Öncelikle genel bir tespit yaparsak, daha doğrusu uzun bir süredir doğru olarak yapılan tespitleri tekrarlarsak, ...

Mevcut iktidarın "Sağlıkta Değişim Projesi" adı altında yaşama geçirdiği uygulamanın boyaları döküldükçe, asıl yapılmak istenenin devletin sağlık kurum ve kuruluşlarının özelleştirilerek sağlığı paraya tahvil etmek olduğu açıkça görülüyor.

Bu bağlamda hastalardan alınan muayene ücretleri arttırıldı, üstüne reçete yazdırma ücreti eklendi, sağlık ocakları kapatılarak aile hekimliği uygulamasına geçildi, devlet ve üniversite hastanelerinde performans uygulaması başlatıldı, bazı devlet ve üniversite hastaneleri vakıf kuruluşlarına devredildi.

SGK’nın yanı sıra tamamlayıcı sağlık sigortası uygulamasının da tamamı ile yaşama geçmesinin eli kulağında.

Biz eczacıları ilgilendiren bakış açısından görülenler ise ilaç fiyatlarının devamlı olarak düşmesi (raf zararları), yine devamlı olarak artan işletme giderlerine karşın eczane karlılığının azalması, ilaç firmalarının yapması gereken kamu kurum iskontolarının bir bölümünün (taşıma zararları) eczanelerimizin üstüne yıkılması, yasal zorunluluk olmasına karşın zararların ödenmemesi, hatta dalga geçer gibi uygulamalar dayatılması.

Bunların haricinde tamamen maddi kazanç amaçlı, ağırlıklı olarak özel üniversitelerde açılan eczacılık fakülteleri ile ilaç pazarının genişlemesinin çok üzerinde eczacı arzı ve eczane başına düşen optimal payın azalması.

SGK’nın ilaç harcamalarının yarısının 1500- 2000 civarında eczane tarafından karşılanması, kalan yarısının da 22000’i aşkın eczane arasında paylaşılmaya çalışılması da madalyonun bir başka yüzü.

Bu şartların süregitmesi durumunda küçük ve orta ölçekli eczanelerin kepenklerini kalıcı olarak indirmeleri kaçınılmaz bir son.

Bu tablonun görüntüsü altında meslek örgütlerimiz sanki bir sorun yokmuş duyarsızlığında. Eczacı Odalarımız sırtlarını eczacıya, yüzlerini TEB’e dönmüş, Türk Eczacıları Birliği de oluşan kaosun ağırlığında hareket edemez vaziyette. Eczacılık, ilaç ve sağlık konusunda ülke gerçeklerine uygun bir politika ne yazık ki oluşturulamamakta.

Eczane eczacılarının çoğu eczanesinin duvarları arasında sıkışmış. Sosyal medyada ve forum sayfalarında ağırlıklı konular SGK reçetelerinin nasıl karşılanacağı sorularını içeriyor. Bu karmaşık ortamda, karanlık bir mağarada el yordamı ile ilerlemeye çalışmak gibi.

Bu durgunluğun, kısırdöngünün, yılgınlığın tek çıkış noktası eczacılık alanında tüm bileşenlerin fikirlerinin, çözüm önerilerinin derlenip toparlanacağı, ortak bir politika oluşturulacağı, güçlü bir iradenin ortaya çıkacağı BÜYÜK ECZACILIK KURULTAYI düzenlenmesidir.

Eczacıların kendi kaderlerini belirleme hakkını engellemeyi hiç kimse düşünmemelidir.

Mutlaka bir çıkış yolunun bulunacağı BÜYÜK ECZACILIK KURULTAYI’nı düzenleme görevi de Türk Eczacıları Birliği’nindir.

"Birilerinin gelip kendilerini kurtaracağını düşünenler, sadece kölelerdir"

 

İLETİŞİM

e.ciftci@eczacininsesi.com
Tel : 0212 5474746

https://twitter.com/#!/ECiftci1

https://www.facebook.com/#!/ertan.ciftci1

 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat