Türk Eczacıları Birliği, Eczaneler ve Eczane Hizmetleri Hakkındaki Yönetmelik Taslağına Sahip Çıkmalıdır
30 Kasım 2012 tarihinde yürürlüğe girmesi gereken Eczaneler ve Eczane Hizmetleri Hakkındaki yeni Yönetmeliğin yayınlanması Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun yaptığı duyuru ile fiilen 31 Aralık 2012 tarihine ertelendiğinden, yönetmelikle ilgili çalışmaların en geç bu ay sonuna kadar tamamlanması gerekmektedir.
Türk Eczacıları Birliği, yönetmelik taslağıyla ilgili çalışmaları, o herkesçe bilinen merkeziyetçi ve dar kadrocu anlayışıyla sürdürmektedir. Eczacı odalarının çalışmalara katılım talebiyse, yönetmeliğin yayınlanmasının Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun sorumluluğunda olması, karşılıklı imzalanacak bir protokol olmaması gerekçe gösterilerek göz ardı edilmektedir. Sözün kısası, Türk Eczacıları Birliği, sorumluluğu Sağlık Bakanlığı’na atarak kendisini eczacı için son derece önem taşıyan bir düzenlemenin dışında tutmaya çalışmaktadır.
Ancak işin aslı öyle değildir. TBMM’de grubu bulunan tüm partilerin ortak teklifiyle geçen bir yasal düzenlemenin hayat bulacağı yönetmeliğin dayatmacı bir anlayışla ve sadece ucundan tutarak hayata geçirilmesini hiçbir siyasi anlayış doğru bulmaz. Sağlık Bakanlığı ve Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu, 6197 sayılı yasanın muhatabı olan biz eczacıların yönetmelik taslağıyla ilgili düşüncelerini önemsemektedir.
6197 sayılı yasamızda yapılan değişiklikle ilgili yönetmelik taslağı çok kısa bir süre içerisinde sayın Sağlık Bakanına sunulacaktır. Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu tarafından Eylül ayı başında e-posta aracılığıyla Türk Eczacıları Birliği’ne gönderilerek görüşülmesi talep edilen taslak, resmi olarak gönderilmediği gerekçesiyle bir ay eczacı odalarından saklanmış ve sonrasında bizlere iletilerek Odamızın resmi görüşü bir hafta içerisinde talep edilmiştir. Yönetmelik taslağıyla ilgili görüşümüz on beş günlük bir çalışmanın ardından Türk Eczacıları Birliği’ne gönderilmiştir.
Türk Eczacıları Birliği kendi belirlediği ve aralarında eczacı tabanının üçte ikisini temsil eden ve muhalefet görevini üstlenmiş eczacı odalarının bulunmadığı beş eczacı odasından oluşan bir komisyonla çalışmalarını tamamlamıştır. Taslağın son hali Afyon Bölgelerarası Toplantısında, TEB Merkez Heyeti adına sayın genel sekreter tarafından, perdeye yansıtılan son derece karmaşık bir sunum eşliğinde eczacı odalarının başkan, yönetici ve delegeleriyle paylaşılmıştır. Taslak metin tüm ısrarlarımıza rağmen yazılı olarak katılımcılara dağıtılmamıştır. Sunumun ardından söz alan oda başkanlarının birçoğu sunumdan hiçbir şey anlamadıklarını dile getirerek, taslağın son halinin kendilerine iletilmesini ve Merkez Heyetinin eczacı odalarıyla yapacağı bir toplantıda yönetmelik taslağının detaylı olarak son kez tartışılmasını talep etmişlerdir.
TEB Merkez Heyeti mesleğimizi ilgilendiren bu son derece önemli yönetmelik değişikliğini Afyon Bölgelerarası Toplantısının ana gündem maddesi yapmaktan özellikle kaçınmıştır.
İstanbul Eczacı Odası hem toplantı sırasında hem de toplantının ardından TEB Genel Sekreteri Harun Kızılay’dan yönetmelik taslağını defalarca ısrarla talep etmiştir. Ancak talebimiz, sayın genel sekreter tarafından, konu hakkında TEB Merkez Heyeti’nde görüşüldükten sonra odalara bilgi verileceği gerekçesiyle ötelenmiş ve bugüne kadar bizlerin taslağın son halini inceleme ve yapılacak bir toplantıda tartışma talebimize cevap verilmemiştir.
Türk Eczacıları Birliği eczacı odalarından yönetmeliğin ilk taslak metniyle ilgili gecikmeli de olsa görüş almış olsa bile, bu görüşleri bir taslakta birleştirecek ortak karar alma sürecini planlamaktan ısrarla kaçınmıştır.
Halbuki TEB Merkez Heyeti’nin üzerinde durmadığı, detay olarak gördüğü ve kabullendiği bir çok düzenleme, meslektaşlarımızı yakından ilgilendirmekte ve önümüzdeki süreçteki meslek hayatlarını kısıtlayacak hükümler içermektedir. Ne yazık ki bu durumu kabullenmekten öte savunan bir Birlik yapısı ile karşı karşıyayız.
Geçtiğimiz hafta sonu İstanbul dışında bir toplantıda biraraya geldiğimiz Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun sayın başkan yardımcısı, katıldığı oturumda, yönetmelik taslağıyla ilgili bir soruya cevap verirken, çalışmaların tamamlandığını ve taslağın çok kısa bir süre içerisinde onay için Sağlık Bakanının önüne geleceğini açıklamıştır.
