Ecz. Hakan Gençosmanoğlu’ nun yazısı sessizliği bozdu.
Dün, e- gazetemizin GÜNDEMDEN NOTLAR köşesinde yazdığı yazıda Eczacılar ve Eczaneler Hakkında kanunda yapılan değişiklikleri ve Türkiye İlaç ve Tıbbı Cihaz Kurumu’ nun yanlış uygulamalarını gündeme getiren Gençosmanoğlu, yasanın yönetmeliğinin de sessiz sedasız hazırlandığını duyurmuştu.
İstanbul Eczacı Odası, Gençosmanoğlu’ nun yazısının ardından geniş kapsamlı bir açıklama ile konuyu tekrar gündeme taşıdı.
İstanbul Eczacı Odası’ nın açıklamasını aşağıda yayınlıyoruz:
6197 Sayılı Yasaya İlişkin Hazırlanacak Yönetmelik Eczacının Sorunlarını Çözmelidir!
Türkiye İlaç ve Tıbbı Cihaz Kurumu, 6197 sayılı Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanun’da yapılan değişikliklerin yürürlüğe girdiği 31 Mayıs 2012 tarihinden 78 gün sonra, İl Sağlık Müdürlüklerine gönderdiği yazı ile değişen yasa maddelerini yorumlayarak birçok meslektaşımızın mağduriyetine neden olacak açıklamalarda bulunmuştur.
6197 sayılı Eczaneler ve Eczacılar Hakkında Kanun’da yapılan değişiklikler 31 Mayıs 2012 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş ve eczacı kamuoyunda büyük bir memnuniyet yaratmıştı. Eczacı meslek örgütlerinin yirmi yıllık hayali gerçekleşmiş ve hızla artan eczane sayısına bir kısıtlama getiren düzenleme nihayet hayata geçmişti. Yasanın bu maddesinin tam anlamı ile yürürlüğe girmesi ve eczanelerin bir değer ifade etmesi için yasanın geçiş süreci dikkate alındığında en az altı yıla daha ihtiyaç duyulmasına rağmen, sadece bu maddenin bile yasalaşmış olması eczacılar için büyük anlam ifade ediyordu.
Ancak Yasa ile ilgili yapılan düzenlemenin hayata geçmesinin ardından uygulamaya yönelik sorunlar yaşanmaya başladı. Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun son açıklaması yaşanan bu sorunların üzerine deyim yerindeyse tuz biber ekti. Bu açıklama ile yapılan düzenlemenin hemen ardından kapanan eczanelerin kazanılmış hakları ortadan kalkıyor ve ilk etapta sadece İstanbul’da sayıları kırkı bulan eczane bir daha hizmet sunamama durumu ile karşı karşıya kalıyor. Türkiye genelindeki tüm eczaneler dikkate alındığında bu sayının çok daha artması ve yüzlerle ifade edilebilecek bir rakama ulaşması kaçınılmazdır. Ayrıca bundan sonra değişik nedenlerle kapanma durumunda kalacak eczaneler ise sorunu daha da vahim hale getirecektir.
Sağlık Bakanlığı’nın sayın bürokratları Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde görüşülmüş olan birçok yasaya nasip olmayan bir destekle kısa sürede kabul edilerek yasalaşan 6197 sayılı yasamızla ilgili düzenlemeyi, eczacı kamuoyunda ve siyasi partiler arasında oluşan konsensüs nedeniyle belki de hayatlarında ilk defa yeterince dikkatli hazırlamadıkları için, eczacının kurtuluşu olarak gördüğümüz bu düzenleme yayımlandığı ilk günden bu yana tartışılıyor ve yapılan olur olmaz yorumlar nedeniyle eczacılar mağdur oluyorlar.
Türk Eczacıları Birliği yönetiminin 6197 sayılı yasada yapılan düzenlemeye tek başına sahip çıkarak bu taslağı eczacı odalarıyla bile paylaşmaktan kaçınması ve yangından mal kaçırırcasına Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne havale ettirme çabaları da eczacıların bugün yaşamaya başladıkları mağduriyetlerin bir diğer nedenidir.
