TAKVİYE EDİCİ GIDALARIN, İTHALATI, ÜRETİMİ, İŞLETMESİ

VE PİYASAYA ARZINA İLİŞKİN YÖNETMELİK TASLAĞI HAKKINDA

GENEL GÖRÜŞ VE DEĞERLENDİRME

 

(Prof.Dr.Mustafa Aslan)

Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi

Farmakognozi Anabilim Dalı 06330 Etler Ankara

marslan@gazi.edu.tr,  maslan1969@gmail.com

 

Yönetmelik taslağı, ihtiyaç duyulan gıda desteklerinin kalitesinin arttırılması ve denetimin tam yapılması hususunda büyük eksiklikler içermektedir. En önemli konu, gıda desteklerinin üretim yerlerinin nasıl olacağı ile ilgili yönetmelikte tek bir madde bile bulunmamaktadır. Oysaki bu tarz ürünlerin üretim yerlerinin GMP kurallarına yakın bazı özellikleri taşıması insan sağlığı açısından son derece önemlidir. Eğer üretim yeri ile ilgili herhangi bir düzenleme yapılmayacaksa bu yönetmelikle çok şeyin değişeceğini beklemek hayal olur. O nedenle özellikle üretim yerleri ile ilgili düzenlemeler bu yönetmeliğin temel konusunu oluşturmalıdır.

Diğer taraftan üretim yerlerinde sorumlu kişiler arasında eczacının bulunmaması da ayrı bir eksikliktir. Bu nedenle takviye edici gıdaların üretim yerlerinde mesul müdür olarak eczacı bulundurulması büyük önem arz etmektedir. Takviye edici gıdaların özellikle de farmasötik formdakilerin (tablet, şurup, kapsül vs..) satış yerleri ile ilgili mutlaka düzenleme gereklidir. Bu bir ilave madde ile düzeltilmelidir. Aşağıda yönetmelikle ilgili görüş ve değerlendirme tablo halinde sunulmuştur.

 

Taslak maddesi

Görüş ve değerlendirme

 Teklif

Madde  5(4)

Burada takviye edici gıda üreticilerinin çalıştırmak zorunda olduğu personele vurgu yapılmaktadır. 5996 sayılı yasada üretim tesislerinde eczacı mesul müdür bulundurma zorunluluğu bulunmamaktadır. O nedenle bu yönetmeliğe takviye edici gıda üreticilerinin üretim tesislerinde en az bir eczacıyı sorumlu müdür olarak çalıştırmaları gerekmektedir

 Takviye edici gıda üreten ve işleyen firmaların gıda işletmecilerinin Sorumlu müdür olarak eczacı çalıştırmaları zorunludur.

Madde 6

TEGK nın 12 üyeden oluşacağı belirtilmekte ama bu üyelerin nitelikleri tam olarak açıklanmamaktadır. Özellikle bilim adamlarının hangi branştan seçileceği açıkça belirtilmelidir. Buna ilave olarak bu konuyu  en iyi bilen meslek grubu olan eczacıların temsilcisi olarak Türk Eczacıları Birliği’nden bir temsilcisinin de bu komisyonda yer alması son derece önemlidir.

TEGK ,Bakanlıktan iki temsilci, Sağlık Bakanlığından iki temsilci, Türk Eczacıları Birliği’nden bir temsilci, her iki bakanlıkça  ayrı ayrı seçilecek konusunda temayüz etmiş dörder bilim adamı olmak üzere 13 kişiden oluşur. Seçilecek bilim adamları, her bakanlıkça belirlenecek ve aşağıdaki branşlardan oluşacaktır Farmakognozi(3), Farmasötik Botanik(2), Farmasötik Toksikoloji(1), Farmasötik Teknoloj(1) ve Gıda Mühendisliği(1)

Madde 8

Buraya bir cümle ilave edilerek komisyonun istediği zaman başvuruda bulunulan ürünlerle ilgili bir analiz isteyebileceği açıkça belirtilmelidir.

(6) TEGK gerekli gördüğü durumlarda  başvurusu yapılan ürünlerle ,ilgili olarak belirli analizlerin akredite laboratuarlarda yada bakanlıkça yetkilendirilmiş üniversitelerde yapılmasını talep edebilir.