Bu gelişmeler göstermektedir ki, Türk Eczacıları Birliği, tüm eczacıları çok yakından ilgilendiren ve belki de eczacılık mesleğinin gelecek elli yılını şekillendirecek olan yasal düzenlemeleri eczacı odalarından ısrarla kaçırmıştır.
Gücünü her zaman eczacı meslek tabanından alan bir odanın yöneticileri olarak, tespitlerimizi öncelikle meslek örgütümüz içerisinde paylaşmak ve meslektaşlarımızın olası mağduriyetlerini önlemek adına çalışmalar yapmak amacıyla, TEB Merkez Heyeti’nden talep ettiğimiz Çalıştay ve/veya Başkanlar Danışma Kurulu çağrısına bugüne kadar cevap verilmemesi üzerine konuyu tüm eczacı kamuoyunun gündemine taşımaya karar vermiş bulunuyoruz.
Türk Eczacıları Birliği’nin değerli Merkez Heyeti’ne soruyoruz!
"Yönetmelik çıkarmak Sağlık Bakanlığı’nın sorumluluğundadır" diyerek neden yönetmelik taslağına sahip çıkmadınız?
6197 sayılı yasada yapılan değişikliklerin bu yönetmelikle anlam kazanacağını neden ısrarla gözardı ediyorsunuz?
6197 sayılı yasada yapılan düzenlemelerin ardından geçen koskoca 6 ayı neden yönetmelikle ilgili hiçbir çalışma yapmadan geçirdiniz?
Sayın Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Başkanı her ortamda "Eczacıların yönetmelik taslağı ile ilgili görüşleri bizim için önemlidir, eczacı odaları katkı vermelidir" derken sizlere e-posta aracılığıyla gönderilen taslağı neden 1 ay bizlerden sakladınız?
Eczacı odalarından görüş isteme süresini neden 1 haftayla sınırlandırdınız?
Her ilçesi neredeyse bir il kadar nüfusa sahip olan İstanbul, Ankara, İzmir Eczacı Odalarını neden yönetmelik çalışmalarına dahil etmediniz?
Muhalefeti dışlayarak eczacının sorunlarına çözüm getiremediğiniz bugüne kadar attığınız her adımda ortaya çıkmış iken, Eczaneler ve Eczane Hizmetleri Hakkında Yönetmelik gibi bizler için hayati bir konuda neden aynı tavrı sürdürerek temsil ettiğimiz eczacıları cezalandırıyorsunuz?
Bu ülkede eczacılık yapmaya hak kazanmış herkes, yasayla verilen hakla, kısıtlamaya karşı korunurken, eczanesini iflas, çalışamama, sağlık, ailevi ve benzeri nedenlerle kapatmak veya devretmek zorunda kalan meslektaşlarımızı neden gözden çıkartarak Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırı hareket ediyorsunuz?
Türkiye’deki binaların imar durumu ortadayken, yönetmelik ile eczane açılışı için yapı kullanım iznine sahip dükkan şartı dayatarak, kısıtlama üzerine kısıtlama getirmek eczacıya ne kazandıracaktır?
Yerleştirme ve hizmet puanlarının hesaplanmasında kullanılacak ilçe katsayılarının belirlenme yöntemi; reçete sayısı ve/veya ciroya göre ikinci eczacı çalıştırma kriterleri gibi çok önemli yönetmelik maddeleri neden ısrarla tartışmaya açılmamıştır?
Doğal afet ve mücbir sebepler nedeniyle eczanesini kapatmak zorunda kalan meslektaşlarımızın bulunduğu bölgelerde nüfus azalması şartı gerçekleşmediği takdirde bu meslektaşlarımızın açıkta kalacak olması sizleri neden ilgilendirmemektedir?
Bugün batma noktasında olan küçük ve orta ölçekli eczanelerin ayakta kalma çabalarının en önemli parçası olan, ilaca kolay ve azami kârla ulaşma yöntemlerini kısıtlayan uygulamalara karşı çıktınız mı?
6197 sayılı yasada yapılan değişiklikler yapan düzenlemeye herkes gibi katkı veren Türk Eczacıları Birliği’nin değerli yöneticileri, taslaktaki haliyle yayınlanması durumunda eczacı odaları tarafından açılacak davalar ve alınacak iptal kararlarıyla sürekli yargının müdahalesine uğramak durumunda kalacak bir yönetmeliği içine sindirebilecek midir?
Sonuç olarak, Türk Eczacıları Birliği’nin bu sorulara verilecek hiçbir inandırıcı cevabı bulunmamaktadır.
Bu nedenle;
6197 sayılı yasada yapılan değişikliklerin ruhunu oluşturacak yönetmelik taslağının her maddesinin hep birlikte yeniden değerlendirilmesine şiddetle ihtiyaç vardır.
TEB Merkez Heyeti’nin yönetmelik taslağında gelinen son noktayı eczacı kamuoyu ile paylaşması ve eczacı odalarının onayını alması önem taşımaktadır. En temel görevi meslektaşlarının hak ve çıkarlarını korumak olan Türk Eczacıları Birliği, eczacı odalarına kulak vererek en az iki gün sürecek bir Başkanlar Danışma Kurulu toplantısı çağrısı yapmalı ve/veya ivedilikle yönetmelik taslağının tartışılacağı bir Çalıştay düzenlemelidir.
Eczacı kamuoyunun bilgisine önemle sunarız.
İstanbul Eczacı Odası
Yönetim Kurulu