Zaman zaman eczanelerin çalışma saatleri ile ilgili çalışanlarımızca ve meslektaşlarımızca çeşitli yakınmalar dillendirilir.
Semt eczanesi olarak görev yapan genelde hanım meslektaşlarımız, çalışma saatlerinin uzunluğundan ve cumartesi günü de çalışmanın getirdiği zorluklardan dem vururken, ana arterler ve AVM’nde eczanesi olan meslektaşlarımız ise kendilerince haklı sebeplerle mevcut kapanma saatlerinin ötesinde bir zamana dek, hatta pazar günleri de eczanelerinin açık kalabilmesi yönünde görüş bildiriyorlar.
Üyesi bulunduğum İstanbul Eczacı Odası’nın yetki sınırları dahilinde eczanelerin çalışma saatleri kış saati dönemlerinde 09.00-19.00, yaz saati dönemlerinde ise 09.00-19.30 saatleri arasında belirlenmiş.
Eczacı Odaları bu çalışma saatlerini belirleme yetkisini de 6643 ve 6197 sayılı yasalarımızdan ve bu yasalarımıza dayanarak çıkarılan yönetmeliklerden alıyorlar.
Çalışma saatlerinin biz eczacılar üzerine yansımalarını bir tarafa bırakalım...
Hemen her eczane eczacısı eczanesinde işinin yoğunluğu ölçüsünde eleman çalıştırıyor. Çalışma saatlerini baz alırsak, iş sözleşmesi ile düzenlenmesi şartıyla öğle dinlencesi ve ara dinlence süreleri hesaptan düşüldüğünde elemanlarımızın çalışma saati kabaca hesapla haftada elli, ellibir saati buluyor.
4857 sayılı İş Kanununun 4. maddesinde belirtilen iş kolları haricinde kalan tüm çalışma alanları için ayrım gözetmeksizin 41. maddesinin 1. bendinde "Fazla çalışma, Kanunda yazılı koşullar çerçevesinde, haftalık kırkbeş saati aşan çalışmalardır" diye belirlenmiş.
Yine aynı maddenin sekizinci bendi fazla çalışma süresini yıllık azami 270 saatle sınırlamış. Her ay için ortalama 22,5 saat. Bu süre yıllık sınırı aşmamak kaydı ile dönem dönem azalabilir ya da çoğalabilir.
Doğal olarak bu fazla mesai ücretinin İş Kanununun belirlediği şekilde elemanlarımıza ödenmesi, düzenlenecek bordroda ve ücret hesap pusulalarında açıkça belirtilmesi, bu bordro ve belgelerin çalışanlarımıza mutlaka imzalatılması gerekli.
Eczanelerimizde çalışan elemanlarımız elbette eczanelerin çalışma saatlerini bilerek, kabul ederek işe başlıyorlar ve onlara önerdiğimiz ücret bu fazla mesailerin ödemesini de içeriyor..
Ama muhasebe kayıtlarının da yasalarda belirtilen şekilde düzenlenmesi gerekli. Eğer ki, çalışanlarımıza verdiğimiz ücret muhasebe kayıtlarına sadece aylık net ücret olarak yansıtılıp, fazla mesai ücreti açıkça belirtilmezse ileride doğacak anlaşmazlıklarda eczane eczacıları olarak inanın başımız çok ağrıyacaktır.
İş Kanununun 41/7 maddesinde fazla saatlerde çalışmak için işçinin onayının alınması istenmiş ve bu durum İş Kanununa İlişkin Fazla Çalışma ve Fazla Sürelerle Çalışma Yönetmeliğinin 9. maddesinde "Fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışma yaptırmak için işçinin yazılı onayının alınması gerekir. Zorunlu nedenlerle veya olağanüstü durumlarda yapılan fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışma için bu onay aranmaz.
Fazla çalışma ihtiyacı olan işverence bu onay her yıl başında işçilerden yazılı olarak alınır ve işçi özlük dosyasında saklanır." şeklinde belirtilmiştir.
Bu ibare gereği her yılın başında elemanlarımızdan " ……………………….. SSK Sicil numarası ile çalışmakta olduğum …………………….. ünvanlı işyerinde, İşverenin gerekli gördüğü zamanlarda (Hafta içi günleri, Hafta tatili, Resmi ve Dini tatil günlerinde) işlerin aksatılmadan yürütülmesi için 01/01/2015 – 31/12/2015 tarihleri arasında istenilen gün ve saatte fazla mesai yapmak için muvafakatim olduğunu ve bu çalışmam karşılığında yürürlükte olan İş Kanunu çerçevesinde ücretimi almayı kabul ve beyan ederim." şeklinde elemanın ismi ve imzasının olduğu bir muvafakatname alarak çalışanın özlük dosyasında saklamamızda fayda var.
Gözlemlerim; çoğu meslektaşımızın muhasebesini tutan muhasebecilerinin bu konularda eczacıları bilgilendirmediği ve bu yolda bir çalışma yapmadığı yönünde.
Bir de madalyonun öbür tarafından bakalım...
İş Kanununda çalışanlara ve iş verenlere yönelik kısıtlamalara karşın, il idarecilerinin özellikle büyük kentlerde eczaneler üzerinde "kamu görevi yaptıklarını" ileri sürerek daha çok zaman açık olunması, her bölgede daha çok eczane nöbete kalması yönünde baskı oluşturmaya çalıştığı da bir gerçek.
Diğer yandan SGK’nun en büyük alıcı olması sebebi ile devamlı olarak azalan ilaç fiyatları ve dolayısı ile eczacı karlılığı, buna karşın sabit ve değişken eczane giderlerinin devamlı artması, eczanede satılan ürünler üzerinde etkili vergilendirme nedenlerinin eczane işletmeciliği açısından eczacıları ödeme zorluğu içine düşürdüğü de ayrı bir gerçek.
Eczanelerin kapalı olduğu zamanlarda, eczanelerimizde de bulunan ilaç dışı ürünleri satan ve açık olan market, süpermarket, gıda destek ürünleri ve medikal malzeme satılan dükkanlar alıcıların yönlendiği tercihler olmakta.
İş kanunlarının etkin olarak uygulandığı gelişmiş bir çok ülkede, işlenmiş gıda maddeleri satan dükkanlar haricinde diğer dükkanlar da eczanelerle aynı saatlerde kapanmaktadır. Oysa ülkemizde kayıt dışı ekonominin ne yazık ki, halen hüküm sürdüğü, önemli bir bölümü ülke dışından gelen yabancı uyruklular olmak üzere anne-babası üzerinden sağlık yardımı karşılanan kişilerin çok kötü şartlarda sigortasız olarak ya da taşeron marifeti ile çalıştırıldığı da ayrı bir gerçek.
Eczane ortamlarına bakıldığında da çalışanlar üzerindeki iş yükünün bir fabrika gibi kesintisiz devamlılıkta olmadığı, bir çok benzer iş yerine oranla daha rahat olduğu da tartışmasız bir olgu.
Tüm bu gözlemler ışığında, eczanelerin tabela ölçülerini bile belirlemeye muktedir Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyetinin eczanelerimizdeki iş barışı sekteye uğramadan T.C. Çalışma Bakanlığı ile görüşerek çalışanlarımızı ve meslektaşlarımızı rahatlatacak, mağduriyetleri asgariye indirecek bir mutabakat sağlaması acilen gerekmekte...
İLETİŞİM
e.ciftci@eczacininsesi.com
Tel : 0212 5474746
https://twitter.com/#!/ECiftci1
https://www.facebook.com/#!/ertan.ciftci1