Madde 13

Takviye edici gıda takip sistemi (TTS) nin kurulması ve işlemesi son derece önemlidir. Fakat burada ilgili sivil toplum örgütü  ile kimin kastedildiği açıkça belirtilmelidir.  Bakanlığın neden bu sistemi kendisinin kurmak istemediği de anlaşılamamıştır. Bu mutlaka bir sivil toplum örgütüne kurdurulacaksa bunun TEB olması  son derece önemlidir. Çünkü Takviye edici gıdalar Farmasötik formda üretilmekte ve birçoğunun fizyolojik etkileri söz konusudur. Diğer taraftan bu ürünlerin ilaçlarla olan etkileşmeleri de göz önüne alınacak olursa takip sistemi mutlaka kurulmalıdır. Meslek örgütümüzün burada inisiyatif alması çok önemlidir. O nedenle TTS nin TEB tarafından kurulacağı açıkça belirtilmelidir.

TTS Bakanlık ve TEB işbirliği ile kurulur. ve yürütümü TEB tarafından gerçekleştirilir. TEB TTS faaliyetleri konusunda bakanlığa karşı sorumludur.

Madde 17

Burada Takviye edici gıdaların etiketlenmesinde Türk gıda kodeksinin etiketleme yönetmeliğinin baz alındığı vurgusu vardır. Buna ilave olarak TTS için özel bir kodlama yapılacağı belirtilmektedir. Bu ifadeler yetersizdir. Çünkü 29 Aralık 2011 ve 28157 sayılı resmi gazete de yayımlanarak yürürlüğe giren Türk gıda kodeksinin etiketleme yönetmeliği Takviye edici gıdalar için uygulanırsa tam ihtiyacı karşılamaz. Özellikle sağlık beyanları ile ilgili olarak bazı ifadelerin takviye edici gıdalarda kullanılması gerekmektedir. Avrupa Birliği’nde de izin verilen bazı ifadelerin ve uyarıların kutu üzerine yazılması gerekmektedir. Bu nedenle mevcut olan etiketleme yönetmeliği bu ihtiyacı karşılamaz. Takviye edici gıdaların etiketleri özel olarak düzenlenmelidir. Bunun için bu yönetmeliğe özel bir maddenin eklenmesi gerekmektedir. Burada kullanılacak ifade Avrupa Birliği normları göz önüne alınarak takviye edici gıda komisyonu tarafından incelenerek belirlenmelidir. Ekteki tabloda da belirtildiği üzere sağlık beyanları mevcut yönetmelikte çok sınırlıdır ve bir  çok ürünü karşılamamaktadır. Örneğin uyku düzensizliğini GİDERMEK AMACIYLA üretilen bir valerian ekstresi (Kedi otu kökü) içeren ürün için ne yazılacağı belli değildir. Bu örnekleri artırmak mümkündür.

 

2) Takviye edici gıdaların etiketlerinde sağlıkla ilgili bazı ifadelerin yer almasına veya takviye edici gıdanın ne amaçla üretildiğini  belirten ifadelerin yer almasına müsaade edilir. Kutu üzerinde kullanılacak iddiayı TEGK belirler.

İlave madde

Takviye edici gıdaların üretim yeri ile ilgili düzenleme getiren madde ilave edilmelidir. Mümkünse bu yönetmelikte  düzenleme yapılmalı ve üretim yeri ile ilgili  şartlar yazılmalıdır. Değilse ek bir madde ile buna atıfta bulunulmalıdır.

EK Madde-  Takviye edici gıda ithalatı yapan yada yurtiçinde bunları üreten firmaların, bakanlık tarafından yayınlanacak olan “Takviye edici gıda üretim yeri şartlarını” yerine getirmeleri gerekmektedir.  Aksi taktirde  bu firmalara ithalat yada üretim izni verilmeyecektir

İlave Madde

Takviye edici gıdaların satış yerleri ile ilgili herhangi bir düzenleme bulunmamamktadır. Bu ürünlerin fizyolojik etkileri  ve ilaçlarla kuvvetli  etkileşmeleri göz önüne alındığında   mutlaka bir eczacı danışmanlığında ve eczanelerde satılması gerekmektedir. Üstelik ülkemizde bu tarz ürünlerin reklamının serbest olması ve aşırı sağlık iddiaları ile pazarlanmaları bir halk sağlığı açısından önemli sayılabilecek riskler ortaya çıkmaktadır. Bu nedenlerle  farmasötik formdaki takviye edici gıdaların mutlaka eczacı danışmanlığında ve eczanede satılması yasal güvence altına alınmalıdır.

Farmasötik formdaki  tüm Takviye edici gıdalar münhasıran sadece eczanelerde ve eczacı kontrollünde satılabilir.

 

 


 MEVCUT ETİKET YÖNETMELİĞİNİN EK-15 NOLU AŞAĞIDAKİ TABLODA DA GÖRÜLEN SAĞLIK BEYANLARI TAKVİYE EDİCİ GIDALAR İÇİN YENİDEN DÜZENLENEREK BU YÖNETMELİĞE MUTLAKA DAHİL  EDİLMELİDİR.



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat