Geçen hafta Fox TV ana haber bülteninde yer alan haberde bütün eczacıları haksız olarak “kötü niyetli eczacılar, kimlik bilgilerini kopyalıyor, insanları hastanede yatıyormuş gibi gösterip her gün SGK’na ilaç fatura ediyorlar” şeklinde itham eden bir haber yayınlandı.
Özellikle sosyal medyada gelişen tepkiler üzerine yine aynı TV kanalının ana haber bülteninde iddiayı öne süren sunucu iki kâğıt göstererek yaptığı açıklamada “haberin kaynağının sürmekte olan bir eczane soruşturmasına ait SGK evrakı olduğunu” söyledi. İzlediğim kadarı ile de ağzından bir “özür” kelimesi çıkmadı.
Bu süreçte meslek örgütlerimiz sert(!) tepkiler göstererek kimi “özür” talep etti, kimi de “eczacıların böyle bir uygulamayı yapamayacağını” beyan eden açıklamalarda bulundular. Genelde talep ve beyanlar “kınamalarla” bitti.
Olaya “habercilik” açısından baktığımızda açıkça görülmekte ki, tecrübeli haberci Fatih Portakal kendine hiç yakışmayacak bir şekilde eline geçen bir soruşturma evrakına balıklama atlamış ve araştırma yapmaya gerek görmeden üzerine senaryo yazmış, sansasyonel bir sunumla yayına koymuştu. Diğer bir ihtimal ise birçok yayın organında dönem dönem görüldüğü üzere “ısmarlama bir haber yapıldığı”.
Her iki durumda da henüz adliyeye aksetmemiş ve de kesinleşmemiş bir kurum soruşturması kaynak gösterilerek ya da göstertilerek(!) tüm eczacıların zan altında bırakıldığı açık.
6643 sayılı Türk Eczacıları Birliği Kanununun Eczacı Odası Yönetim Kurulunun görevlerini belirleyen 20.nci maddesinin h bendi “Meslekin şeref ve haysiyetini ve meslektaşların hukuk ve menfaatlerini müdafaa etmek” olarak belirlenmiş.
Mesleğin şeref ve haysiyetini müdafaa etmekten anlaşılan eğer kuru bir özür talebi ya da kınama beyanı ise, kimse kusura bakmasın böyle bir görüşe eczane sahip ve mesul müdürü olan bir eczacı olarak katılamayacağım.
Haber sunumunda her ne kadar “kötü niyetli eczacılar” olarak belirtilse de hukuki açıdan ispat edilerek kesinleşmemiş ve faili belli olmadan belirtilmiş bir iddianın hafifletici bir nedeni, savunulacak bir tarafı olamaz.
Yapılan iş hem eczacıların kişilik haklarına saldırı, hem de Türk Ticaret Kanunu ve Türk Ceza Kanununa göre suçtur.
Bundan sonra ne yapılabilinir?
“Tamam işte kınamamızı yaptık, adam yarım ağız da olsa özür diledi” de denebilir, “bu bir başlangıç olsun, bir yerden başlayalım” da denebilir. Ya da “yaa şimdi durduk yerde basına bulaşıp, başımıza yeni dert almayalım” da bir tercih sebebidir.
O zaman hadi bir oyun oynayalım ve ebe seçmek için sayışalım;
“Ooo, portakalı soydum, başucuma koydum, ben bir yalan uydurdum… Duma duma dum”….
İLETİŞİM
e.ciftci@eczacininsesi.com
Tel : 0212 5474746
https://twitter.com/#!/ECiftci1
https://www.facebook.com/#!/ertan.ciftci1