Av. Dicle Gençosmanoğlu
Biliyorum, bugünlerde kırışıklıklarınız gözünüze batıyor. Belki burnunuzdaki fazlalık ta… Karın yağlarınız çok mu sarkmış ne? Ya da diğer sarkıklar(!)
Çağımızda kadınıyla, erkeğiyle güzellik ve estetik çılgınlığı yaşandığını biliyoruz.
Buna bağlı olarak estetik operasyon hatalarından doğan facialar(!) görsel ya da yazılı magazin basınının baş sayfalarında yer alıyor
Estetik operasyon yaptıracak olanlar…
Hukuki haklarınızı biliyor musunuz?
Buyurun lütfen okuyun...
Estetik Müdahale Nedir?
Güzellik ameliyatı, estetik cerrahi, plastik cerrahi olarak da adlandırılan estetik operasyonlar, ’’bir kişinin doğuştan sahip olduğu ya da sonradan bir etken sonucu veya kendiliğinden oluşan, kişinin dış görünümünü bozan veya bozduğu düşünülen ben, kıl, sarkık, farklı renkteki deri, derideki yağ kümesi, sivilce, kırmızı damar ucu, bedendeki ve yüzdeki sakatlık, olağandan farklı şekil, deformasyon, yara, yara izi, asimetrik, ortalamanın üzerindeki veya altındaki ebatta uzuvların düzeltilmesi veya kapatılması amacıyla yürütülen müdahalelerdir’’
Bir başka tanıma göre ise, estetik operasyonlar, ’’hekimler tarafından güzellik amacıyla bedene uygulanan ve şekil değişikliği sonucunu doğuran tıbbi müdahalelerdir.’’
Bu müdahalelerdeki temel amaç, hastanın psikolojik ve estetik gereksinimlerinin karşılanmasıdır.
Estetik Operasyonlarda Hekim- Hasta Arasındaki Hukuki İlişkinin Niteliği
Türk Hukuk sisteminde estetik cerrahın sorumluluğuna ilişkin özel bir düzenleme yoktur...
Hekim ile hasta arasındaki hukuki ilişki, Yargıtay kararlarına göre vekalet (tedavi) sözleşmesinin konusunu oluştururken, estetik ameliyatlar söz konusu olduğunda, doktrinde farklı görüşler ileri sürülmüş, Yargıtay ise ağırlıklı olarak estetik ameliyatların eser sözleşmesinin konusu olduğuna ilişkin kararlar vermiştir.
Yani Yargıtay, estetik operasyonları herhangi bir eser gibi değerlendirmiştir.
Yargıtay’ın; estetik amaçlı ameliyatlardaki yükümlülüğün eser sözleşmesinde olduğu gibi hasta ile cerrah arasında kurulan bu sözleşmede de daha güzel bir görünüm için, ‘’hastanın teminatla borç altına girmesi ve cerrahın sonucu garanti etmesi unsurunu dikkate alarak, eser sözleşmesi kapsamında değerlendirdiği’’ görülmektedir.(Yargıtay 13.Hukuk Dairesi 1993/131 Esas, 1993/2741 Karar No’lu,5.4.1993 tarihli kararı)
Diğer bir Yargıtay kararında ıse; doktor yüklenici olarak kabul edilerek, doktorun yaptığı göğüs ve burun estetiği değerlendirilmiştir.
Yargıtay, verdiği kararda ‘’Yüklenicinin işverene, yaptığı eseri beğendirmesi gerekir’’ ifadesini kullanmıştır.
Yani Yargıtay, sözleşmeyi eser sözleşmesi olarak nitelendirip, estetik cerrahın yaptığı eseri hastaya beğendirmesi gerektiğini ortaya koymuştur.(E.T:24.12.2009)
Hukukumuzda; ne hekimin ne de estetik cerrahın sorumluluğuna ilişkin özel bir yasal düzenleme olmaması nedeniyle, diğer hekimlerde olduğu gibi estetik cerrahların hukuki sorumluluğu konusunda ortaya çıkan sorunların çözümünde, genel nitelikteki Borçlar Kanunu hükümlerine başvurulmaktadır.
Uygulamada; Estetik Cerrahın Estetik Müdahaleden Kaynaklanan Hukuki Sorumluluğu Nedir?
Uygulamada; estetik cerrahın estetik müdahaleden kaynaklanan hukuki sorumluluğu, estetik operasyon nedeniyle hastaya zarar vermiş olduğunun kanıtlanması halinde maddi ve manevi tazminat ödemektir.
Hekim ile hasta arasında bir sözleşmenin kurulmuş olması, bu sözleşmeden doğan bir yükümlülük ihlali veya cerrahın kusurlu bir davranışıyla hastayı zarara uğratmış olması ve ayrıca kusur ile zarar arasında bir illiyet (nedensellik) bağının bulunmasına bakılmaktadır.
Tazminat miktarlarının belirlenmesinde, Türk Borçlar Kanunu m.49 ve devamında düzenlenen haksız fiil hükümleri kıyasen sözleşmeden doğan sorumluluğa da uygulanmaktadır.
Manevi tazminat; estetik cerrahın kusurlu tıbbi müdahalesi sonucu oluşan komplikasyonların ve hastanın maruz kaldığı acı ve ızdırapların karşılığı olarak ödenen tazminattır.
Türk Borçlar Kanunu m.56 uyarınca; "Hakim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm halinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir."
Manevi tazminatın belirlenmesinde hakim takdir yetkisini kullanırken, somut olayın özelliklerini ve tarafların sosyo-ekonomik koşullarını dikkate alır.
Maddi tazminat; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıpları kapsamaktadır.
Maddi tazminat, doğrudan zarar görene ödenmektedir.
Hastanın ölümü halinde ise, yakınları ‘’ destekten yoksun kalma’’ tazminatı isteyebilmektedirler. Söz konusu zararın ispat yükü zarar görene aittir. Hakim, somut olayın özelliklerini dikkate alarak hakkaniyete uygun bir tazminat miktarı belirlemektedir.
Kanımca; estetik cerrahın estetik müdahaleden kaynaklanan hukuki sorumluluğu hakkında Borçlar Kanunu’ndaki genel düzenlemeler, modern yaşamda artan estetik kaygıları gidermede ve hastanın haklarının korunmasında yeterli değildir.
Hayatın olağan akışı, bu çok özel durum karşısında yeni ihtiyaçları ve yeni yasal düzenlemeleri beraberinde getirecektir.
Kaynak: Eczacıdan Sağlık www.eczacidansaglik.com