İSTANBUL MESLEK ODALARI KOORDİNASYONU, 4+4+4 Dayatmasına karşı bir yürüyüş düzenliyor.

Tüm meslektaşlarımızı, eczane çalışanlarımızı, eczacılık fakülteleri öğrencilerini, okurlarımızı bu yürüyüşe katılmaya, destek vermeye çağırıyoruz.

ECZACININ SESİ



 

29 MART PERŞEMBE GÜNÜ SAAT 18.00’DA TÜM DUYARLI KAMUOYUNU TÜNEL’DEN TAKSİM’E YÜRÜYÜŞÜMÜZE BEKLİYORUZ...

"Eğitimde Dönüşüm Adı Altında Siyasete, Kaosa ve Ranta Dayalı Parçalı ve ‘Sorunlu’ Eğitime Hayır!"

4+4+4 DAYATMASINI KABUL ETMİYOR, "PİYASACI" ANLAYIŞA KARŞI DURUYORUZ!

Değerli basın mensupları,

  1. 1. Eğitim, tüm toplumu yakından ilgilendiren çok önemli ve ciddi bir konudur. Bu denli yaşamsal bir konunun, bu şekilde ani olarak gündeme getirilmesi, bilim insanları ve uzmanların görüşü alınmaksızın, yeterince tartışılmaksızın bir oldubitti ve dayatmayla meclise sevk edilmesi kabul edilemez.

  2. 2. Siyasi iktidarın "köklü reform" olarak sunduğu ve 4+4+4 olarak ifade edilen "kesintili" eğitim projesi gerçekte bir "reform" değil, bizzat iktidara yakın yazarların dahi dile getirmekten çekinmediği gibi planlı bir "siyasi proje"dir. Nitekim projenin bir anda başbakanın "dindar nesiller yetiştirme" beyanından sonra ortaya çıkması da bir tesadüf olmayıp bu "siyasi proje"nin en önemli adımıdır. Üstelik bu söylem mevcut ve önceki nesilleri "dinsizlikle" itham etmek anlamına gelmektedir ki bu büyük bir haksızlıktır. Toplumda din kültürünü içeren din eğitimi gerekli olmakla birlikte, din eğitimi ile eğitimin dinselleştirilmesi karıştırılmamalıdır.

  3. 3. Bütün bir toplumu ve geleceğimizi ilgilendiren böylesine önemli bir "dönüşüm", baskı ve dayatmayla, bilimsel ve pedagojik veri ve gerçekler bir yana bırakılarak, tartışma ortamı yok edilerek gerçekleştirilemez.

  4. 4. Sözkonusu taslakla eğitim 12 yıla çıkmamakta, aksine 4 yıla inmekte, ortaokullar fiili meslek liselerine dönüştürülmektedir. İlk 4 yıllık kesintiden sonraki 4 yıl, çocukların fsiyasi şekillendirmesinin altyapısını oluşturacak kısım olarak tasarlanmıştır. Nitekim 5 ve 6 yaşındaki yavrularımızın bu denli erken yaşta oyun alanlarından koparılmasının, 9-10 yaşındaki çocuklarımızın meslek seçimine zorlanmasının hiçbir bilimsel ve pedagojik temeli yoktur. Bu şekilde tüm dünyada eğitimin önemli bir parçası olan ve farklı pedagojik özelliklere sahip okul öncesi eğitim de ortadan kalkacaktır. Farklı yaş kategorilerindeki çocukların bir arada okuması, seçmeli ders paketleri ile birlikte eğitimin ahengi ve bütünlüğü bozulacaktır.

  5. 5. Özellikle kızlarımızın büyük zarar göreceği, liseye açık öğretim imkanı adı altında belli bir dünya görüşü doğrultusunda örgün eğitimden koparılarak evlere hapsedileceği, çocuk işçiler ve gelinler yaratacak, çocukları sinsi bazı yapıların ellerine ve işlenmesine terk edecek bu uygulamanın eğitim sistemimizde giderilemez bir tahribat yaratacağı açıktır. Çocuklarımız ve geleceğimiz siyasi bir projeye kurban edilmekte, eğitim birliği fiilen yok edilmektedir.

  6. 6. Üstelik tıpkı "sağlıkta dönüşüm"de olduğu gibi kamusal eğitim sermayenin güdümüne sunularak uluslararası sermaye ve yerli temsilcilerine yeni bir rant alanı yaratılması amaçlanmaktadır. 8. yılın sonunda açık lise uygulaması ile yoksul halk çocukları örgün eğitimin dışında bırakılacağı, tıpkı sağlıkta olduğu gibi parası olanın okuyabileceği, katkı-katılım payı ödemelerinin yasalaştırılarak "eğitim vergisi"ni ödeyemeyenin fiilen eğitimden mahrum kalacağı, bazı yapıların egemenliğinde vahşi ve adaletsiz bir düzen oluşturulacaktır. Kamusal eğitim bir yana bırakılarak sermayeye dayalı "piyasa eğitimi"ne geçilmektedir. Bu düzenleme bölgesel asgari ücretin yanına "çocuk işçiliği"ni yerleştirme çabasıdır.

  7. 7. Görüldüğü gibi getirilmek istenen sistemin eğitim ile bir ilgisi olmayıp, topluma dayatılan siyasi içerikli bir rant projesidir. Nitekim Milli Eğitim Bakanı’nın geçmiş açıklamaları ve uygulamaları, çağdaş, aydınlanmacı eğitim anlayışının izlerini silme hedefini açıkça göstermektedir. Buradaki amaç, niyet okumaya gerek olmayacak kadar açıktır. "Zorunlu eğitim" adı altında, siyaset, rant ve kaostan oluşan bir "sorunlu eğitim" getirilmektedir. Hukuk ve basından sonra, bu proje, toplumu belli amaçlarla dönüştürme hamlesinin son ve en önemli adımıdır.

  8. 8. Tüm bir ulusun ve çocuklarımızın geleceğini yakından ilgilendiren böylesine vahim bir "dönüşüm"e, siyasi görüşleri ne olursa olsun tüm anne babaların, tüm vatandaşların karşı çıkması ulusal bir görev olduğu kadar çocuklarımıza ve geleceğimize de borcumuzdur.

Tüm Bu Nedenlerle Siyasi İktidarı, Bu İnatlaşma, Israr Ve Dayatmadan Vazgeçmeye, Bilimin ve Uzmanların Sesine Kulak Vermeye, Tüm Toplumu Duyarlı Olmaya Ve Demokratik Meşru Haklarını Kullanmaya Davet Ediyoruz.

29 MART PERŞEMBE GÜNÜ SAAT 18.00’DA TÜM ÜYELERİMİZLE BİRLİKTE DUYARLI KAMUOYUNU TÜNEL’DEN TAKSİM’E YÜRÜYÜŞÜMÜZE BEKLİYORUZ...

Basına ve kamuoyuna saygı ile duyurulur.

İSTANBUL MESLEK ODALARI KOORDİNASYONU

İstanbul Barosu

İstanbul Tabip Odası

İstanbul Eczacı Odası

İstanbul Veteriner Hekimler Odası

İstanbul Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası

İstanbul Dişhekimleri Odası

TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat