Senelerdir Sağlık Uygulama Tebliği ve Sözleşmeden dolayı çektiğimizi bir Allah bilir bir de biz...
İşlemediği bir suç yüzünden çok ağır cezalarla karşılaşanlar mı dersiniz, bu ağır cezalar yüzünden “lanet olsun” deyip mesleği bırakanlar mı, hatta ülkeyi terk edip başka ülkeye yerleşenler mi?
Neler neler...
Hepsini bir kitapta toplasak Meydan Larousse kalınlığında SGK ile yaşanmışlıklar tarihi ortaya çıkar...
İlk imzalanan SSK protokolü daha dün gibi aklımda, “Bu protokolü imzalayan eczacılar SSK ’nın yapmış olduğu ve yapacağı tüm düzenlemeleri peşinen kabul eder” mealinde bir madde vardı, imzalamamıştım uzunca bir süre bu protokolü de millet şaşırmıştı.
Daha sonra kesintiler ve fesihler gelmeye başlayınca şaşıranlara ben de şaşırmıştım ama onların şaşkınlıkları bir türlü geçmek bilmiyordu.
Kurum ismi değişti, kurumlar birleşti, SGK çatısı altında toplandı ama sözleşmenin ruhu aynı kaldı.
Bu sözleşmeyi hazırlayan şimdinin eski vekili, eski Başkan’ın muhalifleri de yönetime gelince aynı sözleşmeyi aşağı yukarı aynı şartlarla tekrar tekrar imzaladılar...
Her defasında da savunmaları “Bundan iyisi olmuyor, kurum kabul etmiyor” şeklinde oluyordu.
Tam bu bahanelere alışmıştık ki geçen gün yeni protokol geçti elime.
Süper kelimesi yetersiz kalıyor, bizim imzaladıklarımıza bakınca olağanüstü bir protokol!
Depocu fiyatına %6 ilave edilen bir hizmet bedeli ödemesi var,
Medula’nın onay verdiği reçetelerde kesinti yapılmayacağı,
Medula üzerinde görülemeyen hasta ve ilaç kayıtları yüzünden sorumlu tutulmayacağı var,
Reçetelerin iadesine ilişkin düzenleme var ama en önemlisi, kesinti ile ilgili bir düzenleme yok!
Haksız ve yersiz ödeme olduğu tespit edildiğinde yapılacak para iadesi var ki o her kurumda, her sözleşmede olur.
...
Bu protokolün en güzel tarafı da ödeme zamanı ile ilgili düzenleme;
-Reçeteler her haftanın son işgünü fatura edilecek,
-Fatura edildiğinin ertesindeki ilk iş günü kuruma teslim edilecek
veee sıkı durun ;
-İnceleme işi 5 işgününde tamamlanacak ve ödenecek !
...
Yani cuma günü faturayı keseceksin, pazartesi teslim edeceksin, bir dahaki pazartesi kontrol tamamlanıp ödemesi yapılacak.
...
“Yahu kontrolü 5 günde tamamlamazlar, ödemeyi geciktirirler” demeyin.
Onun için de bir madde var;
-5 işgünü içinde kontrol tamamlanmazsa faturanın “tamamı avans” olarak ödenecek.
Bu da yetmezmiş gibi ilacın ithal edildiği döviz cinsinden ödeme banka hesabına yine o döviz cinsinden aktarılacak!
Euro’nun 2,07 TL’den hesaplanması falan yok yani.
...
Bundan daha süper bir sözleşme düşünemiyorum.
...
“Eterli majistral mi hazırladın? Neyin kafasını yaşıyorsun???” dediğiniz duyar gibi oluyorum.
Vallahi kafa bulmuyorum, yazdıklarım tamamen gerçek!
Hem de bu protokol 2014 tarihinde imzalanarak yürürlüğe girmiş.
...
Efendim???
“Bu bizim protokol değil!” mi?
...
Evet değil,
Siz bizim protokol mu sandınız yoksa?
Allah iyiliğiniz versin,
Yurtdışından ilaç temin protokolü benim bahsettiğim.
Protokol nasıl olurmuş gördünüz mü?
...
Siz şimdi “Bizim protokol ne aşamada?” diye de sorarsınız.
Bizim protokol daha imzalanmadı, muhtemelen de yeni yönetim seçilene kadar imzalanmayacak, o da nereden baksanız ocak ayını bulur.
Bu da seçimlerden sonrası demektir, seçimlerde bu protokollerin mimarları yeniden seçilir, imzalanacak protokolün içeriği şimdikilerle üç aşağı beş yukarı aynı olur, aynı mazeretleri öne sürerler, nasıl olsa iyi bir protokol imzalanamıyor, “Bundan iyisi olmuyor, kurum kabul etmiyor” derler...
...
Diğer adaylar seçilirse durum ne olur onu bilmiyorum ama aynı kişilerle sonucun ne olduğunu biliyorum.
O kadar yılın tecrübesi var!
...
“O kadar da insafsız olma, hiç aynısı olur mu?” demeyin;
Bunca senedir eskiler ne değiştirdiler ki şimdi değiştirsinler???
Hem değiştirmedikleri için kazanmıyorlar mı?
Bir düşünün;
Kazanan sistemi niye değiştirsinler?
...
Yeni protokolü merak edip duruyorsunuz ya,
Sizin seçtiğiniz delegeler değişim istiyor mu, istemiyor mu?
Hiç merak edip sordunuz mu onlara?
Bence asıl soru bu!
...
Saygılarımla...
