27.12.2011 tarihli AİFD Kamuoyu Duyurusu
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından 16 Aralık 2011 tarihinde bazı ilaçlarda uygulanan kamu kurum iskontolarının kaldırılması uygulamasına ilişkin tespit ve görüşlerimizi aşağıda kamuoyunun dikkatine sunuyoruz.
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından 16 Aralık 2011 tarihinde bazı ilaçlarda uygulanan kamu kurum iskontolarının kaldırılması uygulamasına ilişkin tespit ve görüşlerimizi aşağıda kamuoyunun dikkatine sunuyoruz.
SGK, 125 ilaca getirilen kamu iskontosunu kaldırmaya karar vermiştir. Ayrıca, 100 ilaçla ilgili olarak yeni fiyat belirlenmesi için Sağlık Bakanlığı’na bildirim yapılmış ve 140 ilaçla ilgili de kamu kurumu iskontosu veya fiyat düşüşünden sadece birinin uygulanması kararlaştırılmıştır. .
Bu gelişmeler ilaç sektörü için olumludur ancak sorunların çözümü için yeterli değildir. Maalesef, kamuoyuna yansıyanın aksine, sektörümüzü ve hastalarımızın ilaca erişimini olumsuz etkileyen aşağıdaki temel sorunlar halen devam etmektedir.
1. Döviz kuru güncellemesi
Türk Lirasının Avro karşısında yaklaşık % 25 değer kaybetmesine rağmen, döviz kurlarındaki artış fiyatlara halen yansıtılmamıştır. Bu düzenlemenin Fiyat Kararnamesi ve ilgili Tebliğin amir hükmüne rağmen yapılmaması ilaç tedarikinin sürdürülebilirliğini riske sokmaktadır.
2. Kamu Kurum İskontoları
Kamu, eczanede hastalar tarafından fark ödemesi yapılmasını gerektiren iskontoların bir kısmını düzelttiği halde tamamını düzeltmemiştir.
Hastalar, bu düzeltmenin gerçekleşmediği ve kategorilerinin en yeni ürünleri olan antibiyotikler, antifungaller, merkezi sinir sistemi (MSS), romatoloji, kardiyoloji ve solunum ilaçlarına erişmekte güçlük çekmektedir. İskontosu düzeltilmeyen ilaçlarda ortaya çıkan fiyat farkının şimdikinden daha ciddi sıkıntılara yol açmasından endişe edilmektedir.
3. Eczane Stok Zararları
10 Kasım 2011 tarihli Kararname ile yapılan fiyat düzenlemesini takiben 17 Aralık 2011 tarihli Sağlık Uygulama Tebliği ile de ilaç firmaları, fiyat düşüşleri nedeniyle eczane stoklarında meydana gelecek zararları ödemek zorunda bırakılmaktadır.
AİFD olarak, sektörün birbirinden bağımsız üyeleri arasındaki özel hukuk ilişkilerini ilgilendiren hususlarda bu tür idari düzenlemeler yapılmasını, sektörün sağlıklı gelişimi için uygun bulmadığımızı belirtmek isteriz. Bu hususların firma, ecza depoları ve eczaneler arasındaki sözleşmelere göre Ticaret ve Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca ele alınması gerektiği düşünülmektedir. Bu düşünceyle, gerek Kararname gerekse Tebliğ ile hükme bağlanan bu uygulamanın düzeltilmesine yönelik ilgili süreç başlatılmıştır.
Sektörümüz, eczacılarımızın mağdur edilmesine kesinlikle karşıdır. Ancak, bu mağduriyeti önlemenin yolu geriye dönük stok zararlarının devamlı olarak endüstri tarafından karşılanması değil, eczane stoklarının erimesi için makul bir süre öngörüp ilaç fiyatlarındaki düşüşün bu tarih sonunda yürürlüğe girmesini sağlayacak biçimde düzenleme yapılmasıdır.
Ne yazık ki, yapılan düzenlemeler sektörümüzü, faaliyetleri açısından ekonomik ve ticari anlamda belirsiz ve sürdürülemez bir noktaya getirmiştir.
İlaç endüstrisi, son uygulamalar ardından değerli eczacılarımızın cirolarında gerçekleşen % 20 civarındaki azalmadan kaygılıdır ve benzer sıkıntıyı kendi açısından da yaşamaktadır.
Sektör mensupları kamunun tek taraflı olarak talep ettiği fiyat indirimleri ve iskontolara ellerinden geldiğince uyum sağlamaya çalışmışlardır. Bu amaçla başta operasyonel giderler olmak üzere tüm giderlerini kısmış, yatırım ve istihdamı azaltmak zorunda kalmışlardır. Kamunun aldığı son tedbirler nedeniyle sektörde yaklaşık 3.000 kişinin işsiz kalacağı tahmin edilmektedir.
İlaç şirketleri fiyat indirimleri ve iskontoların çoğunu sağlayabilmiş; bununla birlikte, sırf piyasaya ilaç vermeyi sürdürebilmek için, ihtiyari bir uygulama olan kamu kurum iskontolarını bazı ürünlerinde veremeyebileceklerini de ilan etmek zorunda kalmışlardır. Ayrıca, Türk Lirasının Avro karşısında yaşadığı % 25’lik değer kaybı sektör açısından ilave zorluklar yaratmakta ve ticari açıdan zarar eden ilaçların piyasada bulundurulması sürdürülebilir bir durum olmaktan çıkmaktadır. Bu koşullarda, ihtiyari olarak uygulanmakta olan iskonto oranlarının da gözden geçirilmesi kaçınılmaz olacaktır. İlacı hastaların tedavisi için kullanıma sunmak üyelerimiz için yasal ve etik bir zorunluluktur. Dolayısıyla, üyelerimiz, kamu kurum iskontosu uygulamayıp ilacı piyasada bulundurmayı tercih edebileceklerdir.
AİFD olarak, yaşanmakta olan sorunlara, karşılık diyalog içinde rasyonel ve sürdürülebilir bir çözüm bulunması için çağrıda bulunuyoruz. Böyle bir çözümün bulunmadığı bir ortamda ilaç firmalarının ve eczacılarımızın karşılaştıkları sıkıntıların artmasından ve ilaca erişimde problemlerin artarak devam etmesinden son derece kaygı duyuyoruz.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği