Geçen hafta içinde  (30.03.2011 Çarşamba) İstanbul Eczacı Odası "Eczanelerimiz Yeni Bir Tehditle Karşı Karşıya!" çağrısı ile bir toplantı düzenledi.

Kalktık gittik.

Oda başkanım yaptığı konuşmada özetle "eczanelerimizde satışını yaptığımız ilaç dışı ürünlerin internet üzerinden satışını yapan bir web sitesinin mağazalar açmaya başladığını, dermokozmetik olarak nitelendirilen ürünlerin tüm Türkiye’de ağırlıklı olarak 500 civarında eczane tarafından satıldığını, bu tür ürünlerin eczanelerde kalmasını istiyorsak satışını yapan eczane sayısını arttırmamız gerektiğini" söyledi.

Ekonomik örgütümüz İstanbul Ecza Koop. adına da bu konuda görüş bildiren olmadı.

Eczanelerimizi tehdit ettiğine inandığımız bir yapıya, bir girişime karşı özellikle İstanbul Eczacı Odası tarafından yapılacak toplantı böyle mi olmalı?

Göstermelik değil, gerçek bir komisyon kurarsın. Bu komisyonda senelerdir ağırlıklı bu ürünleri satan eczacıları, eczacılık fakültelerinde görev yapan akademisyenleri, bu tür ürünlerin üretimini/ithalatını yapan ciddi firmalarda çalışan eczacıları ve hukukçularını görevlendirirsin. Ecza kooperatiflerinden de katılımcı istersin.

Bu komisyon konuyu ürün güvenilirliği, insan sağlığı, tüketici güvenliği ve ruhsatlandırma kriterleri açısından irdeler, olmazsa olmaz kıstasları belirler, bilimsel ve hukuksal bir görüş bildirir. Oluşan bu üretimi de eczacı kamuoyu, Sağlık Bakanlığı, tüketici dernekleri, mecliste grubu olan siyasi parti yetkilileri ile paylaşırsın, arkasını kovalarsın.

Belirlenecek kıstaslara sahip bu ürünlerin neden eczanelerde, eczacı danışmanlığında satılması gerektiğini yazılı ve görsel materyaller ile halka bire bir biz eczacılar anlatırız.

Bu kuralları biz tanımlamaz isek, başkalarının belirlediği ve yürürlüğe giren kurallar canımızı yakar.

Sonrasında yapılan ve yapılacak toplantılar ve yürüyüşler de göstermelik olur, çok fazla bir anlam ifade etmez. Birini engelledim derken bir başkası karşına dikiliverir.

Bir de "aman eczane dışına çıkmasın" diye ne olduğu belirsiz şeyleri niye eczanelerimizde satalım, niye sahiplenelim?

Buna benzer başlangıcı sağlam temellere dayandırılmış, ama ne yazık ki eczacıya yeterince tanıtılmamış, sahiplendirilmemiş örneklerimiz var.

Çağdaş Eczacılar Laboratuvarı; Web sitesine girdiğimizde karşımıza medform adı altında üretilen bitki çayları, droglar ile "Çağdaş" markası altında galenik ürünler ve tıbbi malzemeler çıkıyor.

Medform-Günvit; 2004 yılında İstanbul Üniversitesi ve Tüm Ecza Kooperatifleri Birliği’nin başlattığı Tıbbi Çaylar ve Fitoterapi ile ilgili projede, belirlenen bir firma tarafından Medform-Günvit markası ile üretilen drog ve bitkisel çaylar.

Tabia; Tüm Ecza Kooperatifleri Birliği iştiraki olan bir firma tarafından üretilmektedir. Üretimleri arasında çekirdek ve tohumlardan elde edilen yağlar, tıbbi ve aromatik bitkilerden su buharı distilasyonu ile elde edilen uçucu yağlar ve kokular, bu üretimlerden değişik gereksinimlere göre üretilen karma ürünler ile vişne çekirdekli ısı tutucu ürünler.

Bu ürünlerden belki birçok örgüt yöneticimizin haberi bile yok. Olsa Odaların ve Kooperatiflerimizin web sitelerinde, yayınlarında bu ürünler daha bir tanıtılırdı.

Eğer ki ilaç dışı ürünlerin, besin takviyelerinin, dermokozmetiklerin bizlerin kontrol ve danışmanlığında eczanelerimizde satılmasını gerçekten istiyorsak vakit geçirmeden, hedef ve tarih belirleyerek ciddi adımlar atmanın zamanıdır ve vakit hızla geçmektedir.

 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat