulacağı etkinlikler yapılması,
*-Ankara’da “Karanlıktan Aydınlığa” mitingi yapılması,
*-Eczacıların Kamu Kurum Iskontosundan arındırılması başta olmak üzere, taleplerimizin karşılanmaması durumunda, 2012 İlaç Alım Protokolünün imzalanmaması,
*-Protokol görüşmelerinin uzlaşma ile sonuçlanmaması durumunda eczanelerdeki sağlık hizmetinin sürdürülebilirliğinin değerlendirilmesi;
şeklinde tasarladığımız ve kararlılıkla arkasında duracağımızı ifade ettiğimiz eylem planı kapsamında başta Merkez Heyeti olmak üzere, tüm örgüt yöneticilerimizi ve meslektaşlarımızı örgütlü mücadelemizde birlikte hareket etmeye çağırıyoruz.
İstanbul Eczacı Odası Ankara Eczacı Odası İzmir Eczacı Odası
Bursa Eczacı Odası Gaziantep Eczacı Odası Erzurum Eczacı Odası
Trabzon Eczacı Odası Tekirdağ Eczacı Odası Mersin Eczacı Odası
Kocaeli Eczacı Odası Van Eczacı Odası Amasya Eczacı Odası