“...her geçen gün yaşam koşulları ağırlaşan, bunun üstüne sistemin tüm aksaklıklarını sırtında taşıyan ve yok olma noktasına gelen bir meslek grubu olmaktayız...”
“....Özellikle son yayınlanan Sağlık Uygulama Tebliği’ndeki değişiklikten sonra ortaya çıkan ve her ilaç özelinde farklı farklı yaşanan sorunlar trajikomik bir hal almıştır...”
"...Bizler bunları hak etmiyoruz ve akılcı ilaç kullanımını sağlayacak, tüketilen kaynakların sağlık ekonomisi yönü ile verimli hale getirilmesine katkı verecek, hastamıza zaman ayıracak asli görevimizi yapmak istiyoruz...”
“...Kurum’un uyguladığı kesinti ve cezalar ile canından bezmiş bir meslek grubu olmuştur...”
“...soruna Kurum yetkilileri ve Türk Eczacıları Birliği’nce yeniden düzenlenecek bir Protokol ile kalıcı çözüm getirilmesini istiyoruz...”
Değerli Basın Mensupları
Bilimsel tanımı ile Eczacı ilacın araştırma geliştirme aşamasından başlayarak, üretimi, kalite kontrolü, muhafazası, dağıtımı, hastalara ulaştırılması ve etkilerinin takibinden sorumlu sağlık çalışanıdır.
Bizler 174 yıllık bilimsel geçmişe sahip Türk Eczacıları olarak görevimizi meslek tanımına uygun, meslek yeminimize bağlı, kamu çıkarlarını önceleyen bir anlayış içinde yerine getirmeye çalışmaktayız. Ne yazık ki Sosyal Güvenlik Kurumu’nun anlık değişen uygulamaları ile her geçen gün asli görevimizden uzaklaşır hale gelmekteyiz.
Bir taraftan nicelik olarak genişletilen dolayısı ile gideri sürekli artan sağlık harcamalarının tasarruf kalemi gibi görülürken diğer taraftan da mesleki görevimizin dışında üstümüze artarak yüklenen çeşitli angaryalar ile uğraşmaktayız.
Daha açık bir ifade şekli ile her geçen gün yaşam koşulları ağırlaşan, bunun üstüne sistemin tüm aksaklıklarını sırtında taşıyan ve yok olma noktasına gelen bir meslek grubu olmaktayız. Artık Eczacı, beş liraya üreticiden aldığını dört liraya kurumlara veren, bir saat çalışıp bir saat çalışmayan sistemin kahrını çeken, nereden geldiğini hastaya açıklamakta güçlük çektiği muayene ücreti, katkı payı ve fiyat farkını hastadan almaya çalışan, Kurum adına tahsilatçılık yapan, ilaç firmaları ile devlet arasındaki kâr ve tasarruf çatışmasının ortasında kalan, akşamdan sabaha değişen tebliğlerdeki yoruma açık uygulamaları çözmeye çalışan, bir de bütün bunların üstüne Kurum’un uyguladığı kesinti ve cezalar ile canından bezmiş bir meslek grubu olmuştur.
Özellikle son yayınlanan Sağlık Uygulama Tebliği’ndeki değişiklikten sonra ortaya çıkan ve her ilaç özelinde farklı farklı yaşanan sorunlar trajikomik bir hal almıştır. Hangi ilacın ödenip ödenmediğini tam olarak ne eczacı ne de Kurum’un kontrol mekanizması bilmektedir. Küçük ambalajları üretilmediğinden bazı ilaçların hasta tarafından alınması, yani hastanın ilaca ulaşması mümkün olmamaktadır.
İlaç firmalarının hiçbir tıbbi mantığa ve ekonomik gerçeğe uymayan aynı ilacın 28, 30, 48, 86, 90 tabletlik formlarını kar kurnazlığı ile üretmesi, ilaç gibi, sıradan bir ticari meta olmayan bu ürünün sektörüne yakışmamaktadır. Bu ürünlere ruhsatlandırılma aşamasında müdahale etmek mutlaka gereklidir.
Bizler mesleğimize olan saygımız, meslek yeminimize olan bağlılığımız, ülkemize ve insanımıza olan sevgimiz ve sosyal devletin gerekliliğine olan inancımız nedenli sorunlarımızı bugüne kadar kendi içimizdeki iletişim kanalları ile çözmeye çalıştık. Eczacının kahrını çektiği, sürekli geliştirilen Medula Provizyon Sistemi’nin eczacının sorununu çözmek yerine daha da arttırır hale gelmesi nedenli kamuoyuna bu bilgilendirmeyi yapma ihtiyacı hissettik.
Bizler bunları hak etmiyoruz ve akılcı ilaç kullanımını sağlayacak, tüketilen kaynakların sağlık ekonomisi yönü ile verimli hale getirilmesine katkı verecek, hastamıza zaman ayıracak asli görevimizi yapmak istiyoruz. Bu sorun sadece Bursa Eczacı Odası Bölgesinin değil tüm ülke eczacılarının sorunudur.
Elektronik provizyon sisteminin ödediği tüm reçetelerin Kurum tarafından ödenir hale gelmesi için gerekli düzenlemelerin yapılmasını, soruna Kurum yetkilileri ve Türk Eczacıları Birliği’nce yeniden düzenlenecek bir Protokol ile kalıcı çözüm getirilmesini istiyoruz.
14.02.2013
BURSA ECZACI ODASI