Sonuç olarak 6197 sayılı yasamızda yapılan düzenleme nedeniyle bugün yaşanan ve bir çözüm bulunmadığı takdirde giderek daha fazla meslektaşımızı mağdur edecek sorunların temel nedeni, Yasamızda yapılan düzenlemede sorumluluğu olan herkesin gereken hassasiyeti tam olarak gösterememiş olmasından kaynaklanmaktadır.
6197 sayılı Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanun’da yapılan yeni düzenlemede yer alan yeni maddelerin ne şekilde uygulanacağını gösteren yönetmelik, düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içerisinde İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu tarafından çıkarılmak zorundadır. İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun düzenleme ile ilgili yönetmelik çıkmadan önce ve yasanın Resmi Gazete’de yayımlanmasının üzerinden üç ay geçtikten sonra yapılan talihsiz açıklama bizce gereksiz mağduriyetler yaşanmasına neden olmuştur.
6197 sayılı Yasada yapılan değişikliklere ruhunu verecek olan, çıkarılacak yönetmeliktir. Bu nedenle yönetmelik eczacıların geleceği açısından büyük önem taşımaktadır ve düzenlemenin yasalaşma sürecinde oluşan konsensüsün yönetmeliğin hazırlanmasında da sağlanması gerekmektedir.
Yasada yapılan değişiklikler yürürlüğe girdikten bir süre sonra Türk Eczacıları Birliği, Bölge Eczacı Odalarından hazırlanacak yönetmeliğe ilişkin görüş ve önerilerini talep etmiştir. Odamız yoğun bir çalışma yaparak tüm meslektaşlarımızın hak ve menfaatlerini gözetecek bir yönetmelik taslağı ortaya çıkarmaya çalışmıştır. Ancak ortada yasanın uygulayıcısı olan İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu tarafından hazırlanmış bir taslak metnin henüz eczacı kamuoyuna sunulmuş olmamasının Odalar bazında yapılacak çalışmaların biraraya gelmesini güçleştireceği düşündüğümüzden, hazırladığımız çalışmayı henüz Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti’ne iletmeyi uygun görmedik.
Ancak geçtiğimiz haftasonu Odamıza ulaşan bilgiden İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu tarafından hazırlanan bir yönetmelik taslağının Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti’ne gönderilmiş olduğunu öğrenmiş bulunuyoruz.
İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun hazırladığı yönetmelik taslağının Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti tarafından ivedilikle tüm Eczacı Odalarına gönderilmesini talep ediyoruz. Eczacı Odalarımızın hukuk bürolarının da görüşlerini alarak ve taslağı noktasına ve virgülüne kadar detaylı olarak inceleyerek hazırlayacakları görüş ve önerilerin meslektaşlarımızın mağduriyetini önleyecek ve herkesin içine sinecek bir yönetmeliğin ortaya çıkmasına büyük katkısı olacağına dair inancımız tamdır.
Türk Eczacıları Birliği’nin değerli yöneticilerinden geçmişte defalarca tekrarladıkları hatayı böyle önemli bir süreçte tekrarlamamalarını ve İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun hazırladığı yönetmelik taslağını Eczacı Odalarıyla paylaşmalarını temenni ediyoruz.
Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti’nin geçmişteki yasa ve yönetmeliklerin taslaklarının eczacı kamuoyuyla paylaşılması konusundaki eksikliğini tekrarlamaları, yayımlanacak yönetmeliği sürekli tartışılır hale getirecek ve ardı ardına açılacak davalarla birçok maddesi iptal edilebilecektir.
Türk Eczacıları Birliği, eczacı tepkisinin giderek yükseldiği böylesine bir ortamda, ivedilikle, Eczacı Odalarının vereceği destekle, mesleğimizi yarınlara taşıyacak bir yönetmelik taslağı oluşturmalı ve bu taslağı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu yetkilileriyle yapacağı görüşmelerle bir an önce hayata geçirmelidir.
Saygılarımızla,
İstanbul Eczacı Odası
Yönetim Kurulu
Üzerimizde bir mutsuzluk bulutu dolaşıyor 
